İsrail'in 13 Haziran'da başlattığı "Yükselen Aslan" saldırısı ve İran'ın buna "Gerçek Vaat" adını verdiği misillemesiyle başlayan süreç, bölgeyi kana buladı. İsrail'in Tahran başta olmak üzere birçok İran şehrini hedef alan bombardımanlarında, İran Genelkurmay Başkanı Bakıri ve Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Selami gibi üst düzey askeri yetkililerin de aralarında olduğu en az 554 kişi hayatını kaybetti.
İran ise misilleme olarak insansız hava araçlarının (İHA) yanı sıra yüzlerce balistik ve hipersonik füze fırlatarak Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'yı hedef aldı. Bu saldırılarda İsrail'de de en az 24 kişi yaşamını yitirdi. Karşılıklı saldırılar, altıncı gece de şiddetini koruyarak devam etti.
ABD'nin rolü ve Hamaney'den sert mesaj
Bölgedeki bu sıcak çatışma devam ederken, ABD'nin İsrail'e füze taşıdığı iddiaları ve Washington'ın savaşa dahil olma planları hakkındaki tartışmalar gündeme oturdu. İran'ın dini lideri Hamaney'in "İsrail cezalandırılacak" şeklindeki sert açıklaması, tansiyonu daha da yükseltti. İran'ın sabahın ilk saatlerinde İsrail'e yeni bir saldırı dalgası başlatmasıyla, bölgedeki çatışmanın boyutu daha da derinleşti.