Eminim ki ülkenin neresinde yaşıyor olursak olalım son zamanlarda en azından birbirimize “Havaların dengesi mi bozuldu ki” diye mutlaka soruyoruzdur.
Nisan aynın ortasına geldik hava resmen tabiri caizse buz.
Bayram’da Antalya’da idim dışarıya kafamızı uzatamadık. Yağışlı hava resmen kapalı mekana kilitlemişti. Bayram geçer geçmez güneş yüzünü gösterince, “Ha yazın geldiği kendisini hissettirmeye başladı” diye düşündüğümüz anda yağmur, fırtına resmen geri dönüş yapıvermişti.
Derken Antalya’dan Seydikemer, Dalaman, Ortaca tarafına geçtik birbirinden farksız hava şartları.
Hazır batıya doğru yol almışken büyüklerimizi bayramda yapamadığımız ziyaret ve atalarımızın gönlünü alalım derken hakikaten fazlasıyla aldık sayılır zira sağanak yağış resmen eve kilitlemiş gibiydi.
Dalaman’a giderim de Kayacık’a, Ortaca’da olurum da Sarıgerme’ye uğramaz mıyım hiç?
Deniz görmeden huzurumuz olmaz bizim.
Öyle de yaptım. Aldım yanıma laptopumu, atladım arabaya Dalaman Havalimanının arkasındaki Kayacık sahilinde Dalaman Belediyesi tesislerindeyim.
Köşe yazımı yazacak, Antalya’ya da e-mail yoluyla yollamayı düşünüyordum. Ne var ki Belediye tesisine geldiğimde personel, “İnternet bakımda. O nedenle maalesef yok” demez mi?
Mübarekler sanırsınız sanki belediye değil de Türk Telekom çalışanları.
“Nasıl yani” dedim.
“Biz çalışanız. Bize öyle dediler biz de size aktarıyoruz” cevabı verdiler.
2020 yılında 2 yıl pandemiden kaçıp Ortaca’ya ailemin yanına geldiğimde her gün Kayacık’da idim. Belediye tesislerinde internetin olmaması, hafta içini hiç karıştırmıyorum hafta sonunda en az 2 binin üzerinde aileler çoluk-çocuk resmen akın ediyordu tesise.
2019-1024 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Muhammet Karakuş’a defalarca köşe yazılarımdan seslenip o yazılarımı hep yaptığım gibi Watsap hattından attım.
Bizzat telefon açıp konuyu kendisine aktardım, İnternet olayının artık insanlarımızın çok gereksim duyduğu bir ihtiyaçları olduğunu çorbacılarda dahi bu hizmetin mevcut olduğunu aktardım.
Duyarlılık gösterdi.
Kayacık sahilindeki en büyük sorunlarından birisini giderdi.
Ta ki 2025 yılına kadar.
2024’te her yerde olduğu gibi AK Partili belediye başkanları gitti yerlerine daha çok CHP’li başkanlar geldi.
Dalaman’da da aynı gerçek yaşandı. CHP’li Sezer Durmuş seçimi kazanmıştı. Kendisiyle bir iki kez görüş alışverişinde bulunmuşluğumuz da olmadı değil. Kayınpederi arkadaşımdır.
Merak ettim de Kayacık Belediye tesislerinde Belediye şirketinin işlettiği bir alanda internet kime battı arkadaş?
Neden halka verilen bir hizmeti kestiniz ki?
Pardon aylar öncesi bakıma aldınız!..
Ne geçti elinize?
Vatandaşın iletişim özgürlüğünü kısıtlamanın adı mı Cumhuriyet Halk Partili olmak?
Yoksa, “Benden önceki AK Partili yaptıysa ben de bozarım mantığı mı?
Bu mudur belediyecilik?
Bakım 25 TL olan bir bardak çay olayına bile sonra geleceğim.
Ne demek ya garibanın içtiği çayı 25 TL’ye satmak?
Aynı çay CHP’li Ortaca Belediyesi’nin Sarıgerme plajında 10 TL.
Onlar personel mi çalıştırmıyor, yoksa çayı buz gibi verdiklerinden dolayı tüp mü kullanmıyorlar?
Bakın her iki ama ayrı belediyenin tesislerinde millete uygulanan ve kendi aralarında resmen uçurumların baş gösterdiğini gördüğüm yiyecek-içecek fiyatlarının detaylarına girmiyorum.
Güya garibanların partisi CHP’li iki ayrı belediyesinin vatandaşlara uyguladığı fiyatlandırmalardan ve verilen ama kesilen internet olayından bahsediyorum.
Sarıgerme’de oldun olası o internet zaten olmadı da Dalaman’da var olanın yok edilmesi neyin nesi arkadaş?
Not: Gelmişken Bodrum’a geçip Antalyaspor’un maçını da izleyip döneceğim. Döneceğim de haksızlıkları, adaletsizlikleri, keyfi uygulamaları görünce dayanamıyorum.