Lütfen, büyük düşünün ve hayattan sadece sağlık ve mutluluk dilemeyin…
Kanatlarınızı mümkün olduğunca açın, büyük hayaller kurun ve başarısızlık riskini göze alın. Hata yapmaktan korkmayın!
Sıradan bir hayatı yaşamak kolaydır. Yerçekimine karşı koymaksa cesaret ister. Ama cesaretin en büyük ödülü, ayaklarınızın yerden kesildiğini hissettiğiniz andır. Hedefe giden yolda en önemli koşul, yorulmadan, moral bozmadan, ısrarcı ve istikrarlı olmak çünkü. Ve bazen stratejik bir geri adım, son toplamda başarı olarak bile tanımlanabilir.
Apple’ın her bir ürününün ayrı bir hikâyesi var ancak, size bugün iPod’dan bahsedeceğim. Çalışanlarına, “İyi bir şey yaptığınızda bunun üzerinde fazla durmayın, daha da iyisini yapmak için çalışın, hep bir sonraki adımın hayalini kurun'' diyen Steve Jobs, hayal gücü ile aklı birleştiriyordu. iPod ilk çıktığında sadece Mac bilgisayarlarla uyumlu yapıdaydı, tam 400$ fiyat etiketine sahipti ve 5GB depolama alanı sunuyordu.
O zamanlar için 5GB oldukça büyük bir depolama alanıydı. Çıkış sloganı, "cebinizdeki 1000 şarkı" adeta bir devrim niteliğindeydi.
Apple’ın iPod hikâyesinde başarıyı yakalamasının en büyük sebeplerinden biri, belki de bu geniş depolama alanı imkânı olmuştu, bir diğeri ise küçüklüğü ve taşıma kolaylığıydı.
iPod piyasaya sürüldüğünde yıl 2001’di. Bu döneme kadar kasetçalar, cd çalar gibi pek çok müzik dinleme cihazı, dönem dönem popüler olmuş ve insanlar tarafından müzik dinlemek amacıyla kullanılmıştı. Fakat bu cihazların ortak özelliği çok büyük olmaları ve taşımada sorun çıkarmalarıydı.
iPod piyasaya sürülmeden önce, tasarımı bittiğinde, mühendisler Steve Jobs’a iPod’u sunduklarında Steve Jobs cihazın çok büyük olduğunu söyledi. Mühendisler şaşırdı ve “Daha küçük olmasının imkânı yok” dediler. Steve Jobs iPod’u bir akvaryuma attı ve çıkan kabarcıkları göstererek, “Demek ki hala içinde boş yer var, küçültün” dedi.
Unutmayın!
"İmkânsız diye bir şey yoktur, mucizeler biraz zaman alır."