Birinci tebrikim Sibel Atasoy’a.

Kulakları çınlasın bizim Sibel gazetecilik alanında başarılarla dolu bir geçmişi var. Bizim Sibel diyorum çünkü Yeni İleri gazetesinde çalıştığımız yıllardan muhabirlik yaşamını bilirim tanırım. Sonraki yıllarda NTV muhabirliği ile gazetecilik başarılarına başarılar ekledi. Bir süre sonra mutlu bir evlilikle hayatını Büyükelçi Hüseyin Avni Aksoy ile birleştirdi ve Mozambik’e gitti. Yaklaşık üç yıldır Afrika’nın havasını teneffüs eden Sibel kardeşimiz çok güzel işlere de imza atıyor. Sosyal medyasındaki paylaşımlarını takip ediyorum. Bazen Afrika ormanlarında doğal yaşamın safari görüntüleri bazen aslanlar, zürafalar ve macera parkları. Önceki günkü paylaşımında Mozambikte görev yapan tüm ülkelerin büyükelçi eşleriyle birlikte mükemmel bir projeyi hayata geçirmişler. Bu projelerinde açıkta eğitim gören Mozambikli çocuklara derslik ve sınıflar yapıyorlar. İlk dersliği bugünlerde hizmete açtıktan sonra, projenin devamı için eğitim alanında da fakir çocukların umudu olmuşlar. Bu nedenle Sibel Atasoy kardeşimi ve diğer büyükelçi eşlerini tebrik ediyor Afrikalı çocuklara iyiliklerinden dolayı binlerce teşekkür ediyorum. Sağ ol, var ol Sibel.. İkinci tebrikim ise eski adıyla Zeytinköy, yeni adıyla Yeşildere mahallesi muhtarı Kemal Genbeş kardeşime. Yeşilderenin bir önceki dönem muhtarlığını yapan ve şimdi tekrar aday olan Genbeş’in tek derdi mahallesinin adının güzel işlerde anılması. Uyuşturucu ve kötü işler ile anılan mahallenin sorunlarını tek tek bildiğini ve muhtar seçildiğinde hepsini bir çırpıda çözeceğinin altını çizen Kemal Genbeş, çok beyefendi, donanımlı biri. Mesela uyuşturucu konusunda dosyalarla rapor hazırladığını, her dönemin idari yetkililerine sunduğunu ifade eden yeni Muhtar adayı Kemal Genbeş’im seçim bildirgesini aynen aktarıyorum. “Değerli dostlarım 31 Mart 2024 Yılında yapılacak olan Mahalli idareler seçiminde Yeşildere Mahallemizden Muhtar Adayı olma kararı almış bulunmaktayım. Tekrardan çıkmış olduğumuz kutlu yolda ekip arkadaşlarım ve Mahallemizle birlik beraberlik içinde daha Huzurlu, Güvenli Yaşanılabilir bir Mahalle oluşturmak için oylarınıza talibim. İşte projelerim: Sosyal Projelerle mahallemizin kötü imajını değiştireceğiz. En Geç 1 yıl içinde Yeşildere'mize Kreş, Çok amaçlı düğün salonu, gençler için Halı Saha, üstü kapalı Pazar, Kültür gezileri, Ataya ziyaret Anıtkabir, Hacı Bektaş Veliye, Çanakkale Şehitliği gibi kültür gezilerini yaptıracağız. Kullanma alanı mahallemize ait olan Mezarlığımızı daha modern ve yanında bulunan araziyi de Devletimizin desteğiyle alıp mezarlığımızı büyütmek hedefim arasındadır. Mahallemize en geç 2 yıl içinde Sağlık Ocağı ve çok amaçlı okulumuzu yapacağız. Mahallemizin tüm yollarını, kaldırım asfalt bakım çalışmalarının takipçisi olacağız. Kamu kurumları ve Devletimizin desteğiyle ne yapmamız gerekiyorsa elimizden geleni her zaman yapacağız. Birlikten güç doğar Yeşildereyi birlikte yöneteceğiz. Huzurlu, Güvenli Yaşanılabilir Yeşildere'yi Birlikte İnşa Edeceğiz”.Sana da sağ ol var ol, Kemal Genbeş. Çıktığın yolda başarılar diliyorum sana. Şimdi gelelim öz eleştiriye. Aralık ayı ortasında Antalya Gazeteciler Cemiyetinin ATSO’da ödül töreni yapıldı. Seçkin davetlilerin katıldığı ödül töreninde başarılarını sergileyen ve ödül alan tüm meslektaşlarıma bende alkışlarımla birer ödül verdim. Hürriyet Gazetesi temsilcisi sevgili kardeşim Salim Uzun, direk AGC Başkanı İdris Taş ve Yönetim kurulunu işaret ederek bir eleştiride bulunmuş. İsterseniz Salim Uzun’un o kısa yazısını aktarayım. Diyor ki, “Vefa her şeydir” “Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) tarafından yenilenen Basın Galerisi’ni sonunda gezebildim. Gerçekten çok güzel olmuş.Önceki yazılarımda bu çalışmayla ilgili AGC Başkanı İdris Taş ve Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği’ne teşekkür etmiştim.Ancak galeriyi gezerken şunu fark ettim; galerinin girişine çalışmada emeği geçenlerin ismi asılmış. Herkes var ama AGC önceki dönem başkanı Mevlüt Yeni’nin ismi yok. Bizim meslekte vefa her şeydir. O binanın AGC’ye kazandırılmasında herkesten çok Yeni’nin emeği ve çabası var. Biz birbirimize kızar hatta küseriz ama vefayı unutmamamız lazım. Başkan Taş ve yönetim kurulunun da bu konuya hassasiyet göstereceğine yürekten inanıyorum…” Bencede Salim Uzun doğru bir noktaya temas etmiş. Bende Mevlüt Yeni’nin 15 yıllık AGC başkanlığına tanığım. Kendisini en çok eleştirenlerden biri olmama rağmen doğruya doğru diyorum. Bir ara o plastik levhayı bende gördüm “Pes doğrusu” dedim. Mevlüt Yeni’nin hayata geçirdiği “Basın Müzesini”, İdris Taş kardeşimin restorasyonla “Basın Galerisi” olması bir hizmettir. Bu hizmette o isimler arasında Mevlüt Yeni’nin adının yer almaması düşündürücü ve üzücüdür. Yarın ki seçimde bir başkası gelir o plastik levhayı söker atarsa bu daha da üzücüdür., Bu vesileyle şimdiden 2024’ün tüm insanlığa barış, huzur, mutluluk getirmesi dileğimle MUTLU YILLAR diliyorum.