Antalya Haber... 9 Haziran'da Kaş'ta darp sonucu ağır yaralanan Muzaffer Ancın, bilinci kapalı bir şekilde Antalya Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. 3-4 gün süren yoğun bakım tedavisinin ardından ne yazık ki 19 Haziran 2025 tarihinde beyin ölümü tespit edildi. Bu yıkıcı haberin ardından Ancın ailesi, insanlık adına büyük bir karar alarak organ bağışına onay verdi.
Beş hayata umut oldu
Antalya İl Sağlık Müdürlüğü ve Ulusal Organ Nakli Koordinasyon Merkezi'nin hızlı ve koordineli çalışmasıyla organ nakli süreci başladı. Muzaffer Ancın'ın kalbi ve acil koduyla bekleyen karaciğeri, Antalya'daki hastanelere nakledilmek üzere yola çıktı.
Akciğeri İstanbul'a, sağ böbreği ise tam uyumlu alıcıya ulaşmak üzere Bursa'ya gönderildi. Sol böbreği de Antalya'daki bir hastaya umut oldu. Bir kişinin vefatı, tam beş farklı hastaya yeniden yaşama şansı sundu.
"Aileye minnettarız, organ bağışı hayat kurtarır!"
Organ nakli koordinasyon sürecinin tamamlanmasının ardından Antalya Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Cennet Doğanay, Ancın ailesinin bu yüce gönüllülüğünü vurguladı: "Acımız büyük, kelimeler yetersiz. Ancak zor zamanda gösterdikleri yüce gönüllülük, başka hastalara umut, sağlık ve yaşam sevinci oldu. Antalya Şehir Hastanesi olarak bu onurlu ve insanlık adına son derece anlamlı kararı veren Ancın'ın kıymetli ailesine en derin taziyelerimizi sunuyor ve aynı zamanda gösterdikleri yüksek vicdan ve duyarlılıktan ötürü şükranlarımızı ifade ediyoruz.
Organ bağışı, hayat kurtarır. Bir insanın alacağı bu karar birden fazla kişiye yeniden yaşam şansı sunar. Bu örnekte olduğu gibi bir bağış beş kişiye yaşam sunmaktadır. Vatandaşlarımızı organ bağışı konusunda duyarlılığa davet ediyor ve hayatın bir gün kendilerine ya da sevdiklerine ne getireceğini unutmadan bu sorumluluğu paylaşmaya davet ediyoruz."
"Oğlumun organları başkalarına hayat verecek olması tek tesellimiz"
Muzaffer Ancın'ın babası Mustafa Ancın, oğlunun organ bağışı kararını acılarını bir nebze hafifleten bir umut olarak tanımladı. Gözyaşları içinde konuşan baba Ancın, "Üzüntümüz büyük ama tek tesellimiz, oğlumun organlarının başkalarına hayat verecek olması" dedi. Sözlerine şöyle devam etti: "Onlar yaşadıkça ve insanlık için, vatan, millet için iyilikler yaptıkça inşallah oğlum da hissedecek. Ahiretin kurtulmasına sebep olacak. Biz bu teselliyle hayatımızı devam ettireceğiz. Üzüntümüz çok büyük ama bir yandan da buruk bir sevincimiz var. Böyle bir şey herkese nasip olmaz. Evladıma nasip oldu. Ben bunun için çok gururlu bir babayım. İnşallah evladımın, oğlumun organları başka kişilere hayat olur, can olur. Bu canlar oğlumu unutmasınlar. Yaşadıkları sürece oğluma dualarını esirgemesinler. Organlar kime gitti bilmiyorum. Kime giderse gitsin ama her can kutsaldır. Hangi cana hayat olacaksa onlar da evladımı yaşamları boyunca dualarında unutmasınlar."
Organların hastaneden çıkışı sırasında, Muzaffer Ancın'ın ailesi gözyaşları içinde vedalaştı. Baba Mustafa Ancın, oğlunun kalbi ameliyathaneden çıkarılırken ellerini açıp dua ederek bu son vedayı gerçekleştirdi. Ambulanslara nakil kutuları taşınırken edilen dualar, vedanın sessiz ama anlamlı bir parçası oldu. Muzaffer Ancın'ın darp olayıyla ilgili adli soruşturma devam ederken, organ bağışıyla yazdığı kahramanlık öyküsü, Türkiye'ye umut ve duyarlılık mesajı verdi.