Türkiye'de aile kurumu, modern yaşamın dayattığı zorluklar, ekonomik baskılar ve yetersiz politikalar nedeniyle büyük bir dönüşüm geçiriyor. Doğurganlık oranlarının düşmesi, ev hanımlığının değer kaybetmesi ve kanunların aileyi desteklemekten çok zayıflatması, toplumun geleceğini tehdit eden temel sorunlar arasında. Ancak bu tabloyu tersine çevirmek mümkün.
İşte aile yapısını yeniden güçlendirmek ve Anadolu’nun kadim aile anlayışını ihya etmek için önerilerimiz:
1. Kadim Anadolu Aile Anlayışını İhya Edelim
•Anadolu’da aile, yalnızca kan bağından ibaret değil, bir sevgi, dayanışma ve fedakârlık yuvasıdır. Bu anlayışı yeniden topluma kazandırmak için kültürel ve eğitimsel projeler hayata geçirilmelidir.
•Aile büyüklerinin değer gördüğü, çocukların ahlaki ve manevi değerlerle büyüdüğü, sevgi ve saygının merkeze alındığı bir aile modeli teşvik edilmelidir.
•Köklü Anadolu irfanının aile üzerindeki olumlu etkisini artırmak adına, medyada ve eğitim sisteminde bu değerlere daha fazla yer verilmelidir.
2. Ev Hanımlığını Yeniden Değerli Hale Getirelim
•Ev hanımlığını küçümseyen yaklaşımlar yerine, anneliğin ve evde çocuk yetiştirmenin kutsallığını vurgulayan bir toplumsal bilinç oluşturulmalı.
•Ev hanımlarına sosyal güvenlik hakları ve maddi destekler sağlanmalı. Bu destekler, aile içi huzurun ve çocukların sağlıklı gelişiminin teminatı olacaktır.
•Anadolu’daki geleneksel aile anlayışında, evde çocuk yetiştirmek toplumsal bir sorumluluk olarak görülürdü. Bu anlayışın modern dünyada yeniden hayata geçirilmesi için farkındalık çalışmaları yapılmalıdır.
3. 6284 Sayılı Kanun ve Süresiz Nafaka Reformu
•Kadınları koruma amacıyla çıkarılan 6284 sayılı kanun, kötüye kullanım ihtimalini engelleyecek şekilde revize edilmelidir. Asıl mağdurlar korunurken, kötü niyetli iftiraların önüne geçilmelidir.
•Süresiz nafaka uygulaması, adil sürelerle sınırlandırılmalı. Bu süreçte, her iki tarafın da yaşam standartlarını koruyacak dengeli çözümler geliştirilmeli.
•Ortak velayet sistemi teşvik edilmeli ve babaların çocuklarıyla düzenli ilişki kurabilmesi sağlanmalıdır. Bu, çocukların ruh sağlığını olumlu yönde etkileyecektir.
4. Kadın Derneklerinin Rolü Dengelenmeli
•Kadın dernekleri, yalnızca kadın haklarını değil, aile bütünlüğünü ve erkeklerin haklarını da gözeten bir perspektifle çalışmalıdır.
•Politika oluşturma süreçlerinde kadın derneklerinin yanı sıra, aile uzmanları ve toplum bilimcilerin görüşleri de dikkate alınmalıdır.
•Ev hanımlığının küçümsenmesini engellemek adına, kadın derneklerinin topluma yönelik mesajları daha dengeli ve kapsayıcı hale getirilmelidir.
5. Evlilik ve Çocuk Sahibi Olmayı Destekleyelim
•Evlilik maliyetlerini düşürmek için sade ve ekonomik düğün kültürü teşvik edilmelidir. Bu yönde kampanyalar düzenlenebilir.
•Çocuk yetiştirme maliyetlerini azaltacak destek programları oluşturulmalıdır. Örneğin, doğum sonrası ebeveyn izni sürelerinin artırılması veya çocuk başına verilen teşviklerin genişletilmesi etkili olabilir.
•Gençleri erken evliliğe teşvik etmek için devlet destekli düşük faizli konut kredileri veya sosyal yardımlar sağlanabilir.
6. Medyanın Etkisi ve Toplumsal Değerler
•RTÜK, aile yapısını zayıflatan içeriklere karşı daha etkin denetim uygulamalıdır. Bunun yerine, aile bağlarını güçlendiren ve toplumsal değerlere katkı sağlayan yapımlar desteklenmelidir.
•Dijital platformların aile yapısını zayıflatıcı etkilerine karşı farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir. Özellikle çocukların dijital ortamda zararlı içeriklerden korunması için ebeveyn rehberliği artırılmalıdır.
7. Erkeklerin İstihdamını Artırmaya Yönelik Politikalar
•Kadınlara yönelik teşvik politikalarının yanı sıra, erkeklerin iş gücüne katılımını artıracak programlar uygulanmalıdır. Aile içindeki ekonomik dengelerin korunması, istihdam politikalarında öncelikli hale getirilmelidir.
•Erkeklere yönelik işsizlik oranlarının düşürülmesi, evlilik ve aile kurma cesaretini artırabilir.
8. Toplumsal Bilinçlendirme ve Eğitim
•Kadim Anadolu aile anlayışını temel alarak toplumsal cinsiyet rollerini dengeli şekilde tanıtan eğitim programları uygulanmalıdır.
•Evlilik öncesi eğitim ve danışmanlık hizmetleri yaygınlaştırılarak, çiftlerin aile kurma sürecine bilinçli bir şekilde hazırlanması sağlanabilir.
•Aile içi iletişim ve çatışma yönetimi gibi konularda devlet destekli rehberlik hizmetleri sunulmalıdır.
Güçlü Aile, Güçlü Türkiye
Aile, sadece bir yuva değil, toplumun temel taşıdır. Anadolu’nun kadim aile anlayışı, sevgi, dayanışma ve fedakârlık değerlerini merkezine alır. Bu anlayışı modern politikalarla birleştirmek, aile kurumunu yeniden güçlü hale getirecektir.
Bugün, aile yapısını güçlendirmek için atılacak her adım, yarının güçlü Türkiye’sinin temellerini atacaktır. Sağlam bir aile yapısı, sağlam bir millet demektir. Artık sloganlarla değil, akılcı, dengeli ve köklü çözümlerle ilerlemeliyiz. Unutmayalım, geleceğimiz ailede şekillenir.