Geçtiğimiz günlerde Antalyaspor eski başkanı, iş adamı Gültekin Gencer sosyal medya hesabından yayınladığı bir yazıda Antalyaspor Kulübü yönetimine sert eleştirilerde bulunmuş, Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk de yine aynı yöntemle eski başkan Gencer'e cevap vermişti.

Gencer, bu cevap karşısında sessiz kalmadı ve sosyal medya hesabından Öztürk'e yanıt verdi.

İşte Gültekin Gencer'in o sosyal medya paylaşımı

"Çocuk

Çocuk biz yokken meydanı boş bulmuş, konuşmuş, hem de ne konuşmuş.

Bu şehre değer katmış, her şeyini şehirle paylaşmış ve şehir için harcayanlara soytarı diyor utanmadan. Her zaman söylüyorum; eğitim şart , aile terbiyesi şart. Oturduğu koltuğun önemini ve ağırlığını bilmeyenler için özellikle eğitim şart.

Bu kulübün geçmişini bilmeyenlerin kendi geçmişini de bilmemesi gayet doğal, onu da en kısa zamanda sana ve herkese anlatacağız merak etme.

O soytarılar, Antalyaspor’un 50 yıllık geçmişinin 35 yılında varlar.

O soytarılar, senin batırdığın kulubün her tuğlasında çimentosunda emeği olan insanlar.

O soytarılar, senin helikopterle üzerinde hava attığın kulubün her deplasmanında ilk şampiyonluğundan bu yana var olan insanlar, otobüslerde uyuyan insanlar.

Çocuk; o soytarılar, babanın gece gündüz demeden, dağ tepe, doğu batı demeden koşturarak kazandıklarını Milano geceleri ve otel partilerinde futbolcularla harcayarak kulübü düşürdüğün halden kurtarmak için seferber olanlar.

O soytarılar, tüm imkanları kendileri yaratıp, şehirle paylaşan insanlar.

Çocuk, aileni sıkıntıya soktun, yaptığın borçlara ailenin imzasını koydurdun, mecbur ettin aileni kulübün başına geçmesi için. Babana kalsa bugün A.Ş.'den de atar seni.

Çocuk, Antalya’mızın petrolcüleri ve inşaatçıları işi gücü bıraktılar senin pisliklerini temizlemek için şehrin tüm imkanlarını seferber ettiler.

Şehrimizin seçilmiş, atanmış insanları senin kulübe kestiğin faturaları ödemek için, şehrin her yerine petrol istasyonları yapıyorlar. Çünkü aile olarak bildiğiniz en iyi iş akaryakıt işi , bunu bilmeyen de yok zaten.

Taşı toprağı altın dediğimiz şehrimizin taşına toprağına göz diktin, şimdi şehrimize katkı olarak geri dönecek moloz işi de senin pisliklerin ve etrafındaki hesap insanlarının rantı için pazarlanacak.

Çocuk, seni son kez uyarıyorum:

Bir daha benim şirketlerimle ilgili konuşursan, hem kendimle ilgili, hem de senin geçmişinle ilgili beni kimse susturamaz.

Bunu bilesin çocuk.

Unutma çocuk, aynı makamda oturduğun kişilerin suratına tükürmek sözde / teoride kolaydır. Önemli olan icraattır.

Unutma çocuk, Bu şehir bir bekler, iki bekler. Kulübün şehirden koparılmasına ve aile şirketi olmasına ses çıkarmasalar da, öyle zaman gelir ki bu şehrin tükürüğünde boğulursun çocuk."