Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen Uluslararası Antalya Kongresi, bilim insanlarını ağırladı. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde iletişim araştırmalarına yer verilen oturumda göstergebilim, sinemasal anlatıda mekan kullanımının şehir imajına olan katkısı, Antalya'nın yerel gazete haberlerinin kent markası imajına etkisi, medya okuryazarlığı ve online davranışsal reklamcılık konuları ele alındı.
39 YEREL GAZETE İNCELENDİ
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şeker'in oturum başkanlığını üstlendiği etkinlikte, AÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ayhan ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nden Öğretim Görevlisi Dr. Fatma Çakmak tarafından hazırlanan araştırmayı Öğr. Gör. Dr. Çakmak sundu. Çakmak, Antalya'nın yerel gazete haberlerinin Antalya kent markası imajına etkisi konulu araştırmalarında Antalya'daki 39 yerel gazeteyi 1 hafta süreyle Antalya imajına katkı sağlayabilecek haberleri ele aldıklarını söyledi.
ANTALYA KENT İMAJI OLUMLU
Araştırma sonucunda Antalya ile ilgili 675 olumlu, 63 olumsuz, 275'i yerel yönetimlerle ilgili, 71'i turizm, 61'i ekonomi konulu haber tespit ettiklerini belirten Çakmak, hayvancılıkla ilgili ne olumlu ne de olumsuz hiçbir habere rastlanmadığını ifade etti. 17 gazetede ise Antalya ile ilgili hiçbir olumsuz habere rastlanmadığını söyleyen Çakmak, "Antalya kent imajının oluşturulmasında yerel basının çok büyük oranda Antalya'yı olumlu temsil ettiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
ONLINE DAVRANIŞSAL REKLAMCILIK
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Araştırma Görevlisi Hediye Aydoğan ise medya okuryazarlığı ve online davranışsal reklamcılık üzerine sunum gerçekleştirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de yüzde 66.8 oranında internet kullanımı olduğunu ve bu oranın her sene artığını söyleyen Arş. Gör. Aydoğan, internete erişim oranlarının artmasıyla dijital ortama yapılan reklam yatırımlarının da artış gösterdiğini belirtti.
GİZLİLİK İHLALİ GERÇEKLEŞTİRİLİYOR
Online davranışsal reklamcılık -internet kullanıcılarının hareketlerinin izlenmesi yoluyla ilgi alanlarına uygun reklamların gösterilmesi- konusunda yapılan araştırma sonuçlarında bu tür reklamların faydalarına bakıldığında bireylerin kendi ilgilerini çeken ürünlerle ilgili reklamları görmesi, zaman kaybetmemesi, kendi ilgilerini çekebilecek ücretsiz içeriklerin karşısına çıkmasının yer aldığını ifade eden Aydoğan, bu reklamların zararlarına bakıldığında ise tamamen bir gizlilik ihlali gerçekleştirildiğini söyledi. Aydoğan, "İnternet üzerinden bizlerle ilgili tüm verileri toplayıp bu verileri kullanarak hoşumuza gidebileceğini düşündükleri reklamları bize sunuyorlar. Bizlerle ilgili her türlü veriye ulaşabiliyorlar." dedi.
BİLGİLENDİRME KAMPANYASI GEREKLİ
Online davranışsal reklamcılığa yönelik bilgilendirme kampanyalarının düzenlenmesi gerektiğine dikkat çeken Aydoğan, hukuki düzenlemeler ve yaptırımların da uygulanması gerektiğini belirtti. Aydoğan, bu doğrultuda Medya Okuryazarlığı dersinin sadece çocuk ve gençlere yönelik değil her yaştan birey için gerekli olduğunu ifade etti.
GÖSTERGEBİLİM-SİNEMA İLİŞKİSİ Antalya AKEV Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Ulaş Işıklar da "Göstergebilimden anlama; Türkiye'nin küresel sinemaya açılan kapısı: Uluslararası Antalya Film Festivali" başlıklı sunum gerçekleştirdi. Yrd. Doç. Dr. Işıklar, sinemanın sanat olduğu kadar bir kitle iletişim aracı olduğunu ve herhangi bir kitle iletişim aracının yapısını, dilini, mesajlarını nasıl oluşturduğunu inceleyen bilim dalının da "göstergebilim" olduğunu söyledi. SİNEMA EVRENSEL BİR DİL Sinemanın evrensel bir dil olduğunu belirten Işıklar, "Kültürlerin kendi içerisindeki özel anlamlarını bir kenara bırakırsak, bir kapı görüntüsü Çin'de de, Türkiye'de de, Finlandiya'da da kapı görüntüsü olarak algılanır. Buradan yola çıkarak sinemanın evrensel bir dil olduğunu göstergebilim temelinde kanıtlamış oluyoruz. Zaten bu yüzden sinema filmleri dünyanın her yerinden izleyici bulabiliyor." dedi. Film festivallerine ilişkin de konuşan Işıklar, festivallerin bulunduğu ülke ve şehre anlam kattığını, onları diğerlerinden ayırdığını ifade etti. ŞEHRİN İMAJINA OLUMLU KATKI Ege Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Pınar Özgökbel Bilis ve Yrd. Doç. Dr. Seda Sünbül Olgundeniz tarafından hazırlanan araştırmanın sunumunu ise Yrd. Doç. Dr. Seda Sünbül Olgundeniz gerçekleştirdi. Sunumda sinemasal anlatıda mekan kullanımının şehir imajına olan katkısı ele alındı. Olgundeniz, "2008 yılında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre Asmalı Konak dizisinden sonra Ürgüp'te turistik anlamda yüzde 35'lik bir artış yaşanmış. Gümüş dizisinden sonra İstanbul'daki 2007 yılında 40 bin olan turist sayısı 100 bine ulaşmış. Dört Gelin Bir Cenaze filminde çekilen otel 3 yıl boyunca rezerve edilmiş. Dolayısıyla izlediğiniz film gerçekten size o mekanın hissiyatını aktarabiliyorsa insanların oraya gitme, orayı görme dürtüleri daha fazla artmaya başlıyor. Filmde çekilen mekanlar iyi kullanılabilirse ciddi anlamda şehrin imajına olumlu katkı sağlıyor." diye konuştu.
GÖSTERGEBİLİM-SİNEMA İLİŞKİSİ Antalya AKEV Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Ulaş Işıklar da "Göstergebilimden anlama; Türkiye'nin küresel sinemaya açılan kapısı: Uluslararası Antalya Film Festivali" başlıklı sunum gerçekleştirdi. Yrd. Doç. Dr. Işıklar, sinemanın sanat olduğu kadar bir kitle iletişim aracı olduğunu ve herhangi bir kitle iletişim aracının yapısını, dilini, mesajlarını nasıl oluşturduğunu inceleyen bilim dalının da "göstergebilim" olduğunu söyledi. SİNEMA EVRENSEL BİR DİL Sinemanın evrensel bir dil olduğunu belirten Işıklar, "Kültürlerin kendi içerisindeki özel anlamlarını bir kenara bırakırsak, bir kapı görüntüsü Çin'de de, Türkiye'de de, Finlandiya'da da kapı görüntüsü olarak algılanır. Buradan yola çıkarak sinemanın evrensel bir dil olduğunu göstergebilim temelinde kanıtlamış oluyoruz. Zaten bu yüzden sinema filmleri dünyanın her yerinden izleyici bulabiliyor." dedi. Film festivallerine ilişkin de konuşan Işıklar, festivallerin bulunduğu ülke ve şehre anlam kattığını, onları diğerlerinden ayırdığını ifade etti. ŞEHRİN İMAJINA OLUMLU KATKI Ege Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Pınar Özgökbel Bilis ve Yrd. Doç. Dr. Seda Sünbül Olgundeniz tarafından hazırlanan araştırmanın sunumunu ise Yrd. Doç. Dr. Seda Sünbül Olgundeniz gerçekleştirdi. Sunumda sinemasal anlatıda mekan kullanımının şehir imajına olan katkısı ele alındı. Olgundeniz, "2008 yılında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre Asmalı Konak dizisinden sonra Ürgüp'te turistik anlamda yüzde 35'lik bir artış yaşanmış. Gümüş dizisinden sonra İstanbul'daki 2007 yılında 40 bin olan turist sayısı 100 bine ulaşmış. Dört Gelin Bir Cenaze filminde çekilen otel 3 yıl boyunca rezerve edilmiş. Dolayısıyla izlediğiniz film gerçekten size o mekanın hissiyatını aktarabiliyorsa insanların oraya gitme, orayı görme dürtüleri daha fazla artmaya başlıyor. Filmde çekilen mekanlar iyi kullanılabilirse ciddi anlamda şehrin imajına olumlu katkı sağlıyor." diye konuştu.

