Türk tarihini değiştiren o destan: Çanakkale Zaferi
18.03.2021 10:37106 yıl önce bugün... 18 Mart 1915. Mehmetçik, 7'den 70'e düşmanı donanmasını bozguna uğrattı. Mustafa Kemal Atatürk ve askerleri tarihe altın harflerle geçen zafere imza attı. O gün bütün dünyaya bir kez daha anladı: ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!
Dönemin en gelişmiş deniz kuvvetleri, Çanakkale Boğazı'nda ilerliyordu. Hedefleri; İstanbul'u ve Boğazları ele geçirmekti… Karşılarında ise vatanı savunmak için kanlarının son damlasına kadar büyük cesaretle savaşmaya hazır Mehmetçik vardı. İlk zafer, deniz savaşlarıyla kazanıldı. Mehmetçik ve düşman donanması, 18 Mart 1915 günü karşı karşıya geldi. Türk topları, Nusret Mayın Gemisi'nin denize döşediği mayınlar, art arda patladı. Düşman bozguna uğratıldı.
‘ÖLMEYİ EMREDİYORUM'
Çanakkale'yi denizden geçemeyen düşman bu kez Gelibolu üzerinden saldırıya başladı. Tarih, 25 Nisan 1915'ti. Yarbay Mustafa Kemal, askerlere şu tarihi emri verdi: “Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir.” 25 Nisan 1915'te başlayan Çanakkale Kara Savaşları 7-8 ay devam etti. Atatürk ve komutasındaki Mehmetçik, Arıburnu, 1. Anafartalar, Conkbayırı ve 2. Anafartalar'da zafer üstüne zafer kazandı. Deniz zaferini, kara zaferiyle taçlandırdı.
CEPHEDEN GELEN SON MEKTUP
Çanakkale Savaşı sırasında Seddülbahir Cephesi’nde şehit olan Piyade Er Cebecioğlu İbrahim’in, şehadetinden yaklaşık bir ay önce babasına yazdığı mektubu, cephedeki askerlerin ailelerine duyduğu özlemi yansıtıyor. Askerlerin kendileri için değil, aileleri için endişelendiklerini gözler önüne de seren mektup, şehidin torunları tarafından 106 yıldır özenle saklanıyor.
BELKİ DE BOMBALAR YAĞARKEN YAZDI
Mektubu bugüne taşıyan ise tarih ve kültür üzerine araştırmalar yapan ve bu alanda yayınlanmış 10 kitabı bulunan Hüseyin Lütfi Ersoy. Haziran 1915’te 5. Kolordu 14. Fırka 42. Alay 1. Tabur 2. Bölük 3. Manga’da çarpışırken şehit olan askerlerden birinin de Eflani nahiyesi Çelebiler karyesinden 1885 doğumlu Cebecioğlu İbrahim olduğunu söyleyen Ersoy, şehidin 3 Mayıs 1915’te babasına yazdığı son mektubuna, 9 yıl önce şehidin torunlarının evinde rastladığını ve o tarihten itibaren özenle saklanmasına vesile olduğunu anlatıyor. Mektubun içeriğinin okunduğunda Çanakkale cephesinde bulunan ataların vatan, bayrak, millet ve sonraki nesil için nasıl bir hayal kurduklarını, hangi ruh hali içinde olduklarını ortaya koyduğuna dikkati çeken Ersoy, “Mektupta o cümleleri kurarken belki tepesine bomba yağıyordu, belki mermiler kenarından, köşesinden geçiyordu. Belki bir an şehit düşmekle yüz yüzeydi. Kim bilir hangi şartlar altında mektubu kaleme aldı? Mektubu, günümüzde onu okuyanlara, sanki karşımızda canlı bir şekilde duruyor da selam ediyormuş gibi yazmış” diyor.