Altmış yılını futbola adamış, bir Antalya aşığı, bir Antalyaspor sevdalısı, Orhan Gülmez…
30.03.2021 11:261972 yılında Kaleiçi’nden Memur evlerine, Merkez Ortaokulu’nun önünde Merkez Apartmanına taşınmıştık…
Bina D.S.İ çalışanlarının kurduğu bir kooperatif tarafından yaptırıldığı için, apartmanda oturanların geçmişe dönük birbirleri ile büyük dostlukları vardı…
Alt katımızda da Orhan Abim ve Sercan Ablam otururdu, 1967 doğumlu Banu ve de 1970 doğumlu Leyla isimli iki kızları vardı, daha sonra 1979 da Işıl da aralarına katılınca beş kişilik büyük bir aile olmuşlardı…
Orhan Abim, DSİ de Teknik Ressamlık yapıyordu ama mesleğinin önünde giden futbol gibi başka bir işi vardı. Bir dönem oynadığı futbol ve attığı goller ile isminin önüne ” Affetmez” lakabını da almış, daha sonra ki yıllarda ise, yıldızı sürekli parlayan ve de aranan bir “ Teknik Adam “ olmuştu…
Kısa bir dönemde olsa hocalığımı yapan ama benim ve ailemin hayatında eşi Sercan Ablam ve kızları Banu, Leyla, Işıl ile unutulmaz komşular, değerli dostlar olarak daima yerini koruyan, senelerini futbola adamış, İyi bir eş, fevkalade bir baba, çok iyi bir teknik adamlığının yanında bir gönül adamı, Antalya ve Antalyaspor aşığı Sayın Orhan Gülmez’i sizlere daha da iyi anlatabilmek için evinde ziyaret ettim…
Sercan Ablam ve Orhan Abim beni yeşillikler içerisinde ki evlerinin kapısında karşıladılar. Eve girince duvardaki fotoğraflardan, kazanılan ödüllerle, plaketlerle kadar futbol kokuyordu.
Her kelimesi futbol ile başlayan, her cümlesinin içerisinde vefayı dile getiren Orhan Abimi, kendisinden dinlemek büyük bir heyecandı…
VE ORHAN ABİM BAŞARILAR İLE DOLU HAYATINI ANLATIYOR…
“20 temmuz 1940 Ankara Mamak doğmuşum, Üçü erkek beşi kız sekiz kardeşin en küçüğüyüm… ilk okul ve Orta Okulu Mamak da okudum… Daha sonra Cebeci Motor Sanat bölümünü bitirdim…
FUTBOLA BAŞLADIĞI İLK YILLAR, İLK TAKIMI VE İLK KAPTANI…
“Teknik Okulda okurken 1957 yılında 17 yaşında Mamak 1. Amatör küme de Maske spor da futbola başladım… Takım Kaptanım İLHAN CAVCAV idi… “
ANTALYA’DAN GELEN İKİ FUTBOLCU HAYATININ YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRİR…
“Coşkun Görünmez ve Yurdaer Dayıoğlu isimli iki futbolcu kardeşim Antalya Gençlik Spordan oynadığım takıma transfer oldular…
1960 yılında ihtilal olunca arkadaşlarım beni Antalya’ ya götürmek istediler. Bende kabul ettim…
Antalya’ da bizi Coşkun’ un abisi Taşkın Görünmez karşıladı.
Beni Gençlik Spora götürmek istiyor ama yakın arkadaşım Yarkın Böke’ de Devlet Su İşleri’nin takımı olan Su Spora götürmek istiyor.”
ARTIK ANTALYALIDIR…
“DSİ kadrolu iş imkanı sağlayınca, Su Sporu tercih ettim.
Sağ açık ve Santrafor oynuyorum, attığım goller ile “AFFETMEZ ORHAN “ lakabını verdiler…
62-64 yılları arasında askerdim. Askerliğim bitince Rahmetli üzerimizde ve de Antalyaspor’umuzun kuruluşunda büyük emekleri olan Cafer Alp’ den aldığım mektup da “İşin hazır, hemen gel…” diyordu. Bende tekrar aşık olduğum Antalya’ya döndüm…
1966 yılına kadar Su Spor’ da futbol oynadım…”
SERCAN HANIM İLE NİŞANLANIRLAR…
“Ankara da yaşayan Ablam, komşularının kızı ile beni tanıştırmak istediğini söyleyince üç günlüğüne Ankara’ ya gittim… Tanıştık ve Sercan Hanım ile üç gün içerisinde nişanlandık, ben maçlar devam ettiği için, aklımı Ankara’ da bırakıp Antalya’ ya döndüm.”
ALTI AY ANKARA DA KURS DÖNEMİ VE EVLİLİK…
“ Rahmetli Cafer Alp, Mustafa Marmara- Rahmetli Armağan Başar ve beni altı aylık bir “Topoğraf Kursu “ için görevli olarak Ankara’ya gönderdi.
İşte o altı aylık dönemde Sercan Hanım ile evlendim ve Antalya’ ya yerleştik…”
ANTALYASPOR KURULUYOR…
“Antalya’ ya döndüğümüzde üç takımın birleşmesi ile Antalyaspor kurulmuş idi…
İlk etap da profesyonel olan ekip 2500 Lira transfer ücreti 125 Lirada maaş alıyordu…
Ben ve Rahmetli Mustafa Akdoğan amatör olduğumuz için sadece 125 Lira maaş aldık.
Antalyaspor’ da futbolcu olarak süreklilik yakalayamadım, çünkü DSİ de çalıştığım için sürekli arazideyim ve de işimden 500 Lira alıyorum, futbolculuğumdan gelirim ise 125 lira idi…
Evliyim geçinmem için para lazım, Hocalarım ki her ikisini de rahmetle anarım, AHMET CÜCEN ve sonra da SERACETTİN KIRKLAR, devam etmem yönünde çok ısrarcı olmalarına rağmen 1967 – 1968 sezonunda futbolculuğuma son verdim…”
1968 – 1969 SEZONU…
“ Futboldan kopmam mümkün değildi, Rahmetli Reşat Kıroğlu ve Demir Kıroğlu’nun ısrarlarına dayanamayıp, Gençlik Sporda Antrenör Futbolcu olarak göreve başladım. O yılların yenilmez takımı YSE’ yi yenerek ilk defa şampiyonluk yaşadık ama maalesef gruplarda elendik…”
1971 - 1972 SEZONU…
“Şarampol Demir Spor kurulmuştu… Başkan Günay Moralı’ nın teklifine hayır diyemedim, Antrenör olarak göreve başladım…
Şampiyon olduk. Guruplarda yenilmez armada İzmir Deniz Gücü’ nü 2-1 yendik…
Yener, Nazmi, Cafer, Rafet ve ismini sayamadığım çok değerli arkadaşlarım ile muhteşem bir kadro zenginliğimiz vardı. Final de Ali Kemal, Şenol Güneş, Özkan Sümer’li Trabzon İdman Yurdu’na yenildik…”
1972 – 1973 SEZONU…
“Hamdi Serpil Tüzün’ ün yardımcılığını ve Antalyaspor Genç Takımı Antrenörlüğünü yaptım… O dönemde sen de öğrencilerim arasında idin, sonra Gençlik Spora transfer oldun.”
1973 – 1974 SEZONU…
“Korkuteli Sporu çalıştırdım ve de şampiyon olduk…”
1974 – 1977 ARASI…
“Antalyaspor’ da sırası ile Seracattin Kırklar, Ahmet Cücen, Birol Peker, Basri Dirimli’ nin yardımcılıklarını yaptım, 1977 de Candemir Berkman’ın yardımcısı iken birlikte istifa ettik…”
1977 – 1978 SEZONU…
“Ispartaspor’u çalıştırdım…
1978 -1979 SEZONU…
“Antalya’dan götürdüğüm 9-10 futbolcu kardeşim ile Ödemişspor’ u şampiyon yapıp 2. Lig e çıkardık…”
1979 – 1980 SEZONU…
“Vali bey çağırdı. “ Kamuran Soykıray’ da görevi bırakacak, Muammer Demirel Bey ile alın Antalyaspor’u toplayın.” Diye talimat verdi. Vali Bey yönetimi oluşturmuş, rahmetli Haşmet Tur Bey Başkanlık görevini yapıyordu… Nur içinde yatsın Muammer Abi ile birlikte güzel bir çalışma örneği sergiledik…”
1981 – 1982 SEZONU…
“Antalyaspor’a Valeriu Neagu geldi, yardımcısı Kadir Giderler idi…”
1982 – 1983 SEZONU…
“Neagu ile çalışmaya başladım… Neagu, Antalyaspor’ u son dört maç kala küme düştü diye bıraktı.
Yönetim takımı bana teslim etti. Deplasman da Kocaeli galibiyeti, içerde 2-0 Beşiktaş galibiyeti, deplasmanda Trabzonspor ile beraberlik, lig de kalma ümidimizi artırarak son maça taşıdı…”
VE UNUTULMAZ ALTAY MAÇI…
“Altay ile sahamızda oynuyoruz… Altay ve Gaziantep’in düşmesi kesinleşti, son maçlarda düşen 3. Ve 4. Takım belli olacak…
Mersin – Samsun ile oynuyor… Mersin bizim beraberlik veya mağlubiyetimizde galip gelirse lig de kalıyor…
Samsun berabere kalsa bile lig de kalıyor…
Ve biz bu stres ile Altay maçına çıkıyoruz…
Kadir Arıkan 44. Dakikada durumu 1-0 yaptı… Altay’dan Ergun Ortakçı 47. Dakika da durumu 1-1 yaptı… Osman Aslan 61. dakika da penaltı dan 2-1, 69. Dakika da Bekir Şalak 3-1, 72. Dakika Mustafa Denizli 3-2, 72. Dakika Orhan Kırıkçılar 4-2 ve 79 da penaltıdan Osman Aslan 5-2…
Muhteşem bir gol düellosu 29 puanla ve averaj ile lig de kalıyoruz… Mersin’ e maç 1-1 devam ediyor diye gidiyor, son dakika golü ile Mersin, Samsun’ u 1-0 yeniyor, aynı puan ve avaraj ile MERSİN, 28 puan ile Samsun lig den düşüyorlar…
Maç bitiminde Başkanımız Rahmetli Haşmet Tur bana sarılınca bayılmışım…”
O TARİHİ MAÇTA BENDE STATTA İDİM, AYNI HEYACANI TEKRAR YAŞADIM, ORHAN ABİMDE ANLATMIYOR ADETA DAKİKA DAKİKA YAŞIYORDU…
“1983 yılında İzmir’de seminer gittim… Muğla Spor yöneticileri kampa gelip, beni takımlarının başında görmek istediklerini söylediler, başarılı bir sezon geçirdik ve o sene “Yılın Antrenörü” seçildim…
1984 yılında Antalyaspor Alt Yapı Koordinatörlüğüne getirildim… Sayın Dündar UluğkayBaşkan idi… Altyapıdan çıkan gençlerimiz Kaleci Ayhan, Sarı Adnan, Kamil Atalay, dönemin Hocası Zeynel Soyuer tarafından Antalyaspor kadrosuna alındılar…”
SÖKESPOR DA ŞAMPİYONLUK…
“Mehmet Tuncer’ i, Futbolu bırakan Rahmetli Kaleci Mehmet Ali’yi Sökespor’ a transfer ettim… Şampiyon olduk. Mehmet Ali, başladığı o yeni dönemde daha sonra Nazillispor ve Ispartaspor’a da transfer oldu ve her iki takımda da futbolu bırakma kararından sonra şampiyonluk yaşadı…
Bir gün hiç unutmam Mehmet Ali “ Hocam Allah senden razı olsun, inan ki bana futbolu bıraktıktan sonra, oynadığım dönemden daha çok para kazandırdın…” deyince çok duygulanmıştım…
1985 de Etibank SAS, 1986 da Vanspor, 1987 de Ispartaspor sonrasında Kütahyaspor’ u çalıştırdım…
1988- 1989 da Kaleci Cevdet’i transfer ederek bir sene önce düşen Sökespor’ u tekrar lig e çıkardım…
Daha sonra yarım sezon Kütahyaspor’ u çalıştırdım…”
1990 DA TEKRAR ANTALYA…
“Antalya’ ya dönünce, rahmetli Mustafa Akdoğan, Rahmetli Erdal Akpınar, Muhtar İsmet ve Kardeşi ile ilk Işık Spor Kulübünü kurdum… Genel Müdürümüz Rahmetli Muammer Demirel idi…”
ANTALYASPOR AŞKI İLE TEKRAR BULUŞUYOR…
“Antalyaspor o sezon üç hoca değiştirmiş 2. Lig de küme düşme sinyalleri veriyordu…
Muammer Abi ye haber gelmiş beni de aldı, Sayın Erdoğan Tekin’ in Kaleiçi’nde bulunan ofisine gittik. İçeride; Özcan Kırmızıoğlu, Orhan Uğur, Dündar Uluğkay, Ahmet Uluç, Mehmet Uluç dahil tüm başkanlar vardı.
Belediye Başkanı Sayın Hasan Subaşı “ Hocam Hoş geldin, sizi tanımıyorum ama tüm arkadaşların size büyük bir güvenleri var, takımı ancak sizin kurtarabileceğinizi söylüyorlar, buyurun Antalyaspor’umuza sahip çıkın…” diye konuştu…
Ne para, ne pul konuştum, benim için onurdu, kabul ettim…
Genel Kaptan METİN ÜNAL, Yardımcım ALİ SULA…
İlk maç Gönen 1-1, içeride Muğlaspor’ u 4-0 yendik, dışarıda Alanyaspor’u 3-0 yendik, dışarıda Afyonspor’ u 1-0 yendik golü Bakiroviç attı, içeride Kütahyasporgeliyor berabere kalsa kurtarıyor 2-1
yendik düştüler, biz kümede kaldık…”
ERTESİ YIL SAYIN HASAN SUBAŞI NIN ISRARI İLE TEKRAR DEVAM EDER…
“1991 yılında Karşıyaka, Antalya, Denizli üç takım liderlik için çekişiyoruz… Çok iyi bir kadromuz var. Kaleci Rüştü, Galatasaray dan Büyük Bülent, Fenerbahçe den Küçük Şenol, Büyük Şenol, Beşiktaş dan Halim, İskender gibi oyuncular var…
2. Devre nin 5. Maçını içeride Denizli ile oynuyoruz 1-1 berabere kaldık, sahamızda ilk defa puan kaybetmiştik… Hakkımda çıkan yanlış “İstifa” haberlerine sinirlenerek Antalyaspor’ umu bıraktım…
1992 de tekrar Muğlaspor, 1993 de Bozöyükspor, 1994 de Bandırmaspor’ u çalıştırdım…”
1995 - 1996 SEZONU…
“Kemerspor 2. Lig de sonuncu idi… Hiç maç kaybetmeden 13 puan önümüzde ki lider Adanaspor’ a yetiştik… Sondan bir maç önce Adana’ da 30 bin seyirci önünde Adanaspor’ u 3-1 yendik. Son maç ta içeri de Şekerspor ile berabere kalarak şampiyon olduk…
Ankara’ da finallerde Zeytinburnu ile oynuyoruz, Kaleci Candan’ın ayağının kayıp topu tamamladığı pozisyon ile uzatmalarda Zeytinburnu takımına 3-2 yenilerek 1. Lige çıkmak gibi bir tarihi avantajı kaybettik…
1997 de Sökespor, 1999 da Manavgatspor, 2000 – 2001Sezonunda Aksekispor’ u şampiyon yapıp aktif Teknik adamlık kariyerime nokta koydum…”
VE EMEKLİLİK…
“Şimdi, eşim Sercan ile çok değerli kızlarım ve torunlarım ile, her nefeste bir kez daha aşık olduğum Antalya’mda emekliliğimin tadını çıkarıyorum…”
GERİYE DÖNÜP BAKINCA…
“Kırgınlıklarım var tabii ki… Artık onlar mazide kaldı…
Unutamadığım bende iz bırakan futbolcuları sormuştun… Metin Oktay, Can Bartu, Tusuf Tunaoğlu, Rıdvan Dilmen, Metin Ünal, Tanju Çetinkaya…
Kaleci olarak ; vefası, dostluğu, fedakarlığı ile futbolu bıraktıktan sonra da beni kırmayıp tekrar başlayıp üç ayrı takımda şampiyonluk yaşayan MEHMET ALİ’yi unutamam…
Teknik Adam olarak bilimsellik açısından Abdullah Avcı’yı çok beğeniyorum…
O dönem de, Alt yapıya verdikleri önem açısından ve de gayretleri ile Muğlaspor Yöneticilerini ve de Başkan Sabri Dinçer’ i çok takdir ediyorum…”
SON SÖZ…
Onlarca takım, yüzlerce öğrenci, Onlarca Şampiyonluk ve binlerce yaşanmışlık…
Sonunda gayet mütevazi bir yaşam ve emeklilik…
Türk Futboluna bu kadar emeği geçen Orhan Abimi gönüllerimizde olduğu kadar statü olarak da çok daha farklı bir yere koymamız gerektiğini düşünüyorum…
Bizlerde seni çok takdir ediyoruz ORHAN ABİ…
ANTALYAMIZA, ANTALYASPORUMUZA, TÜRK FUTBOLUNA verdiğin emekler için, Yetiştirip TÜRK Futboluna armağan ettiğin FUTBOLCULAR için ve de 45 YILLIK EMEĞİN için sonsuz teşekkürler ediyorum…
SERCAN ABLAM ve evlatların BANU, LEYLA, IŞIL ile DAMATLARINLA, torunların ÇAĞRI, MELİS, TAYLAN, SILA, DİLA ile uzun ve sağlıklı huzur dolu bir yaşam diliyorum…
(Röportaj: Emin Altıner )