Öncelikle dünkü yani, “Hani yol medeniyetti” başlıklı yazımı okuyan dostlardan eski CHP’li Belediye Meclis Üyesi Avukat Fahrettin Köken abim Watsaptan sitem dolu yazı yazmış. Tabi bende yazılanlara cevap verdim. Aslında söz konusu yol yapım konusunda Milletvekili Cavit Arı’dan bir diyalog bekliyordum ama beklemediğim yerden tersi bir eleştiri geldi.
Fahrettin abim sevdiğim, saydığım Antalya’ya hizmetleri olmuş birisidir. Dolayısıyla aramızda geçen Watsap görüşmesini aynen veriyorum.
“Vedat, kimse yol yapılmasın demiyor. Ancak, yolun geçtiği güzergah belirlenirken ciddi ve bilimsel araştırma ve inceleme yapılması ve bu bağlamda çevreye zarar verilmemesi gerektiği vurgulanıyor. Bana göre söz konusu bu yol çevreye en az zarar verecek güzergah seçimi yapılarak da geçirilebilir.
Dedim ki kendisine, “ Mesala?.”
Uzunca süre Avukatımız ve CHP’li Fahrettin abimizden karşı cevap gelmedi ben yine de yazdım.
“Zihniyet biz yapmazsak yani AKP hükümeti yaparsa güzergah yanlış, Yaparsak doğru mu?.”
“Ayrıca belediyesinin konuyla ilgili tek açıklaması neden yok?.
Ve yazdı Fahrettin abi. “ Vedat bu yol güzergahı seçilirken TGM. Tarafından yapılan ya da yapılmış olması gereken etüt projeyi sen gördün mü de yapılan işi savunuyorsun?. Diğer yandan ilçe belediyelerin bu konuda hiçbir yetki ve sorumluluğunu bulunmadığı sen de bilirsin.”
Dedim ki kendisine, “Birincisi ben yetki ve sorumluluktan bahsetmiyorum Fahrettin abi. En azından görüş o da yok. İkincisi sen gördün mü o projeyi ki? Üçüncüsü ben icraatı savunuyorum icraatı. Yani yol yapımını. Siyasi çekişmeyi değil.”
Yine bir yerlere gitti-ki sanırım işleri var.
Yazmayı sürdürdüm. “ Sen neden yolun yapılmamasını savunuyorsun? Sırf AKP yapacak o yörenin oylarını toplayacak olduğundan mı yoksa bir titrin var da bizim mı haberimiz yok?” dedim, bir örnek verdim.
“Ne güzel demiş Aziz Nesin. Huyum ters değil doğrularım işinize gelmiyor!.”
Geldi, geldi cevap da bakın ne dedi Fahrettin Köken abim.
“Vedat, ben yol yapılmasın demedim. Sen ise AKP ne yapar ise doğru yapar diye eleştirilere gözünü kapatıyorsun. Ayrıca senin reisin Aziz Nesin'i hiç ağzına almaz. Eğer duyar ise vay haline.
Buyur buradan yak.
Benim Reisim duyarsa vay mış halime arkadaş.
“Sen nasıl bakarsan öyle de görüyorsun abi. Kim benim AKP’li olduğumu söyleye bilir senden başka? Zaten sizin savunduklarınıza öz eleştiri yapanlar da size katılmayanlar da sizden değildir. Sizden olmadığı gibi de AKP’lidir!. Yıllardır kıramadınız kabuğunuzu. Sizin karşınıza dikilen ne zaman sizden oldu ki? Kaldı ki sen benim reisimi de iyi tanımışsın ki senin reisin diye biliyorsun. Şükür ki şükür ben sizler gibi siyasilere göbekten bağı bulunan bir gazeteci asla olmadım olmayacağım da. Benim ilk reisim Allah, ikinci reisim babam Biriketçi Hüseyin ustadır. Başka da reis geçinenlerin topuna limon suyu. Merak ettim de senin reisin kim abi? Yarın senle bu yazışmamızı kaleme alacak oradan da soracağım bu sorularımı bilesin.
Ben bunları tazınca Fahrettin abim anında cevap yazdı.
“Vedat beni tehdit mi ediyorsun. Sen istediğini savunabilirsin. Buna kimse karışamaz. Ancak, senin görüşlerine katılıp katılmamak de benim seçimim. Buna da sen saygı duymalısın.”
“Fahrettin abi sen her lafı neden tersinden anlarsın ki? Seni bugüne kadar hangi gazeteci tehdit etti ve sen ona pabuç bıraktın da ben seni tehdit edeceğim? Sen değil misin bana her yazıma reisin kızar diyen” cevabı verdim tam 3 saat sessizliğe büründü.
3 saat sonra da şöyle nokta koydu.
“Antalya Finike-Demre-Kaş -sınırları içerisinde Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan viyadük-tünel-yol yapımını kapsayan ve 1. Derece arkeolojik ve doğal sit alanlarından geçen devlet yolu olarak tanımlanan T.C. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın OLUR’uyla muhtarlıklarda 23/01/2025 tarihinde askıya çıktı.”
“Bana böyle gel abi. Yok senin reisin kızar, abin alınır laflarınla değil. Bilgilenmekten asla gocunmam da neden sizin isteklerinizi tersine fikir yürütürken ben AKP’li oluyorum ona anlam veremedim. Şimdi ben senin son gönderdiğinden yola çıkıp yazı yazarsam gazeteciyim ilkini ela alırsam tehditçi öyle mi” dedim konuyu kapattım.
Kapattım da ben Kaş yoluna karşı değilim. Bundan dolayı isterlerse beni bir numaralı Reisçi yapsınlar yaparlarsa da evet Reisci’yim.
İstemezük zihniyetinin bir örneği bu siyaset iş görmüyor artık ama bu kafa hala anlamadı