Antalya haber... Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Karancı, 17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümü öncesinde Balıkesir'deki depremin sığ olmasından dolayı şiddetli hissedildiğini belirtti.
Ardından, Antalya'nın coğrafi konumu nedeniyle risk altında olduğunu vurguladı. Karancı, Antalya'nın tam ortasında aktif bir fay olmasa da, çevresindeki fayların büyük bir risk taşıdığını belirtti:
Bu açıklamalar, güzel plajları ve tarihi dokusuyla bilinen Antalya'nın, deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Ardından, Antalya'nın coğrafi konumu nedeniyle risk altında olduğunu vurguladı. Karancı, Antalya'nın tam ortasında aktif bir fay olmasa da, çevresindeki fayların büyük bir risk taşıdığını belirtti:
- Fethiye-Burdur Fay Zonu: 300 kilometre uzunluğundaki bu fay, geçmişte 7'den büyük depremler üretmişti. Karancı, bu fayın 50 yılda bir kırıldığını ve bu periyodun artık dolmuş olabileceğini ifade etti. Bu bölgede yaşanacak bir depremin, Antalya'da kalıcı hasarlar bırakabileceği belirtiliyor.
- Helen-Kıbrıs Yayı: Güneyde, Afrika levhasının Anadolu'nun altına daldığı bu bölge, büyük deprem ve tsunami potansiyeline sahip.
- Aksu Fayı: Antalya'nın doğusunda yer alan bu fay da risk unsurları arasında gösterildi.
Şehir depreme hazır değil!
Karancı, kentteki yapılaşma ve denetim sorunlarına da değindi. "Zemin parametreleri bilinmeden binaların güvende olduğunu söyleyemeyiz" diyen Karancı, Antalya'nın sadece 8 ilçesinde jeoloji mühendisi görev yapmasının yetersizliğine vurgu yaptı. Kentsel dönüşümün hızlandırılması ve güvenli binaların bir an önce inşa edilmesi gerektiğini belirten Karancı, "Halkımız korkuyor çünkü hazır değiliz" diyerek yetkililere ve halka çağrıda bulundu.
Bu açıklamalar, güzel plajları ve tarihi dokusuyla bilinen Antalya'nın, deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
