Geçen yıl 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesi partilerin aday adayları dur durak bilmiyor, herkes kendi çapında partisinin adayı olabilmek adına harıl harıl çalışıyordu.
Doğal olarak biz gazeteciler de özellikle CHP’nin Konyaaltı’nda mevcut başkanın aday yapılmayacağını bildiğimizden 20 aday adayı arasından kimin tercih edileceğini herkes gibi merakla bekliyorduk ki, CHP Genel Merkezi resmen sağ gösterip sol vurmuştu.
Bana değil, kendi partililerineydi o vuruş.
Zira hiç kimsenin beklemediği bir isim olan Cem Kotan bomba gibi düşüvermişti.
Bana göre bırakın düşmeyi adam resmen gökten zembille indirildi arkadaş zembille.
Tıpkı 2009’da aynı CHP’nin Antalya’da o kadar partili aday adayı varken rektörlüğü biten, emekliliği gelen Mustafa Akaydın için Deniz Baykal’ın yaptığı gibi.
Demek ki neymiş?
O zembille iniş ya da indiriliş CHP’nin genlerinde mevcut.
İşte o gündür bugün Cem Kotan gazeteci Vedat Gürhan nezdinde asla rağbet görmedi.
Şimdi seçilmiş ve 1 yıllık görev süresini doldurmuş birisi ama inanın yolda karşımdan gelse Kotan’ı tanımam.
Belki birileri demagoji yaptığımı falan sanır, gerçekten o beni tanır mı bilemem de ben tanıyamam zira kendisiyle hiç yan yana bile gelmedik.
Neden gelelim ki?
Adam basın toplantısı yapacağında Antalya’da gazeteci mi kalmadı da Vedat Gürhan’a, “Buyur gel seni toplantımıza bekliyoruz mu” diyecek?
Neden yalan söyleyeyim ben 30 yıldır bulunduğu makam ve mevkiye bakılınca kendisinde en küçük bir kapris ne bileyim kibir, hakkında yazı yazıldı diye gazeteciye kin, eleştiriye tahammülsüzlük gösterdi diye de tavır takınmayan tek kişi Muhittin Böcek’i gördüm.
Siyasetçiyse alası Böcek.
Tecrübe desen tartışma götürmez.
Gazeteci yanlış istihbarat almışsa açar telefonu, “Doğrusu bu” diye aydınlatmaktan da çekinmez.
Peki Cem Kotan öyle mi?
Tırnağı bile değil tırnağı.
Zaten bana göre de ömrü billah olamaz.
Günlerce, haftalarca ve hatta aylarca sorduk. Dedik ki, “İmarın geçmediği. Yani imarı olmayan Çakırlar’da gizli imar mı var?”
Çıt bile yok.
Hafta sonları insanlarımızın uğrak yeridir Çakırlar bölgesi. Madem ki imar yok çıkın sadece 1 saat o tarafta evleri incelemek üzere gezinti yapın.
Bakın bakalım nasıl yapılmış daireleri, villaları ne bileyim devasa depoları göreceksiniz, tek tek not edin.
Yüzde 90’ı son model.
Bir ya da iki yıllık bina çoğu.
Çakırlar’da hakikaten imar var mı yok mu o zaman kendiniz karar verin.
Benim fikrimi mi merak ettiniz?
Çakırlar ve çevresinde olmadığı söylenen imarın kralı var kralı.
Ve o imarı olduranlar sadece belediye asla değil. İmarı olmayan yere elektrik ve su aboneliğin verilmediği söylenir ya hani.
Güya verilmez.
Ben mi verdim o evlere elektrik-su aboneliklerini?
Ama şu sıralar belediye bünyesinde duydum ki numarataj dağıtımı gerçekleşecekmiş.
Tabi ki para karşılığında.
Anlamadığım şey Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkisinde olan numaratajı belediye nasıl verebilecek?
Olur mu böyle bir şey ki?
Sahi ya Cem Kotan başkan var mı bir cevabın bu numarataj konusuna?
Hani sen biliyorsundur, bilmiyorsan bile kulağına gelmiştir diye düşündüm de.
Düşünürken Çakırlar’dan girdiğimi hatırlıyorum da Sivas’tan nasıl çıktım yeminle hala onu çıkartmaya çalışıyorum.
Demir gibi bir adamı bulmuşsun her yer numaralanacak sanırım.
Hayırlı numaralandırmalar derken, demet hanım nasıl arabanız rahat mı?
Eleştirilere hem açık olmalı , hem cevap verilmeli. Bakalım bu yazıda ismi geçen iki kişi ne cevap verecek.Merakla bekliyoruz.