Antalya'nın yıllara dayanan yayla geleneği nereden geliyor!

06.02.2021 08:40

Tarih boyunca salgın hastalıkların bir türlü rahat vermediği Antalya’nın en büyük sorunlarından biri sivrisinek ve sıtmaydı. Sıtma nedeniyle kimi dönemlerde şehrin yarısı hayatını kaybederken, kent sakinlerinin yaz aylarında yaylaya gitme alışkanlığının altında bu neden yatıyordu.  Araştırmaları yapan sanat tarihçisi Duggan’a göre, Antalya’daki salgınlarda öyle büyük felaketler yaşandı ki, halkın yüzde 40’ı ölünce kenti savunmak için Lübnan’dan askerler getirmek zorunda kalınmıştı.

Antalya'nın yıllara dayanan yayla geleneği nereden geliyor!

Tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Antalya yöresinin,  binlerce yıl öncesinden yakın tarihe kadar en büyük sorununun sıtma ve veba salgınları olduğu belirtildi. İrlandalı sanat tarihçisi Mikail Patrick Duggan tarafından yapılan binlerce yılı kapsayan araştırmalarda Antalya’nın güney kıyı şeridi ve yakınlarındaki adaların tümünde sivrisinek ve sıtmanın görüldüğü ifade ediliyor. Yapılan kazılarda çıkan iskeletler üzerindeki çalışmalarda bölge halkının sıtmaya karşı genetik bir reaksiyon gösterdiği ve bu ölümcül reaksiyon nedeniyle halkın yaz aylarında yaylalara kaçtığı ortaya konuldu.

KORKUTELİ, ELMALI, İBRADI VE AKSEKİ

Antalya’da antik dönemlerden bu yana veba ve sıtma yüzünden zaman zaman yerleşim birimlerindeki nüfusun tamamına yakını ölmüş. Ünlü komutan Büyük İskender, 2 bin 400 yıl önce Antalya yakınlarındaki Phaselis’te sıtmaya yakalanmış. Tarihi kayıtlara göre binlerce yıldır yöre insanının bu hastalıklara karşı verilen mücadeleyi gösterdiği belirtildi. 20. Yüzyıl’a kadar bölge insanlarının sıtma, sıcak hava ve nemden kaçmak için, ilkbaharda kıyı bölgesini terk ederek yaylalara, Korkuteli, Elmalı, İbradı ve Akseki’ye gidip, sonbaharda geri döndüklerini ifade ediliyor. 19. Yüzyıl’da, Batılı bir gezginin yaz mevsiminde Antalya’nın kıyı kesimlerindeki yerleşim birimlerinin hemen tamamının terk edildiğini kaydettiğine işaret ediliyor.

SITMA BİTTİ, NÜFUS ARTTI, TURİZM BAŞLADI

Öte yandan 19 ve 20’nci yüzyılın başlarında Balkanlardan ve Kafkasya’dan gelen ve çeşitli hükümetlerce Antalya bölgesine yerleşmelerine izin verilen sığınmacıların pek çoğunun, bir iki yıl içinde sıtma nedeniyle silinip süpürüldüğü de verilen bilgiler arasında. Duggan’ın yaptığı çalışmaya göre, 1890 yılında Kafkasya’dan gelen ve Antalya’ya yerleşen 550 sığınmacının tamamı ile 1913 yılında bölgeye yerleşmiş Balkan Müslümanlarının tümü iki yıl içinde sıtmadan öldü. Duggan, 1929 yılında, Sıtma Mücadele Teşkilatı’nın Antalya’da çalışmalara başladığını hatırlatarak, 1960’lı yıllarda, sıtmanın kontrol altına alınmasından sonra, şehir nüfusunun arttığını ve turizm hareketinin başladığını söyledi.

ANTALYA’YI SAVUNACAK KİMSE KALMADI

Mikail Duggan MS 542 yılında Bizans İmparatoru Justinianus zamanındaki veba salgınının Antalya’da yaşayanların yüzde 40’ından fazlasının ölümüne neden olduğunu, bu salgının Mısır’dan Suriye’ye, oradan Anadolu’ya, İstanbul’a ve daha sonra Avrupa’ya yayıldığını ve 200 yıldan fazla sürdüğünü hatırlattı. Duggan, “Bu salgında yerleşim birimlerindeki nüfus kaybı o kadar büyük olmuştur ki kasabalar terk edilmiş, Side gibi şehirlerin nüfusları ilk nüfuslarının üçte birine düşmüş ve bir asır sonra ise bu ili savunmak için Bizans İmparatoru tarafından Lübnan’dan insanlar getirilmiştir” diye konuştu.

ANTALYA’NIN YÜZDE 40’I HAYATINI KAYBETTİ

İrlandalı Sanat Tarihçisi ve Ressam Mikail Duggan’ın, Akdeniz Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nden Araştırma Görevlisi Hüseyin Çetin ile birlikte yaptığı çalışmada ilginç detaylar yer alıyor. İkinci veba salgınının Orta Asya’dan gelip 1347 yılında Antalya’ya ulaştığını ve yine nüfusun yüzde 40’ından fazlasının ölümüne neden olduğunu kaydeden Duggan, şu bilgileri veriyor: “Avrupalı tüccarların kayıtlarında, veba salgının ortaya çıktığı ilk yılda, bugünkü Antalya ilinin o zamanda bağlı olduğu Karaman ilinde hemen hemen hiç kimsenin canlı kalmadığı belirtilmektedir. Bu salgın, 1348’de Avrupa’ya ulaşmış ve Avrupa nüfusunun ortalama yüzde 30’nun ölümüyle sonuçlanmıştır. 1835-40’lı yıllarda Antalya nüfusunun yüzde 30’nun ölümüne neden olan veba dalgası Antalya bölgesini yeniden vurmuştur.” Duggan, sıtma ve vebanın Antalya’nın tarihini biçimlendirdiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu iki hastalık son 2000 yıldır burada yaşayan milyonlarca kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olmuştur.”

 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

ŞANS OYUNLARI

On Numara
Şans Topu
Sayısal Loto
Süper Loto

Diğer Haberler

Antalya'da ruhsatsız çalıştırılan ambulansı jandarma yakalandı

Antalyada ruhsatsız çalıştırılan ambul..

Antalya'da ruhsatsız çalıştırılan ambulansı jandarma yakalandı
Antalya'da bayramda 20 milyon yolcu! Gelir beklentisi yüz güldürecek

Antalya'da bayramda 20 milyon yolcu! G..

Antalya'da bayramda 20 milyon yolcu! Gelir beklentisi yüz güldürecek
SON DAKİKA: Komşuda 5.7 büyüklüğünde deprem oldu

SON DAKİKA: Komşuda 5.7 büyüklüğünde d..

SON DAKİKA: Komşuda 5.7 büyüklüğünde deprem oldu
Akaryakıt fiyatları üç haneye mi çıkacak? Cumhurbaşkanlığından açıklama geldi

Akaryakıt fiyatları üç haneye mi çıkac..

Akaryakıt fiyatları üç haneye mi çıkacak? Cumhurbaşkanlığından açıklama geldi
Gelir İdaresi Başkanlığı duyurdu! O süre uzatıldı!

Gelir İdaresi Başkanlığı duyurdu! O sü..

Gelir İdaresi Başkanlığı duyurdu! O süre uzatıldı!
Antalya'ya acil kırmızı uyarı yapıldı! İlk kez görülen hayvan büyük istilaya başladı! Ayak parmağı yiyor

Antalya'ya acil kırmızı uyarı yapıldı!..

Antalya'ya acil kırmızı uyarı yapıldı! İlk kez görülen hayvan büyük istilaya başladı! Ayak parmağı yiyor