Meral Akşener'e parti içinde ihanet edenler var!
İYİ parti, siyaset düzlemindeki muhalefet boşluğuna ve mevcut muhalefetin beklentileri karşılayamamasından doğan bir ihtiyaç olarak yerini almış ve bir umut partisi olmuştur.
Demokratik, laik sisteme gönül veren, Atatürk İlke ve İnkılaplarına inanmış CHP'de beklentilerini bulamayan büyük bir kitle ile, MHP'den kopan önemli bir kesimin, liberal demokratların ve değişim isteyen, şimdiye dek mevcut iktidara oy vermişlerin sığındıkları bir liman, umut kapısı olmuştur.
Ancak gelinen nokta itibariyle; özellikle Mersin'deki "Kocamaz vakası" göstermiştir ki; Sayın Meral Akşener dahili bedhahları görememiş veya gördüyse de silememiştir.
Koray Aydın'ın Afyon buluşması sonrası yeniden yapılandırdığı il teşkilatlarındaki bazı il başkanları, gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde bulunmaktadırlar ki ; Mersin İl Başkanı buna başlı başına yeterli bir örnektir.
Bu il başkanları yerel seçim öncesi belediye meclis üye aday listeleri ve kontenjanların belirlenmesinde yetersiz ve basiretsiz davranmışlar ve hatta İYİ Parti kontenjanlarını CHP'ye peşkeş çekme gafletinde bile bulunmuşlardır.
Bu bağlamda Antalya İYİ Parti İl Başkanı , danışma organı ve yakın çalışma grubu olarak il yönetim kurulu üyeleri içinden seçtiği, her biri donanımlı, sorumluluk verilen, konusuna hakim ve siyaset deneyimi olan il başkanlık divanı üyelerini, deyim yerinde ise, sahaya almamış, yedek kulübesinde bile yer vermemiş ve oyunu tribünden ve hatta stadyum dışında izlemek zorunda bırakılmışlardır.
Oysa ki; İl Başkanlığı bünyesinde, bir Seçim Koordinasyon Kurulu oluşturulup divan üyeleri arasında iş bölümü yapılıp, ilçe ve merkez sorumluları belirlenmesi teklifim İl Başkanı tarafından kabul görmemiştir.
İl Başkanı tüm iş ve işlemleri ve görüşmeleri divana hiç haber bile vermeksizin tek başına yapmıştır. Halbuki teklifime göre, sorumlu divan üyeleri sorumlu olduğu ilçeye gidip, ilçe başkanı ve ilçe divanı ile birlikte meclis üyesi aday adayları ile (belediye başkanlığı o ilçede İYİ Parti'ye verilmiş ise, belediye başkan adayı da dahil) birebir mülakat yapıp, bir not sistemine bağlı olarak partiye verilen kontenjanın %50 fazlası ile aday adayı belirleyip, bu listeleri il bazındaki seçim koordinasyon kuruluna göndereceklerdi.
İl bazında, il başkanı, mahalli idarelerden sorumlu başkan yardımcısı ve siyasi işlerden sorumlu başkan yardımcısı ile il başkanı gerek görürse ilgili ilçe başkanı ve belediye başkan adayının oluşturacağı kurul nihai kararı vererek listeler liyakat sistemi esas alınarak oluşturulmalı idi.
Küskünlükleri önlemek için de sıralamaya giremeyen adaylara yapılan değerlendirme sonuçları şeffaf olarak açık ve net izah edilmeliydi.
Liste sıraları ve kontenjanların belirlenmesi görüşmeleri de il başkanı ile mahalli idare ve seçim ve siyasi işler başkan yardımcılarının da katılacağı müzakerelerle belirlenmeli idi.
Bu teklifimiz hiçbir gerekçe gösterilmeden, 'bugün yarın teklifinizi değerlendireceğim' bahanesiyle hep ertelenmiş ve öfkelenerek bugüne gelinmiştir.
Bugün çeşitli şaibeler meclis üyeliklerini CHP'ye peşkeş çekme ve belki de iftiralara maruz kalan il başkanını bunlardan kurtarmak ve liyakatı sağlamak, maksada gerçekten hizmet etmek amaçlı teklifimizi uygulamayıp 'ben yaptım oldu' mantığı ile hareket eden il başkanı davaya hizmet etmiş olur mu?