Antalya’nın Korkuteli ilçesindeki su havzalarının üzerinde kurulu olan ve yüksek kalitede tarım ile hayvancılık yapılan 14 köyde kömür madeni tepkisi giderek büyüyor.

Bölgede açılmak istenen kömür madenine karşı büyük mücadele veren köylülerin gösterdiği, geniş bir alana yayılmış Roma dönemine ait tarihi eserler kamyonete yüklenerek müzeye götürülürken, Dereköylüler, “Özel şirket kömür madeni açacak diye bizim tarımımızı bitirip, su havzalarımızı kirletecekler. Aynı zamanda antik yerleşim birimi olan, toprağın altında Roma kilisesi bulunan, her yerinden tarihi eser fışkıran bölgemizin üzerine kömür madeni açmak için kamu kurumlarıyla el ele vermiş, uğraşıyorlar” diye isyan ettiler.

Her yıl milyonlarca liralık meyve üretiyorlar

Korkuteli’nin su havzası olan tarım cenneti Dereköy yaylası ve çevresine özel şirketin kömür madeni açması için kamu kurumları da elinden geleni yapıyor! Her yıl milyonlarca liralık meyve ihracatı yapılan, sulu tarımın merkezi Dereköy’e kömür madeni açılması için Antalya Tarım İl Müdürlüğü ‘Olur’ vermiş ve diğer kamu kurumlarının da olur vermesi için büyük bir gayretle çalışmaya başlamıştı! Bu gelişmeler üzerine, kömür madeni açılmasıyla yaşam alanları, meyve bahçeleri, tarlaları ve hayvanlarının meralarını kaybedecek olan, tarihi eserlerle dolu bölgenin büyük yıkıma uğrayacağını söyleyerek canla başla mücadele eden Dereköylülere yardım için A Platformu üyeleri ve sözcüsü Hediye Gündüz de bölgeye gelmişti.

Dağınık haldeki tarihi eserlerden seçip götürdüler

Kömür madenine karşı köylülerin verdiği haklı mücadeleyle ilgili gelişmeleri sürekli kamuoyuna duyuran A Platformu (Antalya-Burdur-Isparta) Sözcüsü Hediye Gündüz, bölgede dağınık halde duran çok sayıda tarihi eserin varlığını da bu yolla duyurmuştu. Hediye Gündüz bölgenin SİT alanı yapılması için her türlü delilin mevcut olduğunu ve toprağın altında bir Roma Kilisesi bulunduğunu, eski kale ve değirmenin varlığını da herkesin bildiğini belirterek, yaylada dağınık halde duran tarihi eserlerin aralarından seçilen birkaç tanesinin kamyonete yüklenerek müzeye götürüldüğünü söyledi. Hediye Gündüz, “Bu bölge Psidia olarak adlandırılıyor ve antik yerleşim yeri olduğu dağınık haldeki tarihi eserlerle açıkça görülüyor. Bölgenin acilen SİT alanı ilan edilmesi gerekirken hala kömür madeni açılması için gayret sarf edenlerin olduğu görülüyor. Tabi bu gayretin amacının ne olduğu da açıkça ortada!” dedi.

İşte toprak altı ve toprak üstünde bulunan eserlerden bazıları

Hediye Gündüz bölgede dağınık halde bulunan tarihi eserleri şöyle sıraladı:

"Burada tarihi araştırmalara ve köylülerin duyduklarına göre Romalılara ait eski değirmen olduğu, kilise olduğu, yakında bir kalenin olduğu söyleniyor. Kömür madeni açılacak yere 100 metre uzaklıkta bir lahit kapağı bulundu. Kömür açılacak yerin içinde Roma dönemi kilisesinin duvarları bulunuyor. Görevliler kilise kapısının üstündeki işlemeli taşlardan birini de buldu ve müzeye teslim ettiler. Aslanlı heykel kömür açılacak yerde bulundu. Dibek ve yine taştan oyulmuş tekne de bununan tarihi eserler arasında yer alıyor. Alandaki tarlaların içinde binlerce keramik parçaları bulunuyor. Bölge eski bir Roma yerleşim alanı. Kömür açılacak alana 500-600 metre mesafede Elbizler Nekropolü (tarihi mezarlık) bulunuyor. Kömür şirketinin kömür madeni açmak istediği alan, lahit kapağı bulunan Killik ile bolca tarihi eser bulunan ve müzeye verilen bölge arası ve içindeki Beşiktaş adını alan yerdir. Alan Varsak höyüğüne ise 1 km mesafededir. Bu durumda bölgenin tarihi ve çok önemli bir yerleşim alanı olduğu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bu kadar önemli bir tarihi yerleşim yeri Koruma Kurulunca koruma altına alınmalı ve sit alanı ilan edilmelidir. Kömür açılacak 390 dönüm(39 hektar) bu alanın tamamında tarihi eser bulunuyor. Beşiktaş ismi tarihi belgelerde de geçmektedir. Yaşlı Köylülerin verdiği bilgiye göre Bu tarihi eserlerin olduğu yere Beşiktaş denilmektedir ve muhtemelen alandaki tarihi eserlerden dolayı Beşiktaş ismini almıştır"