ABD Başkanı Joe Biden'ın sözde "Ermeni soykırımı" ile ilgili 24 Nisan açıklamasının hiçbir bilimsel ve hukuki dayanağı olmadığı herkes için açıktır. Biden, seçim kampanya sırasında, Cumhurbaşkanı seçilirse Anadolu'da 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyan bir kararı destekleyeceğini belirtmişti. 24 Nisan'da yaptığı konuşmada Biden, 1915 olaylarını "Ermeni soykırımı" olarak adlandırdı ve Osmanlı döneminde "Ermeni soykırımı" sırasında ölenleri anımsadığını söyledi. 1915-1921 olaylar ısırasında Anadolu ve Kafkasya'da öldürülen yüzbinlerce Türk ve Azerbaycanlı hakkında tek bir söz veya yorum yapmadı. Amerika Birleşik Devletleri'nde sözde "Ermeni soykırımı"nı tanımak için başlatılan sinsi kampanyanın 30 yılı aşkın bir tarihe sahip olduğunu hatırlatmak isterim.1978'de eski ABD Başkanı Jimmy Carter, Osmanlı Türkiye'sinde 1915 olayları hakkında ilk kez konuştu. Bill Clinton başkanlığından (1993-2001) bu yana, bu her yıl 24 Nisan'da tekrarlanan bir "gelenek" haline geldi. Kongre'den önce 42 ABD eyaletinde sözde "Ermeni soykırımı"nın tanındığını da belirtmek gerekir. Şu anki ABD başkanının çifte standarda dayalı politikası Ermenileri ve yandaşlarını ve genel olarak Hıristiyanları Türk düşmanı yapmaktır. Ancak popülist açıklamasının yasal bir yanı olmayacak. Çünkü sözde "soykırım" ile ilgili yanlış beyan, hem Türkiye hem de Azerbaycan tarafından kesin olarak reddedilmekte ve şiddetle kınanmaktadır. Biden istediği açıklamayı yapmakta özgürdür. Yaptığı hiçbir bilimsel veya hukuki açıklama, tüm dünya için açık olan tarihi değiştiremez. Tarihi gerçeklere dayanmayan ifadelere kimse inanmaz. Yirminci yüzyılın başlarında Osmanlı'da Ermeni katliamını bir "soykırım" olarak nitelendiren ABD Başkanı, Ermeni lobisinden güçlü bir şekilde etkilenmiş görünüyor. Bu yalan beyanla Ermenilere olan desteğini ve sevgisini göstermiştir. Dünya halklarını bu kadar yanlış bilgilerle aldatan ve devletleri birbirine düşman etmeye çalışan bir devletin AGİT Minsk Grubu eş başkanı olmasının doğru olduğunu düşünmüyorum.Türk devletine düşman olan bir eş başkanla adil kararlar alamaz. Barışçı ve insan hakları savunucusu olmayan bir kişi, haksız kararlarıyla bölgede çatışmalara neden olabilir, barışa değil. Biden'ın önyargılı açıklaması sadece şimdiki nesilleri değil, gelecek nesilleri de düşman olmaya çağırıyor. "Her yıl bugünde, Osmanlı döneminde Ermeni soykırımının kurbanlarını anıyor ve bu tür vahşetlerin tekrarını önlemeyi taahhüt ediyoruz" dedi. Acaba Biden, Ermenilerin Türk milletine karşı işledikleri soykırımlardan neden bahsetmiyor? Amacı, Ermenileri dünyaya Türk milletinin kurbanları olarak göstermektir. Tarihsel gerçekleri çarpıtan ve tahrif eden bir devlet başkanının politikası asla başarılı sayılamaz. Biden barış adamı olsaydı, 20.yüzyılda Ermeni silahlı grupları tarafından 500.000'den fazla kişinin katledildiğini, 1918 Mart'ında Bakü ve Azerbaycan'ın diğer bölgelerinde Ermeni Taşnakların gerçekleştirdiği katliamları ve 1992'de yaşanan Hocalı'yı anlatırdı.Eğer Biden tüm bu soykırımları anlatsaydı ve şimdiye kadar yaşanan tüm soykırımların kurbanlarını andığını söyleseydi, o zaman onun adaletine inanırdık. Üzülerek belirtmek isterim ki, Biden'in önyargılı konumu ve sinsi politikası birçok ülkeyi birbirine düşman yapacaktır. ABD bugün Türkiye'yi hedef alırsa yarın Azerbaycan'ı hedef alacaktır. Bir kardeşe düşman olup diğeriyle arkadaş olmak imkansızdır. Türkiye ile bir millet, iki devlet olduğumuz için, bu ülke ile ilgili yapılan tüm olumlu veya olumsuz açıklamalarla yakından ilgilenmekteyiz. Türkiye'nin ulusal çıkarlarını kendi çıkarlarımız gibi koruyoruz. Dostluğumuz ve kardeşliğimiz sonsuzdur. Kardeşimizi her zaman savunmak doğal hakkımızdır.
Lamiya İsazade, “Kimsesiz Çocukların Sosyal Koruması” STÖ Başkanı /Azerbaycan