Bir insanın durduk yerde herhangi bir camiada efsane olabilmesi mümkün mü?
Asla.
Meziyet gerekli.,
Sempati toplama yeteneğin olmalı.
Ve camia seni öyle bir bağrına basmalı ki, sokakta 10 yaşındaki çocukta gördüğü özellik anında seni anımsatmalı.
Yazımdan da anlaşılacağı gibi anlatmaya çalıştığım şeyin tabanı tabi ki futbol.
Ben Antalyaspor’un maçlarına 1984 yılından itibaren devamlı olarak gitmeye, oyuncuları ve teknik adamlarını ne bileyim taraftarı olduğum camiayı o zamanlar tanımaya başladım.
Ve o yıllarda hangi oyuncu forma giyiyor -ki sonraki senelerde gazeteci olarak da kendileriyle içli dışlı oluverdi.
Misal bir Cemil abim vardı Trabzonlu. Aklına gelip de adından bahsedene rastlamadım ama öyle bir düzgün aile reisi ve işi gücü futboldu ki, bankacı eşi etrafında pır dönerdi.
Santrafor Bekir’i hatırlayan var mı?
Mehmet Özkul candı.
Laz Bülent kadir şinastı.
Adnan Gülek’in ele avuca sığmaz duruşu, ne zaman ne yapacağı asla belli olmayan yetenekli yapısı millete kendisine “Piç Adnan” lakabı taktırdı-ki bu hiç kimseye nasip olamayacak onur ve gurur verici kimlik özelliğini taşıyordu.
Kelebek Levent de gelip geçti bu camiadan.
Hem de yüreklerde iz bırakarak.
Beşiktaş’tan Kaleci Adem, Cordoba, Mehmet Ekşi, Fenerbahçe’den Şenol hatta Şenol 3, Galatasaray’dan B. Bülentler, Ve dünya yıldızı Eto gibi ne bileyim bir yığın şöhretler gelip geçti Antalyaspor değirmeninden.
Ancak bana göre bir kişiyi o değirmen ütemedi.
Kendisindeki büyük yetenek, oynadığı futbol, insanlarla diyaloğu, sevimli halleri ve dünya görüşüyle gerçekten gönüllerde taht kurdu.
Ondan bahseden, “Efsane” kelimesini hep başta tuttu.
Antalyaspor’un başarılarına ferdi ve takım oyunları katkısını hep koydu.
En zor günlerde elini taşın altına sokmaktan çekinmedi, Kırmızı-Beyazlı yönetimler de her dönem kendisine kol kanat gerdi, sahip çıktı.
Kimden mi bahsediyorum?
Tabi ki Adnan Gülek’ten.
Yıllardır Antalyaspor’un scout ekibinin bana göre başı olarak görev yapıyordu. Ta ki geçen haftaya kadar.
Başkan Sinan Boztepe Adnan Gülek ile çalışmama kararı aldığını kendisine bizzat iletti. Sosyal medyadan, “Neden” diyenlerin sesi baya fazla oldu. Geçtiğimiz günlerde Başkan Boztepe basın toplantısı yaptığında konuyu gündeme getirenlerden birisiyim.
“Ben Adnan Gülek’in Antalya’da Antalyaspor’un efsanesi olarak kalmasını istiyorum” dedi.
Oradaki tüm gazetecilerden birisi olarak benim de saygı göstermem gerekiyordu aynen öyle yaptım.
Sen efsanesin Adnan.
Lütfen bizim efsanemiz olarak kal.
Raporun bittiğinde görüş görüşmen gerekenlerle tatlı vedanı yap, kenara çekil.
Bu yönetim böyle bir tasarruf yoluna seçmiş sana da herkese de saygı göstermekten başka yapacak bir şeyi yoktur.
Kimse de Antalyaspor’dan büyük olamaz.
Bugün belki mesai saatleri dolmuştur.
Bu kulübün yarınları hep olmuştur olacaktır da.
Bu vesileyle Antalyaspor’a bu günkü Galatasaray maçında başarılar diliyorum. Bana göre sadece rakibin adı büyük. Hiçbir maç da sahada oynanmadan kazanılmıyor, kaybedilmiyor.