Mahalli idareler, kanun gereği kendi sorumluluk sınırları içinde, halkın ortak ihtiyaçlarını dikkate alarak hizmet sunarlar.
Bugün, son günlerde gündem oluşturan halk konserleri ile ilgili tamamen değişik görüşlerimi sunmak istedim.
Geriye doğru baktığımızda bu tür konserlerin mahalli idarelerce devamlı olarak yapıldığını bilmeyen yok.
Rahmetli olan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı zamanında bir sanatçıya 1,5 Milyon lira ödendiğini okuduğumda hayretler içinde kalmıştım.
O dönem bu para çok büyük bir para idi ve ben asla böyle bir ödeme yapmazdım diye düşünmüştüm.
O tarihlerde dolar kuru 2,2 TL olduğuna göre 29 Ekim Bayramı vesilesiyle 2014 yılında ödendiği belirtilen tutarın yaklaşık 700.000 dolar olduğu, bu tutarın Türk lirası olarak yaklaşık 25 Milyon lira olduğunu kolayca hesaplayabiliriz.
Yani Rahmetli belediye başkanı zamanında belediyenin adı geçen sanatçıya 25 Milyon lira ödediği anlaşılmış oluyor. Tabi haber doğru ise.
Son günlerde önemli bir gündem oluşturan konser bedelleri dolayısıyla bir sanatçıya ödendiği açıklanan yaklaşık 5 Milyon lirayı geçmiş örnekleriyle kıyasladığımızda, devede kulak misali bir ödeme diyebiliyoruz ama ben bunun da doğru olduğunu söylemeyeceğim.
Bu tür ve benzeri sosyal uygulamalar elbette başkan inisiyatifi ile alınır ve mevcut yasalara da uygun ancak, uygulama alt birimlerce yine yasalara uygun yöntemlerle gerçekleştirilmesi gerekir.
Yasal düzenlemelere uygun yapılmış ise yapılacak çok bir şey kalmaz, yapılmamış ise gerekli cezai işlemler önerilir ve yapılır.
Zaten bu tür ödemeler her yıl Sayıştay denetçileri tarafından denetlenir, hatta kurumların kendi iç denetim birimlerince de denetlenir.
Daha ötesi İçişleri Bakanlığı müfettişleri de müdahil olurlar.
Ben şimdi yapılan siyasi değerlendirmelere asla girmeyeceğim, hesabım ortada ve öteden beri bu tür ödemelerin karşılaştırılmasına imkân sağlayacak bir örnek de verdim.
Takdiri sizlere bırakıyorum.
Ancak;
Mahalli idarelerin bu tür sosyal faaliyetlerinin nasıl yapılması gerektiğini, hatta kanun gerekçesinin mevcut uygulama ile ilgili olmadığını açıklayıp nasıl bir uygulamanın kanunun temel gerekçesine uygun olacağını yazmak istiyorum.
Meşhur olduğu söylenen bu sanatçılara ben bir kuruş verip bugüne kadar dinlemedim, aile fertlerime de hep aynı şeyi söyledim.
Eğer televizyonda şarkı söylüyorlarsa onu dinlemişimdir.
Ülkemizde birçok benzer kişiler var ki çeşitli yöntemlerle gündem olup, toplumun bir kesiminin IQ eksikliğinden ve buldukları boşluklardan faydalanarak havadan paralar kazanırlar, aldıkları paralarında önemli bölümü zaten kayıt dışında gerçekleşir.
Gündemdeki bu kişileri dinlemek isteyenler onların faaliyet alanlarına giderek ceplerinden bizzat ödeme yaparak dinleyebilirler.
Buna da diyeceğim yok.
Ancak;
Kamu kaynağı kullanan tüm belediyelerin, bu tür kişilere ödeme yapmalarının, kanunun temel gereklerine de uygun olmadığını düşünüyorum.
Nasıl ki belediyeler profesyonel lig takımlarına destek veya yardım yapamıyorlarsa.
Bu tür kendilerini profesyonel sanatçı sayan kişilere de bu tür ödemeleri, hangi amaçla olursa olsun yapamamaları, yapmamaları gerekir. Tabi düzenlemelere bu husus spor kulüplerinde olduğu gibi düzeltilmesi de gerekiyor.
Peki ne yapılabilir?
Öncelikle Büyük Şehir Belediyelerinin bu tür etkinlik için ortak alanlar oluşturarak bir defada yapılacak yatırımla sürekli kullanılacak yerlere sahip olmalıdır.
Üstelik bu tür alanlarda gerekli tüm personeli istihdam ederek sosyal amaçlı istihdama katkıda bulunmuş olurlar.
Çok daha önemlisi şudur ki;
ÇOK GÜZEL PERFORMANSLARI OLAN, O MEŞHUR DENİLEN SANATÇILARDAN AŞAĞI KALMAYACAK HATTA ONLARI CEPLERİNDEN ÇIKARACAK PERFORMANSLARI OLAN SOKAK SANATÇILARI VE AMATÖR SANATÇILARIMIZ VAR.
Bu amatör sanatçılar ile sokak sanatçılarına yapılacak çok daha az ödemelerle, hem halkın sosyal ihtiyaçlarına karşılık verilmiş olur.
Hem bu tür sanatçıların sosyal hayata katılımları sağlanmış olur.
Hem bu sanatçılar kendilerini de geliştirerek önemli sanatçılar haline geldiğinde, geldiği yeri unutmayarak, bedelsiz olarak sonradan aynı konserlere katılırlar.
SAYIN BAŞKANLARA ÖNERİM;
Kanunlara en uygun olan yöntem ve sosyal amaç güden yöntem budur.
Eğer milyonlarca lira alan diğer sanatçılar, zaten avanta paralar kazanıyorlar, eğer dürüst iseler onlar da bedelsiz olarak gelerek sosyal amaçlı bu konserlere katkı sunabilirler.
Evet bir gerçek de var ki onu da yazalım.
Büyükşehir Belediyelerinin geçmişteki uygulamalarına da baktığımızda, söz konusu olan mevcut başkanların sabunla suyla yıkanmış diyebileceğimiz kadar daha şeffaf ve açık oldukları görülüyor.
Ama;
Mahalli idareler kanunundaki sosyal amaç güden ve mahalli müşterek amacı olan projeleri uygularken, kanunun amacına daha uygun olan belirttiğim yöntemi kullanırlarsa hem vicdanları rahatlar hem kasıtlı suçlamalardan da kurtulmuş olurlar.
Benden söylemesi.