İçinde yaşadığımız cennet Antalya’nın Gazipaşa’dan, Kaş’a kadar “Canan anne” çağrışımıyla kalplerde yer edinen Canan Tungar’ı tanımayanımız yoktur. O bir anne. O bir iyilik meleği. Duygusal mı, duygusal. Ayçov’un Meltem'deki yerleşkesini tanıtırken duvarları süsleyen birkaç fotoğrafı anlatırken sesinin titrekliği benim de duygularımı ağlattı. “Bak şu resimdeki kızımızı yuvaya aldığımızda 4 yaşındaydı. Anne babası yoktu. Büyüttük, okuttuk. O şimdi Alanya’nın ileri gelen mimarlarından”. “Bak şu oğlan çocuğu Emine Erdoğan’ı çok şaşırtmıştı. Onun, büyüyünce ne olacaksın sorusuna verdiği cevap “Hırsız olacağım” biçimindeydi. Hepimizi şok eden bu delikanlıda büyüdü okudu topluma yararlı biri oldu” diye tek tek fotoğraflar ile konuştuk bazılarında boğazımız düğümlendi. Annelik kolay değildi. Hele Antalya’ya anne olmak hiç kolay değildi. O kadar çok yetişmiş evlat var ki, kimi doktor, kimi mühendis, kimi iş insanı kimi de hukukçu. Kısa adı AYÇOV, açılımı “Antalya Yetim ve Muhtaç Çocuklara Yardım Vakfı” olarak Kamu yararına hizmet üreten birimin Yönetim Kurulu Başkanı Canan Tungar anneyi bende 40 yıldır tanırım bilirim. Rahmetli eşi Gazeteci büyüğümüz Hayati Tungar babayla da apayrı bir hukukumuz vardı. Onu da bu vesileyle rahmetle yad ediyorum. Canan anne, Antalya’nın acilen “AKİL” insanlara ve bir oluşuma ihtiyaç olduğunun altı çizerek içini döktü. “60 Yıllık Altın Portakal Film Festivalini iptal etmek kimsenin haddine değil. Akil insanlara sorulup istişare edilseydi bu mesele anında çözülür kararsızlık içinde kalmazdı. Bu durum beni çok incitmiştir ve üzmüştür. Sayın Başkan Muhittin Böcek, festival komitesini bu kentin değerlerinden yoğursaydı sonuç bu olmazdı. Ülkeye, hatta dünyaya mal olmuş böyle köklü bir sinema festivaliyle Antalyalıyı üzmek kimsenin haddine değildir. Bu hatadan en kısa zamanda geri dönülmeli ve Festival kendi öz kaynaklarıyla 60. Yılını kutlamalıdır” dedi. Sohbetimizde benim Ağrı’lı olduğumu ilk defa öğrenince, “İşte seni niçin sevdiğimin sebebi. Anadolu’nun insanı mert olur yiğit olur” dedi ve Anadolu’ya niçin “ANADOLU” demişler diye bir soru aldım. Biraz em küm yaptım cevap vermeye çalıştım nafile. Anadolu’nun anlamını birde Canan anneden dinleyelim. “Savaşlar yaşamış bu ülke insanı çok zor günler geçirmiş. Kıtlık zamanında bir atlı süvari acıkınca köy evinin kapısını çalmış bir lokma ekmek istemiş. Evin kızı “bizde var mı ki sana verelim” deyip süvariyi yolcu etmiş. Hızır olduğuna inanılan o süvari mucizesini oraya göndermiş. Aynı evin kızı mutfağa girdiğinde gözlerine inanamamış. “Anaa, dolu, doluuu. Ana dolu” şeklinde evde ekmek ve iaşenin bolluğunu ifade etmiş. İşte rivayet o ki o günden bugüne ANADOLU ismi böyle yer etmiş. Meğer Yunanlılar bizden önce “Anatolia” demiş bu topraklara. Hatta bir rivayette Kızılcahamam eski İstanbul yolu üzerindeki ören yerinin de hikayesi buna benzer. Canan Tungar anneden öğreneceğimiz daha çok şey var.AYÇOV , 1984 yılında kuruldu. 100 yatak kapasiteli 0-6 yaş gurubu Çocuk Yuvasını inşa ve tefriş ettikten sonra Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Daha sonraki yıllarda “Antalya Yetimler Yuvası Yaptırma ve Yaşatma Derneği” Genel Kurul kararı ile kendini feshederek Vakfa dönüştürüldü. Tam 41 yıldır Antalya’nın köklü yardım Vakıfı olan AYÇOV, Meltem mahallesindeki 8001 m2 arsa üzerine Çocuk Cenneti Sitesi, 1500 m2 kapalı alanı bulunan 220 kişi kapasiteli Kreş – Gündüz Bakımevi ve Çocuk Kulübü binası içinde eğitim faaliyetlerini sürdürüyor. Vakıfta eğitim alan çocukların Atatürk çizgisinde ileriye baktıklarını ifade eden Canan Tungar, özetle şöyle diyor; “Bu yavrular ülkenin yarınlarıdır. Çağdaş Atatürk Devrim ve İnkılapları ışığı altında güzel vatanımızı yarınlara taşıyacaklardır. Dünya kenti Antalya hızla gelişmekte, nüfus yoğunluğu her geçen gün artmakta ve bu gelişmede şehrin iki yüzü ortaya çıkmaktadır. Birincisi kent merkezi ve turistik tesislerde çağdaş ve her türlü güzelliğin sergilendiği bir Antalya, ikincisi gecekondu bölgesinde yoksulluğun kol gezdiği , sağlıksız ve çarpık yapılaşmanın baskın olduğu bir Antalya var. AYÇOV’un amaçlarına uygun olarak köklü ve uzun vadeli bir program çerçevesinde çocukların eğitilmesi için “AYÇOV Çocuk Cenneti” bu ihtiyaçlara cevap vermek için vardır. Türkiye büyük ülkedir. Gelin hep beraber çalışalım, çocuklarımıza sahip olalım” diyerek tüm yardımseverleri bir kez bile olsa Vakfa ziyarete beklediğini belirtti. Sizi tanımaktan çok mutluyum Canan Anne. O yardımsever ellerinizden defalarca öpüyorum.