Genel Kurul saat 14:00'te açıldı. Meclis Başkanı'nın hitabının ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan milletvekillerine sesleniyor. Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Aziz milletim, sayın başkan, değerli vekiller sizleri muhabbetle selamlıyorum. TBMM'nin 28. döneminin vekillerimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. 14 ve 28 Mayıs'ta iradelerini sandığa yansıtan vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu yüce çatı altında hizmet eden vekillerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, vefat edenlere Mevla'dan rahmet diliyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum. Ülkemizin bütünlüğü uğruna mücadele eden şehit ve gazilerimizi yad ediyorum. Milli irade ilkesine bağlılığı ile ülkemize hizmet verecek vekillerimize başarılar diliyorum. Sizlerden milli ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı'na yakışır eserler bekliyoruz. İki asrı bulan demokrasi arayışımızın, Cumhuriyetimizin çok partili siyasi hayata geçişle birlikte şekillenen temayüllerimizin, demokrasimizin en büyük mirası burasıdır. TBMM'nin ilki milli mücadele ikincisi 15 Temmuz'da olmak üzere iki defa gazilik ile şereflenmiştir. Meclis'imizin bugün de Türkiye Yüzyılı'nın ufkunu aydınlatacağından şüphe duymuyorum.Salgın krizini en az hasarla atlattık. Rusya Ukrayna savaşının küresel ekonominin dengelerini bozan sonuçları farklı tezahür ile devam ediyor. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda sıkıntı yaşanıyor. Kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de bu olumsuzluklardan etkileniyoruz. Önümüzdeki dönemdeki tehditleri dikkate alan politikaya yöneliyoruz. Ülkemizi büyütme stratejimiz ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor.
Asırlık hayalimiz Türkiye Yüzyılı'nı gerçekleştirmeden durmayacağız. Küresel ekonominin endişelerin arttığı dönemde umudumuzu korumakla kalmıyor istihdamdan ihracata verilerimizi artırıyoruz. Ekonominin ruhunu oluşturan güven istikrarı bozacak söz ve tutumdan uzak durmalıyız.
YENİ BİR DÖNEM YENİ BİR FIRSAT
Cumhuriyetimizin önünde kat edecek epey yol olması bize yapacak çok işimizin olduğunu anlatıyor. Kimsesizlerin kimsesi olarak anlatılan Türkiye cumhuriyeti Türkiye Yüzyılı'nda bu vasfına kavuşacaktır. Topyekün millet ve onun temsilcileri olarak, farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürerek sıkı sıkıya sarılmalıyız. Demokrasimizin eksiklerini tamamlayarak bu anlamda atılacak adımların zeminini oluşturduk. Başbakan ve bakanların idam sehpasına gönderildiği dönemler geride kaldı. Hep birlikte yazdığımız 15 temmuz destanı bu bakımdan bir dönüm noktasıdır. Önümüzde yeni bir dönem ve fırsat var. Yeni ve sivil bir anayasaya kavuşmaktır bu. Salondaki başkanlık kürsüsünün arkasında yazan hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir sözünün hakkını ancak bu şekilde verebiliriz. 41 yıllık tarihinde irili ufaklı değişiklikle yamalı bohçaya dönen anayasanın 2023 Türkiye'sini taşıyamadığı açıktır. Esasen yeni anayasa meselesi 10 seneyi aşkın süredir ülke gündemindedir. Hatta yarım kalmış olsa da adımlar oldu. Cumhur ittifakı olarak 2021'de kendi hazırlıklarımızı yaptık. Ardından siyasi partileri davet ettik ama karşılık bulmadı davetimiz. Şikayet edenler konfor alanlarının dışına çıkmak istemedi. Ümidimizi kaybetmedik. Her anayasanın ayrı hikayesi var. Bugün ülkemizin şartlarını ilk defa demokratik işleyişinin bir anaysa hazırlamaya uygun olduğuna inanıyoruz. Türk demokrasinin olgunluk seviyesi, 60 darbesi ile başlayan kötü geleneği sona erdirmeye yeterlidir.100. YILIN YENİ YILINA YENİ ANAYASA
Devletin ve milletin ortak geçmişini kuşatmayan anayasa ülkeye fayda getirmez. Şahsım ve cumhur ittifakı partileri olarak tüm parti ve vekilleri, toplumsal kesimleri yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz. Milli, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkes bu çağrının muhatabıdır. Hep birlikte konuşup tartışıp kararlaştırabiliriz. Ülkenin kırmızı çizgilerine uygun şekilde yaklaşabilelim yeter ki. Bunu başardığımızda tüm konuların üstesinden geleceğiz. Türkiye milletin hayali olan böyle bir anayasayı hak ediyor. Türkiye toplumun gerisinde kalan değil toplumun ufkunu açan anayasayı hak ediyor. Darbecilere karşı duran bu necip millet demokrasiyi sivil anayasa ile taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor. Cumhuriyetin yüzüncü yılını yeni anayasa ile taçlandıralım.SİSTEM TARTIŞMASINI SONA ERDİRECEĞİZ
Yeni anayasa ile birlikte yönetim sistemi tartışmalarını sona erdirme imkanı bulacağız. Türkiye Yüzyılı anayasası çalışmaları için her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Diğer partilerden de aynı yaklaşımı bekliyoruz. 11 şehrimizdeki 14 milyon insanı etkileyen, 50 bin can kaybına yol açan deprem yakın tarihimizin en büyük felaketlerinden biridir. Böylesine büyük alanda bu kadar çok insanı etkileyen afet karşısında bu kadar hızlı toparlanıp, barınma hizmeti sağlayan başka bir devlet örneği yoktur. Kimi aksaklıklar olmuştur. Belki hala da vardır. Ancak milletimizin sergilediği birlik ve dayanışma asırlar boyunca tüm insanlığa örnek gösterilecektir. Devlet olarak imkanlarımızın tamamını bölgenin ihyasına sevk etmiş durumdayız.Yakında deprem konutlarının hak sahiplerine teslime başlıyoruz. Önceliklerimizin başında deprem bölgesindeki yaraların sarılması yer alıyoruz. Depremin maliyetinin105 milyar doları bulacağı hesaplanıyor.