Antalya’nın yakından tanıdığı iki hayırsever. Aylin Ayaz Yılmaz ve Evşen Yüceer çok iyi iki dost. Kafa kafaya verip, kimin veya kimlerin yardıma ihtiyacı varsa onlar için proje üretip, hayata geçiriyor. ZİÇEV ( Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı) yönetim kurulu üyesi olan Aylin Ayaz Yılmaz ve Evşen Yüceer’in çok sayıda ki sosyal sorumluluk projesinin altında imzası var.Aylin Ayaz Yılmaz;
20 yıllık klinik embryoloğu olan Aylin Ayaz Yılmaz, evli ve 18 yaşında bir kızı var. Yaklaşık 5 yıldır STK´lar için çalışıp, yüzlerce sosyal sorumluluk kampanyası yürüttü.Evsen Yuceer;
Aslında bir arkeolog olan ancak uzun yıllar bankada çalışan Evşen Yüceer’in hayalinde bu işlerden çok hep çocuklarla ilgili bir iş istiyordu. Hayat onu bir şekilde çocuklara sürükledi ve 2013 yılında “Love to Play” oyun evini açtı. Çocukların, ebeveynleriyle keyifli zaman geçirdikleri ve aynı Zaman´da gelişimsel aktivite yaptıkları bir yer. İşlerinin yanı sıra Aylin Ayaz Yılmaz ile birlikte sosyal sorumluluk projelerinin altına imzasını atıyor.
-Şuan bağlı bulunduğunuz bir dernek var mı?
Şu anda ZİÇEV ( Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı) yönetim kurulu üyesiyim. Lösev gönüllü üyesiyim.-Ne tür faaliyetlere katılıyorsunuz?
İçinde maddi durumu yetersiz öğrenci, çocuk, kadın olan her yerde biz varız. Kimsesiz çocuk ve yaşlı olan tüm projelere katılıyoruz. Transplantasyon ve onkoloji bölümünde yatan çocuklara her an yardıma hazırız. Engelli çocuklarımıza engelin kafalarımızda olduğunu çabalıyoruz ve eğitimin onların da hakkı olduğunu savunuyoruz.-Sizi böyle bir işe sürükleyen sebep nedir?
Annem yıllarca kimsesiz çocuklara öğretmenlik yaptı. Sanırım tohum o zamanlardan atıldı. Olgunlaşma ve kendimi bu işlerin içinde bulmam süreçle ilgiliydi. Kendimi bunlara hazır hissetmemle başladı diyebilirim.
Yardım çalışmalarını kimlerle ortak yürütüyorsunuz?
Yardım çalışmalarında ikimiz en büyük ortağız. Ama çevremizde dev bir ekibiz. Her meslekten, her yaş grubundan insanla yardımlaşıyoruz.Kimlere ne tür yardımlar yapıyorsunuz?
Bizden yardım isteyenleri oturup, değerlendiriyoruz. Biz nasıl yardım edebiliriz sorusunu sesli düşünüyoruz. Üstesinden gelebileceğimiz bir işse yola koyuluyoruz. Bazen de kendimiz projeler üretiyoruz. Bu okuduğumuz, duyduğumuz, izlediğimiz bir şeyin tetiklemesi sonucu olabiliyor. Türkiye´nin bir yerinde duyduğumuz sese duyarsız olamıyoruz ve Antalya´dan bir katkı da bizden olsun diyoruz.
-Yardımların içeriği daha çok ne oluyor?
-Kurum ve kuruluşlardan yeteri kadar destek alıyor musunuz?Okulsa eğitim materyalleri, kitap, giysi, ayakkabı. Okulun fiziksel bir ihtiyacı, tuvalet yaptık, duvar yaptık, servis arabası aldık. Huzurevi ise yine giysi, kuaför ihtiyacı, müzik götürdük. Yeni doğan ünitelerinde maddi durumu yetersiz bebeklere battaniye ördük. Genç kızlara burs olduk. Kimsesiz ve hasta çocuklarımıza moral, motivasyon yemekleri yaptık. İş sahibi olması, okuması için destek olduk diyebilirim. Aklıma geldi çok kütüphane yaptık okullara. Kurum ve kuruluşların desteği süper. Bugüne kadar kime yazdık, söylediysek tahminimizden çok yardım aldık. İnsanlar doğru insanlar olduğunu görünce ve projeye inanırsa yardım ediyorlar. Biz yardıma muhtaçlara aracıyız aslında. Bugüne kadar yaptığımız tüm işlerin sonucunu görünce ciddi şekilde büyüdük. Artık insanlar bize haydi ne yapıyoruz diye geliyorlar. İkimizde canla, başla projelerimizi takip ediyoruz.
20 yıllık klinik embryoloğu olan Aylin Ayaz Yılmaz, evli ve 18 yaşında bir kızı var. Yaklaşık 5 yıldır STK´lar için çalışıp, yüzlerce sosyal sorumluluk kampanyası yürüttü.Evsen Yuceer;
Aslında bir arkeolog olan ancak uzun yıllar bankada çalışan Evşen Yüceer’in hayalinde bu işlerden çok hep çocuklarla ilgili bir iş istiyordu. Hayat onu bir şekilde çocuklara sürükledi ve 2013 yılında “Love to Play” oyun evini açtı. Çocukların, ebeveynleriyle keyifli zaman geçirdikleri ve aynı Zaman´da gelişimsel aktivite yaptıkları bir yer. İşlerinin yanı sıra Aylin Ayaz Yılmaz ile birlikte sosyal sorumluluk projelerinin altına imzasını atıyor.
Şu anda ZİÇEV ( Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı) yönetim kurulu üyesiyim. Lösev gönüllü üyesiyim.-Ne tür faaliyetlere katılıyorsunuz?
İçinde maddi durumu yetersiz öğrenci, çocuk, kadın olan her yerde biz varız. Kimsesiz çocuk ve yaşlı olan tüm projelere katılıyoruz. Transplantasyon ve onkoloji bölümünde yatan çocuklara her an yardıma hazırız. Engelli çocuklarımıza engelin kafalarımızda olduğunu çabalıyoruz ve eğitimin onların da hakkı olduğunu savunuyoruz.-Sizi böyle bir işe sürükleyen sebep nedir?
Annem yıllarca kimsesiz çocuklara öğretmenlik yaptı. Sanırım tohum o zamanlardan atıldı. Olgunlaşma ve kendimi bu işlerin içinde bulmam süreçle ilgiliydi. Kendimi bunlara hazır hissetmemle başladı diyebilirim.

Yardım çalışmalarında ikimiz en büyük ortağız. Ama çevremizde dev bir ekibiz. Her meslekten, her yaş grubundan insanla yardımlaşıyoruz.Kimlere ne tür yardımlar yapıyorsunuz?
Bizden yardım isteyenleri oturup, değerlendiriyoruz. Biz nasıl yardım edebiliriz sorusunu sesli düşünüyoruz. Üstesinden gelebileceğimiz bir işse yola koyuluyoruz. Bazen de kendimiz projeler üretiyoruz. Bu okuduğumuz, duyduğumuz, izlediğimiz bir şeyin tetiklemesi sonucu olabiliyor. Türkiye´nin bir yerinde duyduğumuz sese duyarsız olamıyoruz ve Antalya´dan bir katkı da bizden olsun diyoruz.
-Kurum ve kuruluşlardan yeteri kadar destek alıyor musunuz?Okulsa eğitim materyalleri, kitap, giysi, ayakkabı. Okulun fiziksel bir ihtiyacı, tuvalet yaptık, duvar yaptık, servis arabası aldık. Huzurevi ise yine giysi, kuaför ihtiyacı, müzik götürdük. Yeni doğan ünitelerinde maddi durumu yetersiz bebeklere battaniye ördük. Genç kızlara burs olduk. Kimsesiz ve hasta çocuklarımıza moral, motivasyon yemekleri yaptık. İş sahibi olması, okuması için destek olduk diyebilirim. Aklıma geldi çok kütüphane yaptık okullara. Kurum ve kuruluşların desteği süper. Bugüne kadar kime yazdık, söylediysek tahminimizden çok yardım aldık. İnsanlar doğru insanlar olduğunu görünce ve projeye inanırsa yardım ediyorlar. Biz yardıma muhtaçlara aracıyız aslında. Bugüne kadar yaptığımız tüm işlerin sonucunu görünce ciddi şekilde büyüdük. Artık insanlar bize haydi ne yapıyoruz diye geliyorlar. İkimizde canla, başla projelerimizi takip ediyoruz.