İhanet, her yerde ihanettir. Vatansızlık, her yerde vatansızlıktır.
Golan Tepeleri'ne giderek İsrail bayrağı açan ve dış müdahale çağrısı yapan Suriyeli Dürzileri izlediğimizde, akıllara Türkiye'de terörle mücadeleye karşı çıkan akademisyenler veya sürekli ülkesini Avrupa'ya şikayet edenler geliyor. Suriye'deki Dürziler, hükümetle anlaşarak istikrara katkıda bulunmaya karar verdi, ancak İsrail'in desteklediği bir grup, bu uzlaşıyı kabul etmeyerek farklı bir yol izliyor. Peki, İsrail neden Dürzilere bu kadar ilgi gösteriyor ve bu küçük topluluğun içindeki bölünmeler ne anlama geliyor?
İsrail'in Stratejisi ve Dürziler
İsrail'in Suriye politikası, daima istikrarsızlık yaratma ve ülkenin parçalanmasını sağlama üzerine kuruludur. Daha önce, Suriye'nin kuzeyinde SDG'ye (Suriye Demokratik Güçleri) umut bağlayan İsrail, bu grubun Şam ile anlaşmaya varmasının ardından yeni bir vekil aktör arayışına girdi. İşte burada Dürziler devreye giriyor. Tarih boyunca azınlık kimliğiyle hareket eden bu topluluk, bazen bulundukları devletle uyumlu olmuş, bazen de dış güçlerin vaatlerine kapılarak kendi halkını riske atmıştır.
İsrail, Dürzileri kullanarak Suriye'nin güneyinde bir özerk yapı kurma hayali peşinde. Bununla hem Suriye'yi daha fazla bölmek hem de İran etkisini azaltmak istiyor. Ancak bu plan, tarihsel olarak gerçeklikten uzak. Suriye ordusu, 60 yıldır Suriye'yi yöneten Baas rejimine karşı ayaklanan sayısız muhalif grubu yendi ve hakimiyetini sağladı. Üstelik, en karmaşık çatışmalarda bile ayakta kalmayı başardı. Şimdi, İsrail'in desteklediği bir avuç Dürzi'nin bu dönüşümü sağlayabileceğini düşünmek, bir hayalden öteye gitmez.
Özerklik Hayali ve Gerçekler
İsrail'in desteğiyle hareket eden bu Dürzi grubu, özerk bir bölge kurarak bağımsız hareket etme amacında. Ancak Suriye'nin mevcut durumu ve jeopolitik gerçekler, bu planın başarılı olmasını imkansız hale getiriyor. Suriye, uzun yıllar boyunca bölgesel çatışmaların merkezi oldu ama merkezi yönetim, özellikle son dönemde hem askeri hem de diplomatik olarak gücünü pekiştirdi. SDG bile Şam'la anlaşma yaparak bir bütün içinde hareket etmeye karar verdi. Peki, böyle bir ortamda İsrail destekli bir Dürzi grubu nasıl bir gelecek planı yapıyor?
Dürzilerin bir kısmı, Suriye'yi bölme ve İsrail'in sunduğu sahte çözümlere kanarak kendi halkını tehlikeye atıyor. Ancak tarihten biliyoruz ki İsrail'in verdiği sözlerin tutmadığı ve kullandığı grupları bir noktada çöpe attığı defalarca kanıtlanmıştır. Bugün Dürzileri köprü olarak kullanmaya çalışan İsrail, yarın farklı bir aktör bulduğunda onları da aynı şekilde terk edecektir.
Gerçekçilik ve İhanetin Bedeli
İsrail'in vekil gruplar aracılığıyla Suriye'de yaratmaya çalıştığı kaos, uzun vadede başarısız olmaya mahkumdur. Dürziler içinde yer alan bazı unsurların özerklik hayali, sadece Suriye'nin bölünmesini isteyen güçlerin işine gelir. Ancak tarih bize gösterdi ki, ihanet edenler en önce kendi toplulukları tarafından cezalandırılır. Suriye'nin güce karşı koyamayan ve dış destek olmadan varlığını sürdüremeyen grupların sonu bellidir. İsrail'in sahte eli, bugün Dürzileri kandırabilir ama yarın onları da yarı yolda bırakacaktır. Tıpkı daha önceki vekil gruplar gibi...
İhanet, her yerde ihanettir. Vatansızlık, her yerde vatansızlıktır.