Antalya Haber... Alanya ilçesinde yer alan Damlataş Mağarası, Türkiye'nin turizme açılan ilk mağaralarından biri olmasının yanı sıra, astım hastaları için de önemli bir tedavi merkezi olarak biliniyor. 1948 yılında liman inşaatı sırasında keşfedilen bu mağara, damlayan sularından dolayı "Damlataş" adını almıştır.
Mağaranın en önemli özelliği, yaz kış değişmeyen sabit iklim koşullarıdır. İçerideki sıcaklık her zaman 22°C, nem oranı yüzde 95 ve sabit basınç 760 mm olarak ölçülmektedir. Mağara havasında yüzde 71 azot, yüzde 20,5 oksijen, on binde 2,5 karbondioksit ve bir miktar radyoaktivite ile iyonlar bulunur. Bu özel atmosferin, özellikle astım hastalarının solunum yollarını rahatlattığı ve semptomları hafiflettiği belirtilmektedir.
Doktor kontrolünde, mağarada belli bir süre kalarak 21 günlük tedavi kürleri uygulayan hastalar bulunmaktadır. Alanya Belediyesi'nin de desteklediği bu uygulamalar sayesinde, birçok astım hastasının iyileşme yönünde önemli adımlar attığı rapor edilmiştir. Mağara, sabahın erken saatlerinde astım hastaları için özel olarak açılabilmekte ve sembolik bir ücret karşılığında faydalanılabilmektedir.
Diğer mağaralar ve sağlık potansiyeli
Antalya'da Damlataş Mağarası dışında, sağlık turizmi açısından potansiyel barındıran başka mağaralar da bulunmaktadır. Örneğin, Karain Mağarası gibi tarih öncesi dönemlere ev sahipliği yapmış mağaraların genel olarak temiz ve nemce düşük havası, ziyaretçiler üzerinde rahatlatıcı etkiler yaratabilmektedir. Türkiye genelinde yapılan araştırmalar, bazı mağaraların radon terapi yöntemiyle astım, bronşit, öksürük, zatürre ve KOAH gibi solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanıldığını göstermektedir. Ayrıca, sinüzit, uyku bozuklukları ve cilt hastalıklarına iyi geldiği de belirtilmektedir. Hatta bazı mağaraların içerisinde termal kaynakların bulunması, mide, şeker ve cilt hastalıklarına yönelik faydalar sunabileceği yönünde de araştırmalar bulunmaktadır.
Antalya'nın "şifa dağıtan" mağaraları, sadece turistik cazibeleriyle değil, aynı zamanda sundukları doğal tedavi imkanlarıyla da bölgeye değer katmaktadır. Bu mağaraların sağlık üzerindeki etkileri, bilimsel çalışmalarla daha da desteklendikçe, Antalya'nın sağlık turizmi alanındaki konumu daha da güçlenecektir.