Önceki gün Hürriyet’ten Salim Uzun’un yazısını okudum.
Salim’i tanıdım tanıyalı severim.
Adam gibi adamdır kendisi.
Yazıları da resmen yüreğinin aynası.
Benim de iştirak ettiğim davette yaşadıklarını kaleme almış.
Aynı davette ben de vardım ve çıkışta Salim Uzun’un yaşadıkları diyaloğu aynı kişilerle bende yaşadım.
Yani şu Antalyaspor başkanlığına adaylık olayını.
Dilerseniz önce Salim ne demiş ona bakalım, sonra benim söyleyeceklerime.
İşte yazısı:
“Hafta sonu, meslek büyüğümüz Mevlüt Yeni’nin oğlu Batuhan Emre’nin düğün merasimine katıldım.
Geceye, iş, siyaset ve medya dünyası akın etmişti.
Bir ara salonun dışına çıkınca Antalyaspor eski Başkanı Gültekin Gencer’i gördüm.
Selam bile vermeden, “Başkanlığa aday mısınız?” dedim.
O da “Hangisine?” dedi.
“Siz hangisine adaysınız?” deyince “3 ay sonraki seçimde adayım” dedi.
Mustafa Ergün ısrarla rakip istiyordu.
Rakibi hayırlı olsun.”
* * *
Sahi ya.
Gültekin beyin işi gücü mü kalmadı da Antalyaspor’dan başka iş yapamaz haline geldi?
Zira, “Hayırlı olsun” deme konusunda hiç acele etmesek!.
Neden mi?
Öncelikle Fikret Öztürk ve ailesini mutlaka tanıyorsunuzdur.
Yani Antalyaspor A.Ş Başkanlığını yapan oğlu Ali Şafak Öztürk’ü de.
Oğul Öztürk göreve gelirken Gültekin Gencer A.Ş’nin başkanıydı ama tabiri caiz ise kapı önüne konuldu.
Bu hareketi uzun süre kendisine yediremeyen Gencer her fırsatta Öztürk ailesine saldırdı.
Ve doğal olarak baba Fikret Öztürk’te Gültekin antipatisi oluştu ve bu öyle böyle bir oluşum kesinlikle değil.
Düğün gecesi benim kendileriyle bizzat yaşadığım olaya gelince.
İlerleyen saatlerde eve gitmek üzere beraber geldiğimiz Murat Çiçek ile düğünden ayrılırken, otelin giriş kapısında aileleriyle belli-ki sigara içiyorlar ya da sohbet ediyorlar.
Cihan Bulut ve Gültekin Gencer’in yanı sıra eşleriyle karşılaşınca “İyi akşamlar” deyip araca doğru ilerledim ki Gültekin Gencer sanki benim duymamı istercesine, “Adayım ben Antalyaspor başkanlığına” demez mi?
Haydi bunları duy ve geri dönüp cevap verme.
Verdim.
“Ben senin Antalyaspor’un her kademesinin başkanlığını olmanı canı gönülden isterim de, Kırmızı-Beyazlı ekipten 63 milyon dolar alacağı olan Fikret Öztürk ister mi ki” deyiverdim oradaki herkes birbirine baktı.
Gencer’in Kulüp ya da A.Ş Başkanlığına aday olmasına zerre bir şey demem de, kazaen herhangi birisine başkan olursa yandı gülüm keten helva.
İşte o zaman vay Antalyaspor’un haline ki ne vay?
Öztürk ailesi alacağının değil tamamını, dörtte biri için bile bu kulübe temlik uygulatsa hiç kimsenin adım atacak hali kalmaz arkadaş.
Yani Antalyaspor pek olmaz.
O nedenle Gültekin Gencer bence Vakıf’tan yükseğe zıplamamalı.
Vakıf oyuncağınla oyalan derim.
Nasılsa otel geliri ne bileyim kira durumlarını yani sana sabahın da akşamın da olup, olmadığını soran yok sana.
Bence “Bindiğin dalı kesme.”
Gerçi ben Gültekin Gencer'in hiç bir yere aday olacağını sanmıyorum da, benimkisi yeminle bir dost tavsiyesi.
Düğünlerde kim olursa olsun gördüğüne yapıştığın gibi değil Antalyaspor derneğinin ucu benden söylemesi.