Koronavirüs aşı uygulamasının yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar karantinadan çıkıp arkadaşlarıyla ve sevdikleriyle görüşmeye, eski hayatlarına dönmeye başladı. Ancak delta varyantının vaka sayılarını yükseltmesiyle beraber insanlar tekrar umutsuzluğa kapıldı. Vakaların aşıdan önceki seviyelere ulaşması, insanların seyahat planlarını iptal etmesi ve yüz yüze eğitim sürecine geçişe sayılı günler kala veli, öğretmen ve öğrencilerin stresli bir dönem yaşamasına sebep oldu. American Psychological Association'da sağlık bakım inovasyonu direktörü olarak görev yapan Vaile Wright konu hakkında yaptığı açıklamada, "Bu kamçı , insanların çeşitli duygular hissetmesine neden oluyor: hayal kırıklığı, belirsizlik, endişe, muhtemelen öfke ve hayal kırıklığı" ifadelerini kullandı.

UMUT ÖNEMLİ

Araştırmacılar, umudun ruh sağlığında oynadığı önemli rolü yıllardır araştırıyorlar. Aşı, birçok insana umut sağlasa da daha sonra herkes yavaş yavaş umudunu kaybederek, hayal krııklığı yaşamaya başladı. Bir platformda yazar olan Roxanne Hawn konuyla ilgili şunları söyledi: "Sevimli kıyafetler giydim. Durdum ve öğle yemeği için yemek aldım. Kendime çiçek aldım. Kendime ayırdığım rahatlama zamanı ve umut için bir müziğim bile vardı. Ancak delta varyantı ile normallik penceresinin hızla kapandığını hissediyorum."

"EN GÜÇLÜ RUHLARI BİLE YIPRATABİLİR"

Social Chemistry: Decoding the Elements of Human Connection kitabının yazarı Marissa King ise bu kadar küçük bir umudun kırılmasının en güçlü ruhları bile yıpratabileceğini söyledi. King konuşmasına şöyle devam etti: “Yeniden bağlantı kurabildiğimiz, neşeyi ve ilişkileri canlandırabilme umudunu deneyimleyebildiğimiz bir an oldu. Bu umudun kaybı ve tekrar tecrit edilme korkusu çok fazla sıkıntıya neden oluyor."

ANKSİYETE SALGINI

İnsanlar delta varyantının vaka sayılarını artırmasıyla birlikte birbirlerine 'bu hiç bitmeyecek mi' diye sormaya başladı. En büyük sorun hayatların sürekli olarak covid etrafında düzenlenecek olmasıydı. Bu huzursuzluk insan sağlığını da etkiledi. Koronavirüs sebebiyle insanlarda kaygı bozukluğu sıkça görülmeye başladı. Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi ve Sayım Bürosu , pandemi sırasında devam eden Hanehalkı Nabız Anketi aracılığıyla insanların ruh sağlığını izledi. Katılımcılara kaygı veya depresyon belirtilerini sordular. Bu süre boyunca birçok insan çok endişeli hissettiklerini söyledi. Anksiyete, aile toplantılarının olduğu özel günlerde zirve yaptı ve insanların yaklaşık %38'i semptom bildirildi. İlk aşılar o sıralarda yayılmaya başladı ve kaygı seviyeleri ilkbahar ve yaz başlarında istikrarlı bir şekilde düştü ve Haziran sonunda %25'in altına geriledi. Ancak bu rakamlar yeniden yükselmeye başladı. Amerikan Psikiyatri Birliği Başkanı Vivian Pender, belirsizliğin insanları endişelendirdiğini söyledi.

EMPATİ VE ÖFKE

Maske takma ve aşılama gibi önlemler kendi stres katmanını yarattı. Bunun sonucunda Los Angeles'ta bir kişi aşı karşıtı bir protestoda bıçaklandı. Teksas'ta bir ilkokulda, ebeveynler maske takan öğretmenlere fiziksel ve sözlü olarak saldırdı. Öfke, önerilen prosedürleri takip eden kişilerin, onlara karşı gelenlerden giderek daha fazla bıkmasıyla birlikte, ters yönde ilerler. Bu yoğun duygular şiddete yol açmayabilir, ancak kendimizi güvende hissetmemizi zorlaştırır.

PANDEMİDE RUH SAĞLIĞIMIZI NASIL KORUYABİLİRİZ?

Şu anda yalnızlık, endişe ve öfke gibi duyguları aynı anda yaşıyor olabilirsiniz. Ancak bu sizi güçsüz yapmaz. İşte pandemi dönemindeki bu belirsizlik içerisinde ruh sağlığınızı koruyabilmeniz için birkaç öneri:

1. KENDİNİZİ YARGILAMAYIN

Uzmanlar, "Yalnız hissediyorsanız veya koronavirüsün getirdiği kayıpların yasını tutuyorsanız, onunla savaşmayın. Bunun geçici bir duygu olmasına izin verin" önerisinde bulunuyor.

2. BAKIMINIZI İHMAL ETMEYİN

Kişisel bakımınızı ihmal etmeyin. Sağlıklı yiyecekler yemek, egzersiz yapmak ve iyi bir uyku uyumak kaygınızı azaltacak, daha mutlu hissetmenizi sağlayacaktır.

3. KAYGIYI DÜŞÜNMEMEYE ÇALIŞIN

Kaygınızı hafifletmeye çalışın. Meditasyon yapmak ve sakinleştirici bir müzik dinlemek moralinizi yükseltebilir.

4. HAREKETE GEÇİN

Pandeminin getirdiği stres ve kaygı durumunu yaşarken tek başınıza olmadığını bilin. İnsanlarla fiziki olarak olmasa bile telefonla veya mesajla iletişim kurmayı ihmal etmeyin. Açık havada yürüş yapın. Çimlerde güzel havanın tadını çıkarın. Pandeminin sonsuza dek sürmeyeceğini bilin ve oturup kaygılanmaktansa harekete geçerek kaygınızı azaltın. Haberlerimizi InstagramFacebookTwitterTelegram hesaplarımızdan ve YouTube kanalımızdan takip edebilirsiniz.