“1970’li ve 80’li yıllar… Aşkın ve sevdanın yozlaşmadığı, Adamın adam, müziğin müzik gibi olduğu yıllar… Kalekapısı’nda gezerim, sabahları İbrahim eniştede serpme börek yerim… Öğlen yemeklerinde Yedi Mehmet, Hakkı Baba, Parlak, Topçu tercihlerim… Akşamları Talya Otel’e beklerim…” diye başlayan şiirim çok uzun süre sosyal medyada ilgi gördü… O bahsettiğim mekanlardan Talya Otel’i paylaşmak istedim bu yazımda sizlerle…

BİZİM GENÇLİĞİMİZDE YENİKAPI TALYA OTEL’DE SON BULURDU…

Talya Otel’ den sonra şehrin güneydoğuda ki en son noktası olan, eskilerin Rum kuş dedikleri kısım; Çapacıların Bahçesi, bugün sadece harabe durumda ki Elektrik Santrali ve Boynuz Ağacı ile başlardı… Çapacıların bahçesinde bizim jenerasyon dan futbol oynamayan yoktur diye düşünüyorum… Tabii sahanın demirbaşı o dönemde Çapacı’nın torunu arkadaşımız Mehmet Cender idi, saha onun top onundu ama takımları onun kurmasına izin vermezdik… Şehir kulübünden önce, sağda denize sıfır olan baharda ailelerin piktik yaptığı, dışarıdan sanki papatya tarlası gibi görülen 12.011 metrekare arazi nur içinde yatsın Dr. Galip Kahramanın idi…

TALYA OTEL'İN KURULUŞ ÖYKÜSÜ 1967 YILINDA FEDARAL ALMAN ŞİRKETİNİN SN. VEHBİ KOÇ’U ALMANYA’YA DAVETİ İLE BAŞLAR…

Türkiye’nin güney sahillerinde özellikle Antalya’da bir şehir oteli ve bir tatil köyü yapmak isteyen bu şirket, Sn. Vehbi Koç’a birlikte çalışma arzusu içerisinde olduklarını ifade ederler. Sn. Vehbi Koç Türkiye’ye döndükten sonra, zamanın Başbakanına konuyu açar ve İş Bankası ile de konuşarak katılımlarını sağlar…

İŞ, YERİN TESBİTİNE KALMIŞTIR…

Almanların Türkiye’ye gelmesi ile uygun yer arayışına başlanır. Otel inşaatının Hıdırlık Kulesi civarında olması konusunda ısrarcı olan Almanlar’a karşı Dr. Galip Kahraman’a ait arsanın uygun olduğuna karar verilir, 1972 Yılında Almanlarla birlikte Divan Antalya Talya Oteli’nin projesi oluşturulur… Sonuç olarak, Divan Oteli’nin İstanbul gibi büyük bir şehirde elde ettiği bilgi birikimini ve deneyimini, büyükşehir olma yolunda hızla ilerleyen Antalya’da değerlendirme fikri, Almanlarla birlikte Merhum Vehbi Koç’un düşüncesi ve gayreti ile ortaya çıkmıştır… Şu da bir gerçek ki, Antalya’mızın da sahip olduğu coğrafi konum, tarihi ve kültürel güzelliklerine değer katacak nitelikteki bir otele o dönemde çok ihtiyacı vardı. İşte bu ihtiyacı ustalıkla dolduran Antalya Talya Oteli’nin temeli, bu anlayış doğrultusunda 26 Ocak 1972 yılında atıldı.

TEMEL ATILIRKEN GÖMÜ BULUNDU !!!

Otelin temeli atılırken bir miktar para bulununca, insanların hazine ( gömü ) bulduk sevinçleri çok uzun sürmedi… Yapılan araştırmada Talya Otelin temelinin, yıllar önce gövdesine çaputlar bağlanarak dilekler tutulan ve de etrafına bozuk paralar atılan büyük bir dilek kayasının üzerine atıldığı ortaya çıktı… 204 odaya sahip olan Divan Antalya Talya, hem kentin merkezinde yer alan hem de deniz kenarında "özel plajı" olan, Antalya'nın ilk ve tek beş yıldızlı oteliydi. Körfeze hakim bir falez üstünde yükselen Divan Antalya Talya, Bey Dağları'nın eşsiz manzarasına karşı mükemmel konumu ile büyüleyici bir atmosfer içinde yer alıyordu. Divan Antalya Talya, kısa sürede sadece beş yıldızlı bir otel değil; kongre, konferans programları ile en yüksek verimin alındığı, iş ve sanat dünyasının seçkin buluşma adreslerinin başında gelmeye başladı…

DERYA MOTEL KAPANINCA, ANTALYA SOSYETESİNİN VE ÜNLÜLERİN YENİ ADRESİ TALYA OTEL OLMUŞTU…

Derya Motel’in kapanması ile birlikte rahmetli Zeki Müren’de Talya Otel’e yerleşmişti fakat bir türlü Derya Motel’deki mutluluğu yakalayamayınca, Bodrumlu olmuştu…

YAŞANAN SORUNLAR KARŞISINDA DİVAN GRUBU TARAFINDAN KAPATMA KARARI ALINDI…

Talya Oteli’nin hemen karşısındaki apartman bloklarında oturan bazı aileler, otelin 1987 yılında yapılan son iki katı ile ilgili dava açmışlardı. Mahkeme 2 katla ilgili hükümet kararını, aradan geçen onca yıldan sonra iptal etti. Rahmetli Metin Kasapoğlu’nun belediye başkanlığı döneminde teşvikler çerçevesinde mevcut turistik işletmelere de, bir ya da iki kat fazlalığı verildi. Üstelik Yasa ile verildi. Talya Otel de o zaman bu haktan yararlanarak iki kat daha çıkmıştı. O dönemde kimse de bu teşviklere itiraz etmedi. Özellikle Talya’nın karşı komşuları da, çünkü Talya Otel sadece Yenikapı’ya değil, Antalya’ya da turizmin önemli bir konaklama adresi olarak değer katmıştı… 2013’e gelindiğinde Talya’nın artık yapı ömrünü doldurduğu gerekçesiyle Koç Grubu yenileme kararı aldı. Projeler çizildi, o günün şartlarında yaklaşık 55 milyon dolarlık bir maliyet çıktı ve yeni planlar çizilerek inşaat ruhsatı için başvuru yapıldı. Muratpaşa Belediyesi Lejanta göre kapalı alanın fazla olduğunu belirterek yeni inşaat ruhsatı vermek istemedi. Bu kez karşı komşular buraya yapılacak binanın kendi rüzgâr ve güneşini kestiği gerekçesiyle yeniden davacı oldular. Mahkeme uzun yıllar devam etti… Bu süreç içersin de Talya Otel, Divan Grubu tarafından kapatıldı…

SEKİZ YIL SONRA GELEN MUTLU HABER…

Yargı sürecinin tamamlanması nedeniyle, Koç Holding'in sahibi olduğu Divan Talya Otel'inın yıkılarak yeniden yapımına ilişkin yaklaşık 50 milyon dolarlık yatırımla inşaatın yeniden başlayacağı ve 3 yıl sonra da Talya Otelin turizme yeniden açılacağı geçtiğimiz günlerde basından yayınlanınca, eski Talya günlerimiz gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti…

ÇALIŞANLAR İÇİN BİR OKULDU…

Türk müteahhitlerinin otel inşaatları için, otel genel müdürlerinin iyi bir ekip kurabilmek için yarıştığı yıllardı… "Hangimizin oteli daha güzel olacak?” ya da “ Benim aşçım meşhur Adnan usta!, ya, seninki kim?" veya “ Benim otelin Ala Carte'ına İtalya’dan Etem'i getiriyorum, sen kimi düşünüyorsun?" gibi diyaloglar Talya Otelinin barında konuşulurdu… Çalışanlarına bir okul olmuştu, yeni açılan tesisler Talya deneyimli personeli hemen işe alıyor ya da Talya Otelde çalışanları transfer etmeye çalışıyordu… 4 binin üzerinde personel yetiştirmiş bir Turizm Fakültesiydi Divan Antalya Talya Oteli… Şu anda turizm piyasasında çalışan orta yaşlı kime sorsanız mutlaka Talya Otelin tedrisatından geçtiğini söyler…

TALYA OTELİN KAPISINDAN GİRİNCE SİZİ FARKLI BİR DİSİPLİN KARŞILARDI…

O yıllarda otelden içeri girince, hemen kapının karşısında resepsiyonda, Güler yüzü ve sempatisi ile Reyhan Kayacan veya her zamanki şık ve yakışıklığı ile çok iyi bir sporcuda olan kardeşimiz Ünal Toprak, Yanlarında o güven veren duruşu ile Resepsiyon Müdürü Güneş Çav ablamız ile karşılaşırdınız… Sola doğru yürürseniz, barda Mehmet Salıbaşı veya barmen Vedat kardeşimiz sizi alır farklı dünyalara götürürdü… Personel Müdürü Fatih Balcı’yı odasında yoğun bir çalışma içerisinde, housekeeping İpek Dilmen veya Rahmetli Rabia Kardeşimizi katlar arasında koştururken seyrederseniz yorulurdunuz… Lobide telaşla koşuşturan Genel Müdür Asistanları bir dönem Oya Çelik, uzun bir dönem de efsane bir asistan, Vehbi Bey’in Antalya ziyaretlerinde en fazla sohbet ettiği, birlikte yürüyüşlere çıktığı Nevin Sapmaz Ablamızı görünce bu disiplinin başında yine efsane bir isim Genel Müdür GünaçGürkaynak’ın olduğunu hemen hissederdiniz… Restorana girince yılların Metrdotel ‘i rahmetli Ethem Yılmaz babacan bir ifade ile yaklaşırdı size… Havuza inerseniz, havuz başında dönemin en değerli yiyecek ve içecek Müdürü Suphi Ergül ile yine dönemin en iyi Aşçıbaşı olan rahmetli Adnan Ulusoy’u akşamüzeri ve akşam ki organizasyonlar için konuşurken ya da günlerden Salı ise meşhur Türk gecesinin hazırlıkları içerisinde bulurdunuz… Havuz başında ki otel müşterilerini ve Antalyalıları fevkalade bir rahatlık içersin de görürdünüz, çünkü bir takım ruhu ile bu müthiş ekibin oluşturduğu sinerci, Talya Markası adı altında tüm misafirlerin yüzlerine mutluluk olarak yansırdı…

TALYA OTELİNDEN YETİŞEN BİRÇOK ARKADAŞIMIZ TÜRK TURİZMİNE YILLARCA HİZMET EDEREK GURURUMUZ OLDULAR…

Görev yapan Genel Müdürler; Mr .Brown, İspanyol Jose Melgar, Kadri Moralı, Efsane bir isim Günaç Gürkaynak ve merhum Naci Gedik tarafından senelerce üst düzey bir şekilde idare edildi Talya Oteli… Talya Otel tedrisatından yetişen Ünal Toprak kardeşim ileriki yıllarda Divan Otelleri Türkiye Genel Müdür Yardımcılığına kadar devam eden çok başarılı bir grafiğin sahibi oldu… 1980’li yılların başında devamlı gülen yüzü ile elinizdeki valizi taşımak için size yardımcı olmak isteyen genç ve yakışıklı porter, bu gün Türk Turizminde su parkları destinasyonunun en önemli ismi olan Murat Süğlün kardeşimiz idi… On üç yaşında komi olarak göreve başlayan ve kırk yılını Divan Grubunda dolduran Avni Aykut kardeşimiz şu anda inşaatı devam eden projenin başında ve Talya Oteli’nin yeni genel Müdürü… 1975 yılında, henüz 17 yaşında teknik personel olarak işe başlayan İdris Kölemen Teknik Müdür olarak hala görevinin başında… Daha sayamadığım bir çok isim, Talya çatısı altında başlayan serüvenleri ile turizme hizmet yolunda çok önemli mevkilere geldiler…

ANTALYALILAR İÇİNDE BİR OKULDU…

1970’li yıllarda beş yıldızlı bir otelin lobisinde buluşmak, beş çayını piyano eşliğinde içmek, bar ve bar kültürünü tanımak, disco kültürü ile tanışmak, beş yıldızlı bir otelin havuzuna ve plajına giriş adabı, düğün kültürünün beş yıldızlı otele taşınması gibi birçok konuda Antalyalılara da öğretmen olmuştu… Mutfağı ile her yıl Avrupa’ da gastronomi dalında ödüller alırdı…

DÜNYACA ÜNLÜ BİRÇOK İSİM TALYA’DA KONAKLAMIŞTI…

Monaco Prensesi Grace Kelly, Monako Prensi III. Rainier, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Kenan Evren, Sakıp Sabancı, daha birçok değerli isim, otelin konukları arasındaydı… Her yıl Antalya film festivaline ev sahipliği yapan Talya otel, ünlülerin adeta evi gibiydi… 38 yıllık geçmişiyle Antalya’da turizm tarihinde önemli bir yere sahip olan Divan Talya, sadece Koç ailesi için değil, Antalya için, Türk Turizmi için çok ayrıcalıklı bir tesisti.

VEHBİ KOÇ HER YIL GELİRDİ…

Kadim dostları Antalyalı iş insanları merhum Mahmut Konuk ve Merhum Mehmet Bilal ile balığa çıkar, elinde tuttuğu yarım kilo civarında olta balığı ile otelin lobisinden içeriçocuklar gibi sevinerek girerdi… Gerçek olan şu ki, Merhum Vehbi Koç’da Talya çatısı altında çok mutlu idi… Antalya’ya her geldiğinde parasını ödeyerek 609 nolu odada kalır ve tatil yapardı.

VEHBİ KOÇ MUTLU OLDUĞU ÇATININ ALTINDA VEFAT ETMİŞTİ…

1996 yılında dinlenmek için geldiği Antalya’da tatilini yine Talya Otel’de geçiren Koç, o gün şehirde dostlarıyla gezdikten sonra otele dönmüştü. Asansörün başında rahatsızlanan Sayın Vehbi Koç, odasına çıkarılmış, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Vehbi Koç'un 25 Şubat 1996'da 94 yaşında hayata gözlerini yumduğu otelin 609 nolu odası, O günden sonra, Talya Otel kapanıncaya kadar kapalı tutulmuştu.

ONİKİ AY HİZMET VERİRDİ…

Yerli ve yabancı 3 milyon 200 bin misafire ev sahipliği yapmış, Antalya’nın hizmeti ve kalitesi ile yüz akı olmuş, 204 odalı, 500 yataklı, içerisinde ki ekip ile kocaman yürekli, koca bir tesis idiTalya Oteli…

ŞÖYLE BİR GERİYE DÖNÜP BAKINCA…

Biliyorum ki birçok kişinin ve de her Antalyalının Talya ile ilgili mutlaka birçok anıları vardır. Bizlerin de çok anıları var… Birçok yaşanmışlıklar var… Bayan Basketbol Takımı 1. Lig de oynadı… İki dönem kaptanlığını yapabilme onurunu yaşadığım, Futbol takımı dönemin en iyi futbolcuları ile efsane bir takım oldu… Güreş takımı ve Masa Tenisi takımı Türkiye dereceleri yaptı…. İşte Talya Otel çatısı altında böylede bir Talyaspor gerçeği vardı…

YAŞANANLARI VE YAŞATANLARI UNUTMAK MÜMKÜN DEĞİL…

Genel Müdüründen asistanına, Yiyecek İçecek Müdüründen Muhasebe müdürüne, ön bürosundan mutfağına, çamaşırhanesinden plajında ki çalışanına, barmeninden komisine, sporcusundan yöneticisine kadar, hizmet, dostluk, arkadaşlık, vefa, aynı çatının altında Turizm ile buluşmuştu…

TALYA OTEL İLE ÖNEM KAZANAN BİR İSİM HASAN FİDAN…

Tanrı yeteneği olan berberlik sanatını, kişisel becerileri ile üst düzeye taşımasının yanında, sempatisi, adamlığı, dostluğu, espri yeteneği ve de vefası ile sadece bizlerin değil, müşterilerinin de gönüllerine taht kurmuştu… Kadın ve Erkek bölümüyle sadece Antalyalıların değil, siyasetçisinin de, ünlülerinde, iş adamlarının da, Cumhurbaşkanının da aradığı bir isim olmuştu… Berber Hasan, gayretleri, çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile Talya Hasan olmuştu… Bir gün traş olurken duvarda çerçevenin içerisinde yirmi lira görünce hikayesini sormuştum…

VE HASAN MERHUM VEHBİ KOÇ İLE OLAN TANIŞMASINI ANLATTI…

“Sabah dükkandan içeri orta yaşlı bir bey girdi, Almanlara benzettim…Traşın kaç para olduğunu sordu. Kırk Lira diye söyleyince pahalı buldu ve dönüp gitti… Biraz sonra telaşla Arkadaşım Restoran şefi Avni Yakut geldi “ Hasan sen ne yaptın, Vehbi Beye traş kırk lira demişsin…” deyince beynimden vuruldum “ Avni’ cim, ben inan tanımadım, ücret bile almam…” dedim. Avni Kardeşim “Mümkün değil kabul etmez, Efendim sizi tanıyamadım kusura bakmayın, bizde yüzde elli indiriminiz var diyerek durumu kurtar hiç olmazsa…” dedi… Öğleden sonra Vehbi Bey yine geldi… Ben “ Efendim sizi tanıyamadım özür dilerim, size yüzde elli indiriminiz var, traş yirmi lira…” deyince yine aynı hiddetle “ olmaz pahalı, on lira olsun…” dedi, bende “ tamam efendim…” dedim traşa başladık, bu arada “manikür ve pedikür var mı? “ diye sordu, Sema Hanım hemen maniküre başladı… Yüzünü traş ederken, köpük birikmesin diye suyu açık bırakıyorum, bir anda kalktı suyu kapattı… “ bir traş için bir ton su harcarsan, bu memleket batar…” dedi… İşte Vehbi Koç imzalı o yirmi lira para, benim yaptığım traşın ve Sema Hanımın yaptığı manikürün bedeli değil, dünyaya mal olmuş bir İş İnsanının hesap konusunda ki titizliğinin, müsriflik karşısında ki duyarlılığının ve de yirmi dakika içerisinde bizlere verdiği hayat derslerinin bedelidir ve de trilyonlara değişmem, meslek hayatımın en değerli kazancıdır ve daima hayatım boyunca en iyi yerde duracaktır…” diyen Sevgili Hasan Fidan, Talya Otel kapanınca yetiştirdiği öğrencilerinin iyi yerlerde dükkanlar açması için büyük gayretler gösterdi, şu anda da o özel müşterilerine, özel olarak hizmet götürerek mesleğine devam ediyor…

YÜZLERCE ANI… YÜZLERCE YAŞANMIŞLIK VAR…

Özellikle Hasan Fidan’ın anılarını ayrı bir başlık altında yazmak isterim… Başta çok değerli büyüğümüz Sayın Vehbi Koç olmak üzere aramızdan ayrılan tüm değerlerimize rahmetler, hayatta olan Talya Otelin tüm çalışanlarına, tüm dostlara sağlık ve mutluluk dolu ömürler temenni ederim… Dilerim ki; Koç Grubu otelin içerisinde bir odayı, 609 numara ile Vehbi Koç müzesi olarak düzenleyerek, kalplerimize gömdüğümüz merhum Vehbi Koç’un en çok mutlu olduğu Talya çatısı altında ölümsüzleşmesini sağlarken, başka bir odada da, dünkü konukları, yaşanmışlıkları, hizmet edenleri anlatan bir tema ile dünün o güzel ışığını bugüne yansıtabilir…

İŞTE ŞİMDİ TALYA OTELİNİN TEMELİ YAŞANMIŞLIKLARI, ANILARI İLE BÜYÜK BİR DEFİNENİN ÜZERİNE ATILIYOR…

İnanıyorum ki; O eski günler geri gelecek… Dünün o anılarının, o yaşanmışlıklarının üzerine atılacak Talya Oteli’nin yeni temeli, Dünün yaşanmışlıklarından daha da güzel, Dünün başarılarından daha da kalıcı, Ve düne hizmet etmiş o güzel insanlardan daha da başarılı kadrolar ile Yenikapı’mızın Antalya’mızın ve Türk Turizm’inin gururu olacaktır… Koç Grubu’na, Antalya’mıza ve Ülkemize hayırlı olmasını diliyorum…