Antalya kent içi trafiğinin çileye dönmüş haliyle ilgili okurlarımızdan sürekli şikayet alıyoruz.
En son kaleme aldığım yazıda da bu konuya yer vermiştim.
Yazıya istinaden yine pek çok şikayet ve öneri mesajları aldım.
Bu arada konun muhataplarının sanki Antalya’da trafik sorunu yokmuş gibi sessiz kalmasını hiç yadırgamadım.
Okurlarımız trafik sorunun sadece kent içinde değil, Antalya’nın tümünde olduğunu söylüyor.
Haksız da değiller...
Örneğin Antalya havalimanı Kundu arasında (Kardeş Kentler Yolu) kalan kara yolu hem Altıntaş’a yapılmakta olan yoğun konut projeleri hem de artan turist sayısı artık bu daracık kalan yolu taşıyamadığı, Antalya-Alanya doğu ve Antalya-Kalkan batı karayolunun da artık yetmediği gelen mesajlarda yoğun şekilde belirtilmiş.
Antalya’nın 20 milyon turist hedefi ve yerli nüfus bu hızla artmaya devam ederse birkaç yıla Antalya yaşanmaz bir şehir konumuna düşecektir.
Kültür ve Turizm önceki Bakanlarımızdan Ertuğrul Günay’ın Demre’de evi var. Kendisi ağırlıklı Demre’de yaşadığı için bölgenin sorunlarına karşı son derece duyarlı bir siyaset insanı olarak biliriz. Trafik sorunu ile ilgili yazıya istinaden bana bir yazı göndermiş. İçeriği sadece trafik sorunu olmadığı için noktasına virgülüne dokunmadan aynen yayınlamak istiyorum.
‘Sn. Yeni
Çok önemli bir çalışma yapmışsınız. Tebrik ederim.
Bu vesile ile ben de -25 yılı aşkın bir Antalya sakini olarak- önemli gördüğüm bazı konulara işaret etmek isterim.
1/ ULAŞIM:
Bir dünya şehri konumundaki Antalya’nın ulaşım ağı yetersiz.
Antalya hava limanına gelenlerin çevreye ulaşımı saatler sürüyor.
Alanya’ya hala raylı sistem olmaması büyük eksiklik.
Bütünüyle ulaşım altyapısının yenilenmesi, doğudan batıya yol standartlarının yükseltilmesi,
tünel geçişleriyle mesafelerin kısaltılması gerekiyor.
Kemer-Kumluca arasındaki yol düzenlemesi 10 yıldır sürüyor, bitmedi ve güvenli değil. Çünkü proje yanlış.
Bakanlığımdan beri ihtiyacını dile getirdiğim Çubukbeli Tüneli’nin akıbeti belirsiz.
Antalya deniz ulaşımını kullanmıyor.
Oysa turizmle iç içe bir şehirde bu yol kullanılabilir ve çekici hale getirilebilir.
Toplu ulaşım konusunda yeni proje ve yatırımlara ihtiyaç var.
Şehir içinde toplu ulaşımı özendirmek, özel günler dışında özel araç kullanımını azaltabilir.
2/ İMAR
Antalya dünyanın en güzel doğa parçalarına sahip.
Ancak doğayı, hatta tarihi koruma bilinci zayıf.
Bütün yerleşimlerde, hatta kırsalda inşaatlar kural ve sınır tanımıyor; çekirge sürüsü gibi doğayı tahrip eden bir yapılaşma var.
Çevre Bakanlığı ve Belediyelerin denetimi yok derecesinde; rant çeteleriyle işbirliği içinde gibiler.
Bu gidişle, kuraklık, çevre kirliliği ve arsız yapılaşma bir süre sonra Antalya’yı yaşanmaz hale getirecek.
3/ ESTETİK YOKSUNLUĞU
Antalya gibi yılda 10-15 milyon yabancının geldiği bir ilde, kent merkezleri ve kırsal yerleşimlerin ilgi çekici, göze. kulağa ve damağa hoş gelen mekan ve düzenlemelerle dolu olması gerekir.
Avrupa’nın ünlü turizm ülkelerinde yerleşimler, ziyaretçileri içine çekiyor.
Örneğin Roma bu konuda çok çarpıcı bir örnek.
İnsanlar otellere tıkılmıyor; sokaklarda, müzelerde, meydanlarda, kahve ve lokantalarda dolaşıyor.
Bizim genelde bütün kentlerde, özelde Antalya’da bu konuda eksiğimiz çok.
Yerleşimlerin ziyaretçileri cezbeden özellikleri, güzellikleri yok düzeyinde.
Bu alanda yerel ve merkezi yönetimlerin, üniversiteler ve sivil toplumun elbirliği ve seferberliği gerekiyor.
Bir de, bu konuları dert eden yerel ve merkezi yöneticilere ihtiyaç var. Çünkü, kararlı ve heyecanlı liderlik olmadan hiç bir girişim ivme kazanamıyor.
Değerli Mevlüt Bey,
Antalya’nın eksikleri konusunda sorunuza verilen her bir yanıt bence haklı ve önemli.
Ben de fazla ayrıntıya girmeden küçük bir katkı yapmaya çalıştım.
Antalya’nın her bakımdan daha iyisini hak ettiğine inanıyorum.
Selam ve sevgilerimi sunarım. ’
Antalya sevdalısı Emin Altıner de genişçe bir mesaj göndermiş.
Sevgili Emin Altıner Antalya Kaleiçin’de doğmuş kentin dününü bugünü en iyi bilenlerden biridir. Zaman zaman MYGazete.com’da deneyimlerini kaleme alan değerli Altıner mesajında önemli konulara değinmiş. Bu mesajı da aynen yayınlıyorum..
‘Kentinin daha da yaşanılabilir olması için vermiş olduğun mücadeleyi fevkalade de takdir ederek takip ediyorum...
Öncelikle belirlemiş olduğun 3 sorun kentimizin ivedilikle çözülmesi gereken ana sorunlarıdır...
Hepimiz de biliyoruz ki kentimizin ayakta tutan 2 sektör Turizm ve Tarım...
Turizm'in Öncelikle denize 660 km sahili olan kentimizde, sadece denize sıfır renkli parsellerde yapıldığını düşünüyorum...
Buda şehrin esnafının Turizm ile buluşmasını engelliyor ki bu esnaf açısından büyük problem...
Bu nedenle geçen yıl Antalyaya 15 milyon turist gelmiş ama Tarihi Kaleiçine yaklaşık bir milyon Turist girmiş....
Elimizde Xsantos'tan Myra'ya, Termesos'tan Perge, Side ve Aspendos'a kadar muhteşem bir tarihi doku var...
Ören yerleri dahil, Likya müzemiz dahil yine bu tarihi dokuyu ziyaret edenlerin geçen yılki sayısı yine bir milyonun altında...
Geçen yıl Paris'te leovre Müzesini 7 milyon, İtalya da San Marko meydanını 29 milyon insan ziyaret etmiş...
Bu karşılaştırmaya göre Turizmin de iyi pazarlanmadigini düşünüyorum...
Çünkü turizm sadece deniz, kum ve güneşten ibaret değil...
Kendimizde binlerce yaşanmış hikayemiz varken iyi bir hikaye anlaticimiz ve bunları pazarlayip hayata geçirecek ekibimiz mi yok?
Başka bir sorun,
Medeniyetler şehri kentimizde yukarıda saydığım tarihi değerler dışında daha da bir çok güne ışık olmuş tarihi değer var...
Bu değerlerin hiç birisine doğru dürüst bakım yapılmıyor...
Örnek mi, Konyaaltı ( Olbia) Roma Hamamı kaderine terk edilmiş...
Tarihi dokuyu çevreleyen kale duvarları ayrık otları ile dolu ...
Gidin Avrupa'daki tarihi eserler gece nasıl ışıklandırılmış görün...
Geçmişi bu kadar güçlü olan bir kent bu kadar sönük bırakılır mı?’
Hani derler ya bir dokunduk bin ah işittik.
Gerçekten bizim trafik ile ilgili yazı da aynen öyle oldu. Daha onlarca öneri ve şikayet var.
Mesajlardan sadece iki tanesini köşeye konu ettim.
Biz Antalya için kaygılanmaya, kendimiz için değil kentimiz için yazmaya devam edeceğiz.
Destek, yorum ve öneri mesajları için çok teşekkür ediyorum.
MEVLÜT YENİ'NİN BİR ÖNCEKİ TRAFİK İLE İLGİLİ YAZISINI OKUMAK İÇİN BU LİNKE TIKLAYIN