Türkiye’de emekliler için öngörülen %15,74 maaş artışı, gerçek enflasyon karşısında bir aldatmacadan öteye gitmiyor. Resmi enflasyon oranları, halkın hissettiği ekonomik sıkıntıları yansıtmaktan uzak. Bunun üstüne zincir marketlerdeki fahiş fiyat artışları eklendiğinde, emeklilerin yaşam mücadelesi daha da derinleşiyor. Tek maaşla geçinmeye çalışan milyonlarca emekli, her geçen gün daha da yoksullaşırken, çift maaşlıların keyif sürdüğü bir sistem, toplumdaki adalet duygusunu zedeliyor.
Devletin emeklilere daha fazlasını veremeyeceği iddia ediliyor; zira emekli kasası boş. Bu durumun en büyük nedeni, EYT düzenlemesiyle emekli edilen ve iki maaş alan milyonlardır. EYT’li çoğunluğu, mevcut işine devam edip maaş alırken, bir yandan da devletten emekli maaşı alarak rahat bir yaşam sürdürüyor. Oysa gerçek emekli, sadece bir maaşla ay sonunu getirme mücadelesi veriyor. Şimdi, iki milyon EYT’linin daha yolda olduğu söyleniyor. Bu düzenin sürdürülebilir olmadığı açık; süreç yönetilemez hale geliyor.
Avrupa’da dört çalışan bir emekliye düşerken, Türkiye’de bu oran 1,5 çalışana bir emekli. Yeni EYT’lilerle birlikte bu oran daha da düşecek. Peki, bu tablo Türkiye ekonomisi için ne anlama geliyor? Petrol ya da doğalgaz zengini olmayan bir ülkenin, sadece ihracat ve halkın vergileriyle dönen ekonomisinde, çift maaşlı EYT’lilere tanınan bu ayrıcalık nasıl savunulabilir? Üretmeden tüketmeye yönelik bu düzen, ekonomik dengeleri alt üst ediyor. Üstelik bu durum, sadece bugünü değil, geleceği de ipotek altına alıyor.
EYT düzenlemesi, erken yaşta emekli olup çalışmaya devam edenlerin ayrıcalığına dönüşmüş durumda. Çift maaşlı EYT’liler, tek maaşlı emeklilere kıyasla çok daha rahat bir yaşam sürerken, halkın ödediği vergilerle bu düzenin devam ettirilmesi adaletsizlikten başka bir şey değildir. 43 yaşında emekli olan bir kişinin hem emekli maaşı alması hem de çalışmaya devam ederek bir maaş daha kazanması, toplumda ciddi bir huzursuzluğa neden oluyor. Vergilerini ödeyen halk, bu sistemin yükünü taşırken, adalet duygusu büyük bir yara alıyor.
Bu adaletsiz düzenin, halkın vergilerini sömürerek devam etmesi kabul edilemez. Sadece birkaç oy uğruna, tek maaşlı emekliler ölüm sınırında yaşarken, çift maaşlılara ayrıcalık tanıyan başka bir modern devlet örneği bulunabilir mi? EYT garabetine bir an önce son verilmelidir. Hele hele, gelecek olan iki milyon EYT’li konusu derhal gündemden çıkarılmalıdır. Gerçek emekliler için adalet sağlanmadan, toplumun huzur bulması mümkün değildir. Adalet ve ekonomik denge gözetilmeyen bir sistemin ayakta kalması da mümkün değildir.