Antalya haber... Yaz sezonu sonrası berraklaşan Antalya Körfezi, ilk yağmurların ardından yeniden kirlenmeye başladı. Uzmanlara göre bu kirliliğin en büyük nedeni; cadde, dere ve su yataklarına atılan çöplerin yağışla birlikte denize taşınması.

Sigara izmaritleri su altında “Pamuk tarlasına” benzedi
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, öğrencileriyle birlikte Konyaaltı Sahili’nde yaptığı dalışlarda su altındaki kirliliği görüntüledi. Plastik atıklar ve şişelerin yanı sıra en dikkat çeken görüntü, sigara izmaritlerinin filtrelerinin açılarak pamuk tarlasını andıran birikintiler oluşturması oldu.

Görüntülerde ayrıca alkol şişeleri, ıslak mendiller ve çeşitli ambalaj atıkları da yer aldı.
“İlk Yağmurlar Şehrin Pisliğini Denize Taşıdı”
Gökoğlu, yağmur sonrası oluşan kirliliği şu sözlerle anlattı:
“İlk yağmurlarla birlikte asfalt üzerindeki şehrin bütün pisliği denize ulaştı. Derelere atılan çöpler denize indi. Kayaların ve kumların üzeri gri bir tabakayla kaplandı.”

Gökoğlu, hava-kara-deniz ilişkisinin bir bütün olduğunu vurgulayarak “Havayı kirletirseniz karayı ve denizi, karayı kirletirseniz denizi ve havayı kirletirsiniz” dedi.
“Artık kaybedecek zamanımız kalmadı”
Kirliliğin geldiği noktayı “alarm verici” olarak nitelendiren Gökoğlu, plastik kullanımına sınırlama getirilmesi çağrısında bulundu:
“Bu berbat durumdan silkinmemiz lazım. Suları kirletirsek geleceğimizi kirletiriz. Mikroplastikler artık yer altı sularına bile karışıyor.”
“Deniz ürünlerini yiyerek bu kirliliği vücudumuza alıyoruz”
Gökoğlu, mikroplastiklerin deniz canlıları tarafından tüketildiğini, sonunda ise insanların sofrasına geri döndüğünü vurguladı:
“Planktonlardan balıklara kadar tüm canlılar mikroplastikleri bünyesine alıyor. Biz de deniz ürünlerini tüketerek bunları vücudumuza alıyoruz.”
“Derelerdeki sazlık ve kamışlar temizlenmemeli”
Prof. Dr. Gökoğlu ayrıca derelerin denize döküldüğü bölgelerde yapılan yanlış uygulamalara dikkat çekti:
“Sazlık ve kamışlar doğal filtre görevi görüyor. Hem mekanik hem biyolojik arıtma yapıyor. Bunları temizlemek büyük hata.”





