Antalya haber... Akseki Orman İşletme Müdürlüğü bünyesinde çalışan Mehmet Güneş, damgalanan ağaçları kesiyor ve traktör yardımıyla yol kenarına indiriyor. Bu noktada devreye eşi Esengül Güneş giriyor; çift, birlikte tomrukların kabuklarını soyup, odunları "ster" düzenine göre hazırlayarak Orman İşletme yetkililerine teslim ediyor.

50 yaşındaki Mehmet Güneş, bu işe 10 yaşında başladığını belirterek, mesleğin zorluğunu ve riskini vurguluyor:
"Bu bizim ata mesleğimiz. 40 senedir orman kesim işi yapıyorum. Bu iş çok ağır ve çok riskli bir iş. Ağaç her an üzerinize devrilebilir, kaza riski çok yüksek. Torosların sarp arazilerinde traktör olmasa bu iş çok zor yapılır, ama ekmek davası."
35 yıllık destek: "Eşim kesiyor, ben çekiyorum"
35 yıldır eşiyle birlikte ormanda çalışan Esengül Güneş, tahtacı bir aileden geldiklerini ve başka hiçbir işle uğraşmadıklarını söylüyor:
"Evleneli 35 sene oldu. Eşim kesiyor, ben çekiyorum, soyuyorum. Beraber 30 seneyi aşkın bu işlerle uğraşıyoruz. Çocuklarımız için, onların eğitimi için bu ormanlarda çalışıyoruz."

Çocuklarının geleceği için çalıştıklarını belirten çift, oğullarının da bu geleneği sürdürmek üzere Iğdır Üniversitesi'nde av ve yaban hayatı okuduğunu ifade ediyor.

Tarihi Bağ: "Tahtacı" lakabının kökeni Fatih Sultan Mehmet'e uzandı
Esengül Güneş, ailelerinin yüzyıllardır süren "tahtacı" lakabının tarihi bir kökeni olduğunu da aktardı:
"Ailemizin anlattığına göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethederken Haliç'e indirilen gemilerin tahtalarını bizim atalarımız biçmiş. Gönüllü olarak çalışmışlar. Biz de o zamandan beri 'tahtacı' lakabını taşıyoruz."

Güneş çifti, Yörük kültüründen gelen ve göçebe hayatı sonlandıran son nesil olduklarını belirterek, bu zorlu ama köklü mesleği sürdürmekten gurur duyduklarını dile getirdi.




