Son dakika... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Camiler ve din görevlileri haftası kapsamında Beştepe'de düzenlenen programda konuşuyor.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Yaşadığımız onca provokasyona rağmen milletimizin birlik-beraberliğini korumasında Diyanet İşleri Başkanlığının katkısı göz ardı edilemez.
15 Temmuz darbe girişiminin savuşturulmasında Diyanet İşleri Başkanlığımız hep ön saflarda yer almıştır.
Diyanet personelimiz koronavirüs salgınında fedakarca görev yaptı.
Diyanet Camiamızdan toplumumuzun bilinçlendirilmesinde oynadığı rolü aynı kararlılıkta devam ettirmesi diliyorum.
Koronavirüs kurallarına uymamak kul hakkına girmektir.
Dünya tarlasına iyilik eken ahiret haşatına iyilik toplamaya devam eder. Bu hayatın albenisine kendisini kaptıran insan, dünyasını da ahiretini de kaybeder.
Koronavirüs salgını ile mücadele ettiğimiz sıkıntılı dönemde Rabbimizin birçok müjdesine mazhar olduk.
Tarihimizin en büyük doğalgaz rezervini keşfettik
Karadeniz’de tarihimizin en büyük doğalgaz rezervini keşfettik. Salgın günlerinde milletimize umut vermenin yanı sıra daha büyük keşifler için umudumuzu arttırdı.
Akdeniz’de yürüttüğümüz sondaj çalışmalarından da güzel haber almayı ümit ediyoruz.
Ayasofya prangadan kurtulmuştur
Ayasofya’nın ibadete açılması, 86 yıllık mücadelenin en tatlı meyvesidir. Ayasofya kararıyla Türkiye, iradesini vurulan bir prangadan kurtulmuştur.
Sümela Manastırı ziyarete açıldı
Hemen ardından restorasyonun tamamlanan Sümela Manastırını tekrar ziyarete açtık.
Bu açılış ile Ayasofya kararı üzerinden Türkiye’yi eleştirenlere de en güzel cevabı verdik.
Ayasofya'yı asli kimliğine döndürmenin mutluluğunu yaşadık.
Ayasofya’nın ibadete açılması, 86 yıllık mücadelenin en tatlı meyvesidir.
İslam düşmanlığı sarmaşık gibi yayılıyor
Türkiye dini hak ve özgürlükler konusunda örnek bir tavır sergilerken, batı dünyasında tam zıt bir atmosferin hâkim olduğunu görüyoruz.
Uzun yıllar demokrasinin beşiği olmuş Batı ülkelerinde, ırkçılık, ayrımcılık İslam düşmanlığı zehirli bir sarmaşık gibi yayılıyor.
Neo-Nazi terörü bizim vatandaşlarımız kadar Afrikalı, Asyalı göçmenleri, Müslümanlar kadar Musevileri de hedef alıyor.
Irkçılık devlet tarafından himaye ediliyor
Çok açık ve net söylüyorum. Birçok Batı ülkesinde ırkçılık ve İslam düşmanlığı bizzat devlet tarafından himaye edilmektedir. Neo-Nazi yapılar ordu ve emniyet içinde rahatça örgütlenmektedir. Medya adeta bu örgütlerin halkla ilişkiler faaliyetlerini yönetmektedir. Türkiye’yi sustururlarsa meselenin çözüleceğini zannediyorlar. Nasıl deve kuşu kafasını kuma gömünce gözden kaybolmuyorsa, sorunlar da yok sayılınca ortadan kalkmıyor.Irkçılık ve İslam düşmanlığıyla yüzleşmek yerine hedef saptıranlar en büyük kötülüğü kendi toplumuna yapmaktadır. Bugün görmezden geldikleri sorunlar yarın daha büyük felaketler olarak karşılarına çıkacaktır.
Macron'un açıklaması açık bir provokasyondur
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Müslümanların yoğunlukta olduğu bir şehirde yaptığı ‘İslam krizde’ açıklaması açık bir provokasyondur. Fransız devlet başkanı olarak daha 1 hafta 10 gün önce görüşmelerimizi geliştirelim derken nasıl da çabucak unutuveriyor. Bu açıklamayı yapması kendisine ne denli saygı duyulacağını gösteriyor.İslam’ın yapılandırılmasından bahsetmesi ise hadsizliktir, edepsizliktir. Bizim ağzımızdan bugüne kadar Hristiyanlığın yapılandırılmasını, Museviliğin yapılandırılması diye bir şey duydunuz mu? Sen kimsin ki ‘İslam’ın yapılandırılması’ diye bir ifadeyi ağzına alıyorsun. Aslında Macron Fransa ve Fransız toplumunun içinde bulunduğu krizi perdelemek istiyor.