Antalya Haber... Zamanla yıkılan birçok tarihi evin son yıllarda büyük bir özenle restore edilmesi, Sarıhacılar'ın yeniden doğuşunu müjdeledi. Yerel halkın özverili çabaları ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sağladığı maddi desteklerle hayata geçirilen restorasyon çalışmaları, köyün ziyaretçi sayısının her geçen gün artmasını sağladı.
Turizm rehberi Gürbüz Uçar, geçmişte Konya ve Antalya arasındaki tarihi kervan yolları üzerinde önemli bir mola yeri olan Sarıhacılar'ın, yörenin sivil konut mimarisinin özgün örneklerinden olan düğmeli evler ve eski konaklarla adeta bir kültür mirası niteliği taşıdığını belirtiyor.
Sarıhacılar köyü her geçen gün büyük rağbet görüyor. Bu da turistlerimiz tarafından bölgeyi ve insanını tanımak, sohbet etmek, ağacın altında bir çay içmek gerçekten güzel bir atmosfer oluşturuyor. İnsanlar Sarıhacılar köyünden çok memnun ayrılıyorlar ve bu bölge turistler üzerinde gerçekten büyük bir etki bırakıyor diyebilirim" diye ekledi.
Uçar, özellikle tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan köyün, ahşap oymacılığının en güzel örneklerinden birini barındıran 600 yıllık camisinin tarihi geçmişe ışık tuttuğunu vurguladı. Restore edilmiş mimari yapının, otel atmosferinin dışında aranan ortamı sunduğunu da dile getirdi.
Buraya daha önce gelen turistler özellikle bildikleri için bunları soruyorlar. Biz turistlere camide bulunan eski eserleri varmış gibi anlatıyoruz. İnşallah devlet yetkililerimiz tarafından en kısa sürede yerlerine konur. Çünkü caminin içi bomboş" çağrısında bulundu.
Almanya'dan eşi Simone Dressler ile Sarıhacılar'ı ziyaret eden Matthıas Dressler, "Türkiye'nin tanımadığımız bilmediğimiz tarihini ve kültürünü tanımak için geldik. Rehberimiz bize her şeyi güzel açıkladı. Gerçekten Türk misafirperverliğini çok sevdik. Buralardan gerçekten o kadar çok etkilendik anlatamam. Görülmeye değer bir yer. İnsanların dağların arkasında iç bölgelerde nasıl yaşadıklarını, neler yaptıklarını, nasıl bir mimari sistem kurduklarını gördük. Gerçekten Sarıhacılar muhteşem bir yer. İyi ki gelmişiz. Almanya'ya dönünce buranın görülmesi gereken ne kadar muhteşem bir yer olduğunu dostlarıma anlatacağım" diyerek köyden duyduğu hayranlığı dile getirdi.
Sarıhacılar'ın Türkiye'de kültürel dokusunu muhafaza etmiş bölgelerin başında geldiğini vurgulayan Kavasoğlu, "Burası dokusunu tamamen korumuş bakir bir bölge. Köyümüzde koruma amaçlı imar planı yapıldı. Belki de burası hiçbir şey yapılmayan sakin köylerden birisi olacak. Burası şu anda kültürel dokusunu hiç bozmamış bir köy. İnşallah burası dokuyu bozacak imar hareketlerinin ve başka yapı tarzının olmasını istemeyiz. Çünkü burası çok özellikli bir köy" dedi.
Kavasoğlu, Sarıhacılar'ın en büyük özelliklerinden birinin de beton yapı olmayan bir köy olduğunu vurguladı. "Bizim köyümüz gibi hiç beton yapı olmayan sanırım Türkiye'de başka bir yer var mıdır bilmiyorum. Ama burada hiçbir beton yapı yok. Burası tamamıyla geleneksel düğmeli ev diye bilinen geleneksel tarzda yapılmış evlerden oluşuyor. Ayakta 35 civarında evimiz var. Mevcutları koruduk, restore ettik. Türkiye'de Sarıhacılar iyi bir destinasyon oldu. Artık insanlar tura gideceği zaman bu bölgeyi, düğmeli evleri Sarıhacılar'ı inceliyor ve buraya geliyor" diyerek sözlerini tamamladı.
Turizm rehberi Gürbüz Uçar, geçmişte Konya ve Antalya arasındaki tarihi kervan yolları üzerinde önemli bir mola yeri olan Sarıhacılar'ın, yörenin sivil konut mimarisinin özgün örneklerinden olan düğmeli evler ve eski konaklarla adeta bir kültür mirası niteliği taşıdığını belirtiyor.
"Makyajsız Türkiye" arayanların yeni gözdesi
Antalya bölgesinde tatil yapıp rotanın dışına çıkmak isteyen turistler için turlar düzenlediklerini belirten Uçar, "Daha çok bu bölgede düğmeli evler olarak tanınan mimari yapıyı, kültürümüzü ve doğamızı tanıtıyoruz. 'Makyajsız Türkiye' görmek isteyen turistler için güzel bir imkân sunuyoruz.
Sarıhacılar köyü her geçen gün büyük rağbet görüyor. Bu da turistlerimiz tarafından bölgeyi ve insanını tanımak, sohbet etmek, ağacın altında bir çay içmek gerçekten güzel bir atmosfer oluşturuyor. İnsanlar Sarıhacılar köyünden çok memnun ayrılıyorlar ve bu bölge turistler üzerinde gerçekten büyük bir etki bırakıyor diyebilirim" diye ekledi.
Uçar, özellikle tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan köyün, ahşap oymacılığının en güzel örneklerinden birini barındıran 600 yıllık camisinin tarihi geçmişe ışık tuttuğunu vurguladı. Restore edilmiş mimari yapının, otel atmosferinin dışında aranan ortamı sunduğunu da dile getirdi.
Tarihi caminin kayıp eserleri
Uçar, 600 yıllık tarihi caminin restorasyonunun çok başarılı olduğunu ancak camiye ait bazı eserlerin yerine konulmamasından duyduğu üzüntüyü de dile getirdi. Özellikle 1800'lü yıllardan kalma, gaz lambası ve mumların istenilen yüksekliğe göre elle ayarlanabilen, bir nevi asansörlü sistemle çalışan tarihi avizenin yokluğuna dikkat çeken Uçar, "Turistler bu konuda bizlerden bilgi almak istiyorlar.
Buraya daha önce gelen turistler özellikle bildikleri için bunları soruyorlar. Biz turistlere camide bulunan eski eserleri varmış gibi anlatıyoruz. İnşallah devlet yetkililerimiz tarafından en kısa sürede yerlerine konur. Çünkü caminin içi bomboş" çağrısında bulundu.
Alman turistlerin favorisi
Yaklaşık 20 yıldır bölgeye turist getirdiğini belirten Uçar, Sarıhacılar'ın uzun süredir beğenilen bir turizm destinasyonu olduğunu ancak son yıllarda popülaritesinin daha da arttığını ifade etti. Antalya'ya 30'dan fazla ülkeden turist gelmesine rağmen, Almanya'dan ve Almanca konuşan ülkelerden gelenlerin daha fazla rağbet gösterdiğini vurguladı.
Almanya'dan eşi Simone Dressler ile Sarıhacılar'ı ziyaret eden Matthıas Dressler, "Türkiye'nin tanımadığımız bilmediğimiz tarihini ve kültürünü tanımak için geldik. Rehberimiz bize her şeyi güzel açıkladı. Gerçekten Türk misafirperverliğini çok sevdik. Buralardan gerçekten o kadar çok etkilendik anlatamam. Görülmeye değer bir yer. İnsanların dağların arkasında iç bölgelerde nasıl yaşadıklarını, neler yaptıklarını, nasıl bir mimari sistem kurduklarını gördük. Gerçekten Sarıhacılar muhteşem bir yer. İyi ki gelmişiz. Almanya'ya dönünce buranın görülmesi gereken ne kadar muhteşem bir yer olduğunu dostlarıma anlatacağım" diyerek köyden duyduğu hayranlığı dile getirdi.
"Beton yapı olmayan tek köy?"
Sarıhacılar köyünde düğmeli evleri restore ederek turizm hareketliliğini başlatan turizmci Mustafa Kavasoğlu, turizm faaliyetlerine 2015 yılında başladıklarını ve ilk etapta bir müze, restoran ve küçük bir butik otel açtıklarını belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın işletme belgesine sahip tesislerinin bulunduğunu da sözlerine ekledi. Kavasoğlu, Sarıhacılar köyünün her geçen yıl tanınırlığının arttığını ve bu yıl bugüne kadar 50 bin yabancı misafiri ağırladıklarını rahatlıkla söyleyebileceğini ifade etti. Yerli turistlerden de ciddi bir ziyaretçi akınına uğradıklarını, özellikle ilkbaharda otobüslerle turlar düzenlenerek en az 40 binin üzerinde insanın köyü ziyaret ettiğini belirtti. En çok yabancı turistin Almanya'dan geldiğini, ardından Polonya ve Rusların geldiğini de ekledi.
Sarıhacılar'ın Türkiye'de kültürel dokusunu muhafaza etmiş bölgelerin başında geldiğini vurgulayan Kavasoğlu, "Burası dokusunu tamamen korumuş bakir bir bölge. Köyümüzde koruma amaçlı imar planı yapıldı. Belki de burası hiçbir şey yapılmayan sakin köylerden birisi olacak. Burası şu anda kültürel dokusunu hiç bozmamış bir köy. İnşallah burası dokuyu bozacak imar hareketlerinin ve başka yapı tarzının olmasını istemeyiz. Çünkü burası çok özellikli bir köy" dedi.
Kavasoğlu, Sarıhacılar'ın en büyük özelliklerinden birinin de beton yapı olmayan bir köy olduğunu vurguladı. "Bizim köyümüz gibi hiç beton yapı olmayan sanırım Türkiye'de başka bir yer var mıdır bilmiyorum. Ama burada hiçbir beton yapı yok. Burası tamamıyla geleneksel düğmeli ev diye bilinen geleneksel tarzda yapılmış evlerden oluşuyor. Ayakta 35 civarında evimiz var. Mevcutları koruduk, restore ettik. Türkiye'de Sarıhacılar iyi bir destinasyon oldu. Artık insanlar tura gideceği zaman bu bölgeyi, düğmeli evleri Sarıhacılar'ı inceliyor ve buraya geliyor" diyerek sözlerini tamamladı.
