Güzel Türkçemizin o kadar da çok ata sözleri, tekerlemeleri ne bileyim öğütleri vardır ki, herkes işine geleni evirir, çevirir yazdıkça uzun uzadıya sayfalar dolup taşar.
Misal:
Evlat babasına seslenmiş.
“Baba bana kulağıma küpe olacak nasihat verir misin?”
“İyi dinle oğul.
Erkeği toklukta, kadını yoklukta. Evladı yaşlılıkta, kardeşi mirasta. Arkadaşı yolculukta, Dostunu zor durumda tanırsın.”
Buna tekerleme mi yoksa gerçek bir tavsiye mi denir bilemem.
Ama emin olun hayatın ta gerçekleri.
Artık tüm bu söylemler kulağa küpe mi olur yoksa, “Haydi canım sende” zihniyeti mi onu da bilemem.
Ellerini çeneye dayayıp çok değil 3 dakika bu aktarılanları kafada muhasebe etmek hiç akıllara gelir mi?
Getirmeyene saygı duymam zira vefasız insana öncelikle insan demem. İnsan demeyeceklerime de kimse benden saygı bekleyemez.
Bu da benim tasarrufum.
Erkeği toklukta denmiş mi?
Adam olmayan tok kişi aç olanın halinden anlamaz.
Kadını yoklukta.
En doğru olanı bence bu. Nice örnekleri gazetelerin 3. Sayfalarında defalarca yer almıştır. Ve özellikle de “Para bitti saadet de son buldu” gibi.
Hem ana hem de baba evladı hakikaten yaşlılıkta tanır.
Eğer ki kalacak herhangi bir miras varsa, ilgileniyor gibi gözükenlerin sahte tebessüm ya da gülücüklerini anne veya babaları zaten anında anlar.
Anlar da işi pazarlıklara kadar götürenlere de rastlamadık değil.
“Allah herkese hayırlı evlat versin.”
Kardeş miras bölünmesinde daha iyi tanırsın tanımasına da, ne yazık ki bu tanımalara 3’ncü şahıslar dahil olunca kardeş kardeşlikten çıka biliyor.
Arkadaşını tanımak mı istiyorsun?
“Arkadaşınla alkol masasını paylaşacaksın. Tanıyamadın mı. Borç vereceksin. Hiçbir fikrin olmadı mı yola git tanırsın” derler.
Doğruluk payı bence fazlasıyla var.
Ve “Dostunu zor durumda tanırsın” vurgulaması.
Emin olun bu gerçeği, ”Bence yaşayan bilir” desem, kaçamak bir cevap mı olur?
“Düşte gör” diye de eklerim eklemesine de, “Düşenin gerçekten dostu da kalmaz.
Onu da düşen bilir.
Bizim Türkçeyi nereye çekersen çek elastiki gibi uzar gider. Dolayısıyla düşme kelimesini çekebildiğin yere kadar da çekersin.
Bir nasihatten yola çıktık nerelere geldik nerelere?
Hayatın tek gerçeği tecrübe yani yaşanmışlıklardan başkası olmadığı kanatindeyim.
Yüzde yüz katılıyorum..