ANTALYA HABER... Gazetecilerle bir araya geldiği basın toplantısında Ezgü, "Müzik bozulursa toplumun ahlakı bozulur, kültür yozlaşırsa toplum çöker" diyerek sözlerine başladı.
Konfüçyüs'ten Sümer Ezgü'ye... Müziğin toplumsal rolü
Ezgü, 2500 yıl önce yaşamış Çinli filozof Konfüçyüs'ün "Müzik, insanı yumuşatır, inceltir, insanın doğasını geliştirir. Müzik, bireyi arıtır, kişiyi sakinleştirebilir. İyi müzik, insanı doğru davranışlara yöneltir. Müzik, gelenek ve görgü ile birlikte toplumu düzenleyen unsurlardandır" sözlerini hatırlattı. Müziğin sadece estetik değil, aynı zamanda ahlaki bir işlevi olduğunu vurgulayan Ezgü, "Müzik içe ait dengeyi kurar, ruhu arıtır, kişiyi, dolayısıyla toplumu erdemli olmaya yöneltir. Toplumda hangi tür müzik yaygınsa, o toplumun ruhu ve ahlakı da ona göre şekillenir. Bir millet yıkılmak istiyorsa önce müziği bozulur" ifadelerini kullandı.
"Belediyeler kültür hizmetini altyapı kadar önemsemeli"
Sümer Ezgü, yerel yönetimlerin kültürel hizmetleri altyapı kadar önemsemesi gerektiğini savundu. "Belediyelerin kanalizasyon, hijyen kadar kültür-sanat beğeni ve halkının kültürel aşinalıkları da görevidir. Hatta var olma hizmetidir. Adı geçen değerleri birbiriyle yaşatmayan şehir gelişemez" diyerek belediyelerin kültürel sorumluluklarını hatırlattı.
Gençler yanlış mı besleniyor? Ezgü'den verilerle eleştiri
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2024 verilerine değinen Ezgü, kültürel etkinliklerin hedef kitlesine dair çarpıcı bir değerlendirme yaptı: "Türkiye'de 15-24 yaş ortalaması yüzde 14.9'dur. 24 yaş üzeri ise yüzde 85.1'dir. Belediyeler istinasız harç ile para toplar. Peki her ilde etkinlik yaparken kendilerine oy veren bu yüzde 85.1 nüfusa hiç haksızlık yapılmıyor mu? Gerçekçi olarak yüzde 15 olan gençliğe mi hizmet götürüyorlar? Peki gençleri neden yanlış besliyoruz? Sonra da gençleri beğenmiyoruz." Ezgü, halka tek yanlı değil, her türlü müziğin sunulması gerektiğini de ekledi.
"Bu halk savaşını davulla, düğününü zurnayla, derdini saza dökmüştür"
Türk halk müziğinin kültürel mirasımızdaki önemine dikkat çeken Ezgü, "Unutmayın ki bu halk savaşını davulla, düğününü zurnayla, derdini saza dökmüştür" sözleriyle duygusal bir çağrı yaptı. Şef Walter Straus'un "Yeryüzünde böyle mükemmel bir müzik yoktur. Önce kendi kültürünü bilmeyene ben müzisyen demem" sözlerini hatırlatan Ezgü, kendi kültürünü bilmeyenlerin sadece bir insan topluluğu olacağını belirtti.
Kültürel seferberlik çağrısı ve eğitimdeki eksiklikler
45 yıllık sanat hayatıyla kültürel bir seferberlik ihtiyacına dikkat çektiğini belirten Sümer Ezgü, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kültür Yolu Festivalleri'nde, belediyelerin halk şenliklerinde ve üniversitelerin bahar etkinliklerinde bu çağrıya kulak verilmesi gerektiğine inandığını söyledi.
Müzik eğitimiyle ilgili önemli eksikliklere de değinen Ezgü, "İlkokullarda müzik öğretmeni yok. Devlet okullarında müzik öğretmeni yok. Müzik, beden eğitimi ve görsel sanatlar, insanı daha çok insanlaştıran bu dersler maalesef sınıf öğretmenlerimizin sırtına yüklenmiş durumda" diyerek mevcut durumu eleştirdi.
Ezgü, müzik öğretmeni yetiştirme sisteminin milli müzik değerlerini kapsayacak şekilde yapılandırılması gerektiğini vurguladı. "Bana göre bir müzik öğretmeninin piyano çaldığı kadar bağlama da çalması zorunlu bir ders olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Son olarak sanat kurumlarında yerli eser üretiminin yetersizliğine değinen Ezgü, "Bu ülkede senfonik orkestralar, opera, baleler kuruldu. Ama yerli eserlerimizi yazmadıktan sonra bu orkestralar ve bu topluluklar niye kuruldu ki? Biz hep Kuğu Gölü Balesi mi yapacağız?" diyerek yerli ve milli sanat eserlerinin önemine dikkat çekti.
Toplantı, katılımcılara geleneksel tarhana çorbası ikramıyla sona erdi.