Ailemi de alıp artık çok uzaklara gidesim var.

Bu şehirde yaşadıklarımız gerçekten çok yordu bizi. Şehrin suçu yok o muhteşem, dünyanın tartışmasız en güzel yeri. Lakin insanlar…

İlkokul birinci sınıfa giden iki kızımızla doğup büyüdüğümüz İstanbul’dan geleli yaklaşık yirmi yıl oldu. Rabbim bize iki kız evlat daha kısmet etti bu şehirde ve dört kızımızla büyük umutlarla yaşamaya başladık.

İstanbul gibi büyük bir şehirde elde ettiğimiz bilgi ve tecrübe birikimlerimizi ilk yıllardan itibaren bu şehre inanılmaz bir hevesle aktarmak için elimizden geleni yaptık.

Birçok sivil toplum faaliyetlerinde gönüllü olarak bulunduk. Ağaçlar diktik, ormanlar kurduk, çocuklara, gençlere, özel bireylere dokunduk, okullarda temiz çevre bilincini arttırmak adına birçok faaliyetler gerçekleştirdik. Tüm bunları yaparken kentin hemen tüm protokolü ile yakın temaslar kurduk ve çok başarılı çalışmalara imza attık. Atmaya da devam ediyoruz.

Şehre daha etkin dokunmak adına Milletvekili adayı olarak 2002 yılında seçimlere dahi katıldık. İl yöneticisi, İlçe Başkanı, İlçe Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı yaptık. İktidar olmamıza rağmen kişisel menfaatlerimizi asla düşünmedik. Allah da, yakınen bilenler de şahittir.

Uzun yıllar kızlarımın okuduğu okullarda alnımızın akıyla Okulaile Birliği Başkanlıkları yaptık. Bunların yanı sıra geçimimizi sağlamak adına da uluslararası zincir bir gayrimenkul firmasının Antalya bayiliğini aldık. Yaklaşık 17 yıldır eşimle beraber bu işle geçimimizi sağlamaktayız.

Elhamdülillah hiç hak etmediğimizi istemedik, kimseye yanlış yapmadık, kimsenin arkasından iş çevirmedik, kimsenin eşine dostuna çıkar adına dahil göz koymadık. Bunca çevremize, tanıdığımıza rağmen hiç kimseden ailemizin hiçbir ferdi için ayrıcalık istemedik. Hatta, okul yönetiminin haberim olmadan oy birliği ile büyük kızımı okulun en başarılı öğrencisi seçip madalya vermek istemelerine sırf burada okul aile birliği başkanı olduğumuz ve yanlış anlaşılmaya açık olacağı için karşı çıktık ve aldırmadık.

Aslında kızım için takdir edilen konum gerçekten de hak ettiği konumdu ve halen de bu taktirin haklı sahibi olduğunu göstermektedir. Tüm ailemle, dürüstük anlayışlarından, kimsenin hakkına göz dikmemelerinden, kimsenin arkasından iş çevirmeyi asla kişiklerine yakıştırmamalarından dolayı hepsiyle gurur duyuyorum.

Hiçbir zaman yola çıktıklarıyla yolda bulduklarını değiştirenlerden olmadık. Allah da nasip etmesin.

Bu şehre ve ülkemize sorumlu hissetmemizden dolayı yaptıklarımız yetmiyormuş gibi bir de Uluslararası Dostluk Derneği kurduk. Yetmedi üstüne ısrarlar üzerine bir de spor kulübü kurduk.

Ülkemize sığınmak zorunda kalan Ortadoğu ülke vatandaşlarının bizlerle daha hızlı uyumlanmaları hedefi ile bir gurup arkadaşımızla çıktık yola. Oldukça başarılı uluslararası ses getiren birçok projeler yaptık ve halen sürdürdüğümüz projelerimiz var.

Avrupa ‘da üçüncü sektör olarak kazanç kapısı olan programlar ülkemizde de zaman içinde mutlaka gelişecek ve üçüncü sektör olarak ticaret hayatımızda yerini alacak.

Biz bunu önceden fark eden şanslı STK'lardanız. Bu noktada derneğimizdeki üye olan tüm yol arkadaşlarımıza bu eğitimleri ve imkanları sunduk. Becerebileceğine inananlar devam etti, aklı kesmeyenler kenarda durmaya ve bizlere derneğimizin yaşaması için önemli olan diğer konularda destek vermeye devam etmekteler.

Tabii ki herkesin AB Projesi yazacak yeteneği olacak diye bir durum yok. Bu nedenle aklı kesen öngörüsü olan arkadaşlarımızla AB Projelerine tam hız devam etmekteyiz.

Meraklanmayın baştaki 'Gidesim var'ı unutmadım birazdan geleceğim oraya.

Aile yapımız olan iyi niyet ve paylaşımcılık ruhu başımıza olmadık işler de açmadı değil. Hep bizden gitti ve hep kullanıldık.

İnsanlar bizi her defasında çevremiz için kullanmaya çabaladılar. Bunu görmediğimizi, anlamadığımızı, fark etmediğimizi zannettiler.

Çünkü onlara göre bizden daha akıllıydılar. Bunu aramızda konuştukça o aklı evvellerin düştükleri hallere gülüyoruz.

Onların akılları varsa, bizim de Rabbimiz var.

Hasbunallâhu ve ni'mel vekîl. Allah bize yeter, o ne güzel hâmî, ne güzel güvencedir. Daha ne olsun?

Antalya Gazeteciler Cemiyeti başarılı başkanı değerli dostum Mevlüt Yeni bana "STK'lar ile alakalı yazılar yazar mısın?" dediğinde biraz daha birilerine faydamız dokunacak diye büyük heyecanla kabul ettim.

Sevgili dostum, STK'lar ile alakalı ne yazayım? Sokakta boş boş dolaşan insanlara, arkandan iş çevirenlere, seni kullanmaya çalışalara, nüfusundan nemalanma bekleyenlere bak.

Ricacılara, sen halledersincilere, tayincilere, atamacılara, iş arayanlara bak. Hepsi etrafında fazlasıyla var değil mi? Hah işte sevgili arkadaşım onların bir çoğu STK'ların içinde de fazlasıyla var.

Gerçekten bu yolda samimi olarak imkanları olanakları oranınca beraber yürüyen yol arkadaşları da tabii ki yok değil. Zaten onlar olmasa da bu işlerle hiç uğraşılmaz.

Lakin bir noktadan sonra deli gibi, bütünün hayrına tek başına koşturduğunu gördüğünde ve arkanı dönüp baktığında şuna bir el atsanız dediğinde kimseyi göremediğin an gerçekten yorulup "Gidesim var" diyorsun haykırarak sessiz boşluğa.

Hemen tüm STK'larda durum aynı. Birkaç kişi işini gücünü ekmeğini bırakıp sağa sola STK için koştursun. Devlet erkanından biriyle resim çektirileceğinde ya da ortada nemalanacak bir pozisyon olduğunda yüzünü dahi hatırlamadığın onlarca STK üyesi çıksın ortaya… Aidat toplama sorunu olmayan kaç STK vardır sizce?

Hepsinden vazgeçiliyor hedefler doğrultusunda da hiç değilse harcadığın zamana, çoluk çocuğun rızkının peşinden koşmak yerine sorumluluğunu taşıdığın STK ve üyelerini çok daha iyi bir yere getirmek amacıyla deli gibi koşturmalara, sarf ettiğin emeğe değer verilmiyor ya, işte dostum o vakit tası tarağı toplayıp gidesi geliyor insanın.

Bu kadar bencil olmak zorunda mı insanlar?

Biz her zaman her şeye rağmen insan olduğumuz için birbirimize güvenmek zorunda olduğuna inananlardanız.Gözüme tesadüfen takılan ve çok anlamlı bulduğum şu dua ile bitirmek istiyorum bu haftaki yazımı:

Allah'ım, beni doğru insanlarla karşılaştır. Salih insanlarla beraber eyle.

Arkamdan iş çevirenlerden bana ihanet edenlerden ve sadece işi düştüğünde gelenlerden uzak eyle. Her daim yanında olmaya çalıştığımız kişileri bize münkir eyleme.

Kıymet bildiklerimizi kıymet bilenlerden eyle. Dostlarımı yakınlaştır düşmanlarımı benden uzaklaştır. Amin.

Kalın sağlıcakla...