Bakan Tekin'in vurguladığı ilk öncelik, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adını verdikleri yeni müfredat oldu. Çağın gerekliliklerine uygun olarak revize edilen bu modelin, ülkeyi ve milleti ayakta tutacak milli ve manevi değerleri öğrencilere aktarmayı hedeflediğini belirtti. "Geçmişimizden sahip olduğumuz değerlere sımsıkı sahip olduk. Geleceğe bu değerlerin bize verdiği güçle bakacak kuşak yetiştirmek üzere programlarınızın içerisine milli ve manevi değerlerimizi içselleştirmelerini sağlayacağımız önermelerin, hususların yerleştirildiği bir müfredat oluşturduk," diyen Tekin, bu modelin ilk olarak ilkokul, ortaokul ve liselerin birinci sınıflarında uygulanmaya başlandığını ifade etti.
Tekin, müfredatın sürekli güncelleneceğini ve canlı, dinamik bir yapıya sahip olacağını da sözlerine ekledi. "Dünyada hem teknoloji hem sosyal hayat hem de başta coğrafi unsurlar olmak üzere birçok konuda değişiklikler yaşanıyor ve biz de bu değişikliklerin programlara sürekli dercediyoruz," ifadeleriyle müfredatın gelecekte de sık sık revizyonlara uğrayacağının altını çizdi.
Model genişliyor
Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin izleme ve değerlendirme mekanizmalarının da hayata geçirildiğini belirtti. Önümüzdeki 2025-2026 eğitim öğretim yılında ilkokul, ortaokul ve liselerin ikinci sınıflarında da bu modelin uygulanacağını ve kademeli olarak tüm sınıflara yaygınlaştırılacağını kaydetti.
Mesleki eğitimde yeni dönem ve ailelerin rolü
Tekin'in ikinci öncelikli konusu mesleki eğitim oldu. 10 Ağustos 2024'te yayımlanan Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi'nin ardından bir dizi faaliyetin hayata geçirildiğini aktardı. Bu kapsamda yeni mesleki ve teknik eğitim okul türlerinin yanı sıra ortaokullarda da zanaat atölyelerinin açılması gibi önemli adımlar atıldığına dikkat çekti.
Üçüncü önemli konu ise ailelerin eğitimdeki belirleyici rolüydü. Tekin, çocukların akademik başarılarında öğretmenler kadar ailelerinin de büyük katkısı olduğunu vurgulayarak, ailelerle birlikte yürütülecek çalışmaların önemine değindi.
Öğretmenlik Mesleği Kanunu ve Milli Eğitim Akademisi
Bakan Tekin, bu üç ana eksen dışında Anayasa Mahkemesi'nin iptali sonrası yeniden yürürlüğe giren öğretmenlik mesleği kanununun da önemli yeniliklerden biri olduğunu söyledi. Bu kanunla birlikte hayata geçirilen Milli Eğitim Akademisi'nin de öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sağlayacağını belirtti.
Adrese dayalı öğrenci kayıt sistemi
Geçtiğimiz eğitim öğretim yılının başında özellikle ilkokul ve ortaokullarda yaşanan kayıt kaosu sorununa da değinen Tekin, adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre öğrenci kayıtlarının otomatik yapılmasını sağlayan bir yazılımı hayata geçirdiklerini açıkladı. Bu sayede okul yöneticileri ve öğretmenlerin üzerindeki yükün kalktığını ve yaşanan "incitici uygulamaların" önüne geçildiğini belirtti.
Yapay zeka ve dilimizin zenginlikleri projesi
Milli Eğitim Bakanlığı'nın teknolojiye ve dil gelişimine verdiği önemi de vurgulayan Tekin, geçen hafta Yapay Zeka Politika Belgesi'ni kamuoyuyla paylaştıklarını ve Bakanlık bünyesinde Yapay Zeka Daire Başkanlığı kurulduğunu ifade etti.
Çocukların söz dağarcığını geliştirmeye yönelik projelerden de bahseden Tekin, "Çocuklarımızın gündelik hayatta kendilerini daha sağlıklı ifade edebilmeleri için söz dağarcıklarını geliştirecek önemli adım attık" diyerek, geçen yıl başlatılan "Dilimizin Zenginlikleri Sözlük Özgürlüktür" projesinin devamı niteliğinde yeni bir projenin hayata geçirildiğini duyurdu.
Okul formaları geri dönüyor
Bakan Tekin, önümüzdeki yıldan itibaren geçerli olmak üzere okullardaki serbest kıyafet uygulaması yerine tekrar forma uygulamasına geçileceğini bildirdi. Bu kararın okul yönetimleri, öğretmenler ve okul aile birlikleriyle yapılan seçimler sonucunda alındığını ve 2025-2026 eğitim öğretim yılından itibaren başlayacağını belirtti.
12 yıllık eğitim sistemi ve medyanın rolü
Bir gazetecinin "4+4+4" sisteminde düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorusuna da yanıt veren Bakan Tekin, bu sistemin 28 Şubat sürecinin anti-demokratik dayatmalarını ortadan kaldırmak ve Türkiye'nin ortalama eğitim süresini artırmak amacıyla getirildiğini hatırlattı. Günümüzde bu iki önemli gerekçenin ortadan kalktığını belirten Tekin, 12 yıllık eğitimle ilgili kararın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tek başına verilmeyeceğini, yasal düzenleme ve siyasi erkin katılımıyla alınması gereken bir karar olduğunu vurguladı.
Son olarak medyaya da çağrıda bulunan Bakan Tekin, "Bu kadar büyük bir ailenin içerisinde mutlaka hoşumuza gitmeyen, tasvip etmediğimiz uygulamalar olacaktır ama medyanın sorumluluğu kötü örnekleri değil, iyi örnekleri haberleştirerek yaygınlaştırmak" diyerek, öğretmenlerin emeklerine saygı gösterilmesini ve başarılı uygulamaların duyurulmasını rica etti.
