40 yıl Eğirdir Gölü’yle ilgili kamu hizmeti veren enstitü yetkililerinden, Su Kalite Uzmanı Sedat Karakoyun’un “Gölde iki türlü kirlilik var. Biri kimyasal ve tarım ilacı kirliliği, diğeri ise bölgedeki yerleşim birimlerinin atıklarının arıtılmadan göle verilmesi. Bu nedenlerle gölde bazı ağır metaller ölçülüyor” itirafında bulunmasına Tabiatı Koruma Derneği Bilim Danışmanı Doç. Dr. Erol Kesici’den tepki geldi.
Erol Kesici, “SDÜ’de sunum yaparken, nezaket kurallarına bile uymadan sesimi keserek, bağırarak "SORUN YOK… EROL HOCA YİNE YAPTI YAPACAĞINI" diyen siz değil miydiniz” diye yazdı.
Erol Kesici, “SDÜ’de sunum yaparken, nezaket kurallarına bile uymadan sesimi keserek, bağırarak "SORUN YOK… EROL HOCA YİNE YAPTI YAPACAĞINI" diyen siz değil miydiniz” diye yazdı.
Göl büyük tehditlerle karşı karşıya
Türkiye’nin en büyük su havzalarından olan Eğirdir Gölü yıllardır, kuruma ve kirlenme sorunlarıyla karşı karşıya bulunuyor. Gölün bu olumsuz gidişiyle ilgili yöneticilerden herhangi bir açıklama gelmezken Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Doç. Dr. Erol Kesici yaşanan vurdumduymazlık ve olumsuz gelişmeleri kamuoyuna yansıtıyor. Bu kez Doç Dr. Erol Kesici’nin gündeminde 40 yıl süreyle Eğirdir Gölü’yle ilgili kamu kurumlarında çalışmalar yapan su kalite uzmanı Sedat Karakoyun’un açıklamaları vardı. Bir televizyon kanalına açıklamalarda bulunan su kalite uzmanı Karakoyun, gölün kirliliğiyle ilgili itiraflarda bulunuyor ve 1950 yılında Türkiye’nin en temiz gölü olan Eğirdir’in günümüzde yaşadığı büyük kirliliği dile getiriyordu.
Antalya bu gölden içme suyu alacaktı
Su kalite Uzmanı Karakoyun bir telefvizyon kanalına yaptığı açıklamada aynen şu ifadeleri kullanıyor: “Bu gölle yattım, bu gölle kalktım, ben 40 yılımı bu göle verdim. Bu göl Isparta meselesi olmaktan çıkmıştır. Bu göl Türkiye meselesidir. Yakın gelecekte Antalya bu gölden içme suyu almayı düşünmektedir. Ama bu kirli suyu aşağıya vermek mümkün değildir. Gölün çevresinde 81 belde var, bunun beşi ilçe. Bu beldelerden atık sular arıtılmadan göle veriliyor. Diğer problem ise, bölgede yapılan elma tarımı sırasında yılda ortalama 20 kez elma ağaçlarının ilaçlanması. Yılda 25 bin ton bu havzada suni gübrenin kullanılması. Ve bunların göle intikaliyle tarımsal kimyasallarla bu suyun kalitesinin bozulması. Problem Bu. 1950’lerde yapılan çalışmalarda bu gölün Türkiye’nin en temiz ve en berrak gölü olduğu ortaya konulmuş. Şu an ise 2019 yılı itibariyle gölde bazı ağır metallerin ölçüldüğü gösteriliyor. Ama bu gölün su bütçesi sağlamdır. Zaman zaman böyle çekilmeler olabilir. Küresel ısınma bir vaka. Göletler ve göllerde yüzeysel suların önünün kesilmesi bir vaka. Hatta çok kişinin bilmediği, buralarda çok sayıda sondaj su kuyusunun açılması söz konusu. Yüce rabbim Anamas dağlarına iki metre karı yığar, Eğirdir ve Beyşehir Gölleri buradan beslenir. Ve göl bazen de taşkın koduna ulaşabilir. Biz bunu umut ediyoruz.”
"O zaman bilim insanlarıyla mücadele ediyordunuz"
Sedat Karakoyun’un açıklamasını paylaşarak tepki gösteren Erol Kesici ise, “Daha önce nerelerdeydiniz Sedat bey) Neredeyse 30 sene gölün yönetiminde Eğirdir Su Ürünleri Enstitüsü’nde görevli-müdürlük de yaptınız. O zamanlar bizler sorunu dile getirdiğimizde yıllarca karşı çıktınız” diye yazdı. Kesici paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Sorunları ilettiniz mi? Ayrıca gölün bu günlere gelişinde sizin hiç ihmaliniz vb. yok mu? O zaman bilim insanlarıyla mücadele edeceğinize bilinen bu güne geleceği söylenen gölle ilgili önlemleri alsaydınız ya! Şimdiye saklamayacaktın! Emekli olmadan bunları en iyi dile getirecek ve çözüme başlatmak“ sizler değil miydiniz?” Geçmiş ola... Şimdi neye yarar? 30 yıl! İNSAN BİRAZ DÜŞÜNÜR..! ÖZELEŞTİRİ YAPAR... 30 yıl sorunu bildirme çalışırken.. Şimdi çık 3 dakika verinler Sn. CUMHURBAŞKANIMIZA GÖLÜ ANLATAYIM DE! SANA 30 SENE VERDİLER NE YAPTIN? Sorun yokla- bizlere karşı çıkmaktan, koltukta oturmaktan başka? Uygulamaya geçecek ÜNİVERSİTELER DEĞİL sizlerin amirliğini yaptığınız kurumlar! Hala kulaklarımda 2009 yılında gölün sorunları çok ciddi kirli diye Süleyman Demirel Üniversitesi’nde sunum yaparken, nezaket kurallarına bile uymadan sesimi keserek bağırarak "SORUN YOK. EROL HOCA YİNE YAPTI YAPACAĞINI" diyen siz değil miydiniz? İşte gelinen nokta bu. Siz yaptınız yapacağınızı sorunu ele almadınız! İhmaliniz ve sorumluluğunuz ne kadar? Şimdi çıkarılan "günah" bir işe yaramaz GÖL YOK OLUYOR.. !! Sizse... Hadi...”
