Kadir Has Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Öğretim Görevlisi Işıl Yenidoğan, sosyal medya kullanıcılarını bekleyen tehlikelerin neler olabileceği ve bunlara karşı nasıl önlem alınabileceği konusunda açıklamalarda bulundu. Columbia Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü tarafından yapılan bir araştırma sonucuyla sözlerine başlayan Işıl Yenidoğan, “Bu araştırmanın sonuçlarından bir tanesi sosyal medya kullanıcılarının yüzde 59’unun içeriği okumadan direkt paylaşım yaptığını gösteriyor. Bunun psikolojik olarak arkadaşlarına yaranma gereğinden kaynaklandığını düşünüyoruz ama buradaki vahim gerçek içeriğine bakmadan yapılan paylaşımların dezenformasyona neden olması. Sosyal medya kullanmayın gibi bir mesajımız elbette yok hatta sıkça kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak önemli olan bilinçli kullanım. Çünkü bizi sosyal medyada bekleyen tehlikeler gerçek hayatta bekleyenden çok da uzak değil” diye konuştu.
ŞİFRESİZ Wİ-Fİ TEHLİKESİ
Şifresiz wi-fi sağlanan, internetin herkese açık olduğu alanlarda kullanıcıları bekleyen ciddi bir tehlike olduğunun altını çizen Yenidoğan, “Şifresiz wi-fi candır, hepimiz sever, kullanırız. Ancak herkesin erişebildiği ağlarda paylaşılan özel bilgiler, kredi kartı bilgileri, hesap bilgileri, şifreler bilgisayar korsanları tarafından dinleniyor ve bekleniyor olabilir. Bunlar bir kez ele geçirildiği zaman gerisi çorap söküğü gibi gelebilir. Çünkü sosyal medyanın farklı uygulamalarında aynı şifreyi kullanmak gibi sıkça yapılan bir hata var. Bu nedenle bir şifre ele geçirildiği zaman diğerlerine ulaşmak da kolaylaşabilir ve bu durumda kişinin göreceği maddi ve manevi zarar büyük olur” ifadelerinde bulundu.
ŞİFRELERE DİKKAT
Kullanıcıların ‘şifre’ konusunda oldukça hassas davranması gerektiğini belirten Yenidoğan şöyle konuştu:
“Nasıl ki gerçek hayatta tanımadığımız biriyle rahatça diyaloğa girip bütün sırlarımızı paylaşmıyorsak, sosyal medyada da atılan bir mesajla karşımızdaki kişiye içimizi dökmememiz özellikle şifre gibi özelimizde olması gereken şeyleri paylaşmamamız gerekli. Şifre oluşturma konusunda eskiye göre biraz daha bilinçlendiğimizi düşünüyorum. Ama kişi, uzun karakterli, içinde doğum yılı, telefon numarası gibi bilgilerin olmadığı anlamsız şifreler oluştursa bile bunu bir kağıda yazıp bilgisayarının altına koyduğunda veya yakın bir arkadaşıyla paylaştığı anda iki kişinin bildiği sır, sır değildir. O şifre artık şifre olmaktan çıkar.”
“PROFİLİNİZİ HERKESİN GÖRMESİ, EVİNİZİN KAPISINI AÇIK BIRAKMAKLA EŞ DEĞER”
Gençlerin sosyal medya kullanırken yaptıkları en büyük hatalardan birinin kamuya açık profiller oluşturmaları olduğunu vurgulayan Yenidoğan, “Bu profilleri oluşturmak aslında yaşadığınız evin, odanızın kapısını açık bırakmakla eş değer” dedi.
YER BİLDİRİMİ UYGULAMALARI TEHLİKELERE DAVETİYE ÇIKARIYOR
Kullanıcıların günlük hayatta sıklıkla yaptıkları yer bildirimlerinin elde edilebilir veriler olduğunu dile getiren Yenidoğan, “O uygulamalar zaten bunun onayını aldıktan sonra erişime izin veriyor. Yani kişi bunların kayıt altına alınmasına veya üçüncü şahıslarla paylaşılmasına izin vermiş oluyor. Bunlar bir kez kayıt altına alındıktan sonra ileriye dönük olarak kişinin, yüksek doğrulukla konum tahminleri yapılabilir. Bunların getireceği tehlikeler artık hayal gücünüze kalmış. Kişi, gasptan tutun, takibe, hırsızlığa, evde olmadığının herkese ilanı şeklinde bir sürü olmayan tehlikelere bile kapıyı açmış oluyor. O nedenle bu yer bildirimi uygulamalarını çok fazla önermiyoruz” diyerek konuşmasını noktaladı.
ŞİFRESİZ Wİ-Fİ TEHLİKESİ
Şifresiz wi-fi sağlanan, internetin herkese açık olduğu alanlarda kullanıcıları bekleyen ciddi bir tehlike olduğunun altını çizen Yenidoğan, “Şifresiz wi-fi candır, hepimiz sever, kullanırız. Ancak herkesin erişebildiği ağlarda paylaşılan özel bilgiler, kredi kartı bilgileri, hesap bilgileri, şifreler bilgisayar korsanları tarafından dinleniyor ve bekleniyor olabilir. Bunlar bir kez ele geçirildiği zaman gerisi çorap söküğü gibi gelebilir. Çünkü sosyal medyanın farklı uygulamalarında aynı şifreyi kullanmak gibi sıkça yapılan bir hata var. Bu nedenle bir şifre ele geçirildiği zaman diğerlerine ulaşmak da kolaylaşabilir ve bu durumda kişinin göreceği maddi ve manevi zarar büyük olur” ifadelerinde bulundu.
ŞİFRELERE DİKKAT
Kullanıcıların ‘şifre’ konusunda oldukça hassas davranması gerektiğini belirten Yenidoğan şöyle konuştu:
“Nasıl ki gerçek hayatta tanımadığımız biriyle rahatça diyaloğa girip bütün sırlarımızı paylaşmıyorsak, sosyal medyada da atılan bir mesajla karşımızdaki kişiye içimizi dökmememiz özellikle şifre gibi özelimizde olması gereken şeyleri paylaşmamamız gerekli. Şifre oluşturma konusunda eskiye göre biraz daha bilinçlendiğimizi düşünüyorum. Ama kişi, uzun karakterli, içinde doğum yılı, telefon numarası gibi bilgilerin olmadığı anlamsız şifreler oluştursa bile bunu bir kağıda yazıp bilgisayarının altına koyduğunda veya yakın bir arkadaşıyla paylaştığı anda iki kişinin bildiği sır, sır değildir. O şifre artık şifre olmaktan çıkar.”
“PROFİLİNİZİ HERKESİN GÖRMESİ, EVİNİZİN KAPISINI AÇIK BIRAKMAKLA EŞ DEĞER”
Gençlerin sosyal medya kullanırken yaptıkları en büyük hatalardan birinin kamuya açık profiller oluşturmaları olduğunu vurgulayan Yenidoğan, “Bu profilleri oluşturmak aslında yaşadığınız evin, odanızın kapısını açık bırakmakla eş değer” dedi.
YER BİLDİRİMİ UYGULAMALARI TEHLİKELERE DAVETİYE ÇIKARIYOR
Kullanıcıların günlük hayatta sıklıkla yaptıkları yer bildirimlerinin elde edilebilir veriler olduğunu dile getiren Yenidoğan, “O uygulamalar zaten bunun onayını aldıktan sonra erişime izin veriyor. Yani kişi bunların kayıt altına alınmasına veya üçüncü şahıslarla paylaşılmasına izin vermiş oluyor. Bunlar bir kez kayıt altına alındıktan sonra ileriye dönük olarak kişinin, yüksek doğrulukla konum tahminleri yapılabilir. Bunların getireceği tehlikeler artık hayal gücünüze kalmış. Kişi, gasptan tutun, takibe, hırsızlığa, evde olmadığının herkese ilanı şeklinde bir sürü olmayan tehlikelere bile kapıyı açmış oluyor. O nedenle bu yer bildirimi uygulamalarını çok fazla önermiyoruz” diyerek konuşmasını noktaladı.