Antalya’nın içme suyu ihtiyacını karşılamak için Isparta ve Burdur illeri sınırlarında yer alan Karacaören Barajından su taşınması için 2014’te temeli atılan ancak yarım kalan isale hattı yeniden ihaleye çıkarılacak. Yaklaşık yüzde 25’i tamamlanan 43 kilometrelik isale hattı ile Varsak Mahallesinde yapılması planlanan arıtma tesisinin ihalesi 26 Şubat tarihinde Ankara’da DSİ Genel Müdürlüğü’nde yapılacak.
[caption id="attachment_284146" align="alignnone" width="351"]
Türk Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Doç. Dr. Erol Kesici[/caption]
Geçmişte toplu balık ölümleriyle gündeme gelen Karacaören Barajı’nın suları, balık çiftlikleri ve evsel atıklar yüzünden ağır kirlilikle karşı karşıya. Antalya Büyükşehir Belediyesi Eylül 2017’de yaptığı açıklamada, Karacaören Barajı yerine Manavgat Oymapınar Barajından su temin edilmesi yönünde proje çalışması yapıldığı kaydedilmişti.
“ÇOK TEHLİKELİ ve yanlış bir girişim ..HANGİ ARITMA ÖNLEMLERİNİ ALDINIZ.. TARIMDA BİLE KULLANILMASI SAKINCALI DEMİŞTİK... Antalya Belediyesi bizim çağrımız üzerine vazgeçtiğini bildirmişti.. Rapor MURATPAŞA BELEDİYESİNDE VAR. Isparta’daki mermer ve deri işleme tesislerinde kullanılan kimyasallar, Isparta Çayı ve Aksu Nehri vasıtasıyla yıllardır göle taşınıyor. Atık kanalına dönüşen Sav Deresi’nin adeta köpüren suları baraj gölüne karışıyor. Arıtma hiç yok ya da yetersiz. Antalya, baraj gölünü içme suyu olarak kullanırsa o zaman arıtma kurulur beklentisi ise şaşırtıcı ve ürkütücüdür... Antalya ve çevresi için içme suyu alınması hem sağlık açısından, hem de arıtması çok pahalıya mal olacağı için ekonomik açıdan doğru değildir. Kesinlikle bu su kullanılmamalı....BALIK ÖLÜMLERİNİN NEDENLERİ BELLİ İDİ. VİRAL ÖNLEMLER ALIN DI MI? TEMİZLNDİ Mİ? DİP ÇAMURU TEHLİKELİ. Yıllardır söyledik anlamak mı istemezler... İÇME SUYU OLARAK KULLANILACAK KARACAÖREN Baraj Gölü GİBİ SU KAYNAKLARINDA BİLHASSA ALABALIK ÜRETİMİ YAPILMAZ! Sonuçları belli.. Arşivler sizlerle yazdığımız açıklamamalarla dolu.”
[caption id="attachment_284130" align="alignnone" width="412"]
Isparta İl Genel Meclisi eski Üyesi AK Partili Fevzi Özdemir[/caption]
Toplamda Karacaören Barajı'nın toplam suyu 750 milyon metreküp , Antalya'nın bir yıllık içme suyu ihtiyacı 400 milyon metreküp. Hiç toplam hacmi bu kadar az olan (son yıllardaki kuraklıktan dolayı şimdiki hacmini bilmiyorum) bir kirli sudan bu kadar ihtiyacı olan bir şehre su alınır mı? Ayrıca Kepez elektrikle ilgili anlaşma var. Bozulamaz. Manavgat çayı temiz ve 94 milyar metreküp suya sahip dururken, pis olan Karacaören suyu Antalya içme suyu olarak verilebilir mi? Bu nasıl bir mantıktır. 2014 yılında yapılan 300 milyon TL' yi geçen ihalenin haricinde hala ne ihalesi yapılabilir. Bütün Antalyalı hemşerilerimizin bütün Antalyalı kamuoyunun ayağa kalkması gerekmiyor mu? Zamanında yapılan bir yanlışın üzerini örtmek gerekirken hala yanlışa devam etmenin mantığını anlamış değilim. Antalya büyükşehir Belediye başkanımızı Muhittin Böcek’i böyle bir yanlışa devam edilmemesi için çalışmasını öneriyorum. Yazıklar olsun, yazıklar olsun. Isparta İl Genel Meclisi olarak o yılda itiraz etmiştik, Bu yıl kimler neler yapar bilemiyorum.”

DOÇ. KESİCİ: BU SU TARIMDA BİLE KULLANILMAZ
2014 yılında temeli atılan projeye o dönemde de büyük tepkiler gelmişti. Haberin sosyal medya üzerinden paylaşılması sonrası yine konuyu yakından takip eden uzmanlardan tepkiler gecitkmedi. Türk Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Doç. Dr. Erol Kesici yaptığı yorumda, “Çok tehlikeli ve yanlış girişim” diyerek şu ifadeleri kullandı;

ÖZDEMİR: KANALİZASYON SULARI AKIYOR
Sosyal medyada paylaşılan gelişme üzerine bir tepki de Isparta İl Genel Meclisi eski Üyesi AK Partili Fevzi Özdemir’den geldi. Özdemir yaptığı yorumda, Karacaören Barajı'nın niteliğini, niteliksizliğini bilmek gerekiyor. Taban suyu olmayan, üstten taşınan sularla dolan,çevresinde göletler barajlar varlığı fazlasıyla yapıldığı münasebetiyle eskisi kadar su hacmi olmayan bir baraj gölü. Batı Akdeniz havzasının hiçbir arıtma yapılmadan atıklarının ve kanalizasyon sularının akıtıldığı Karacaören barajı 2014 yılında alınan bu yanlış karardan sonra, güya mermer ocakları dahil bütün havzanın arıtılarak su salınması öngörülmüştü, yapılacaktı. Eğirdir Gölü kuşak arıtması dahil arıtılmış temiz suya döndürülecekti. Bu çalışmalarla ilgili bir tane proje, ekolojik köyler dahil yapılmadı.
KARACAÖREN’DEN SU TEMİNİ İÇİN 26 ŞUBAT’TA İHALE YAPILACAK
Antalya’da yıllardır tartışma konusu olan Karacaören Barajından içme suyu temini projesi yeniden ihaleye çıkarılıyor. Toplam 43 kilometrelik isale hattı ve arıtma tesisinden oluşan Karacaören 2 Barajı İçme Suyu Projesi için 26 Şubat’ta DSİ Genel Müdürlüğü İçmesuyu Dairesi Başkanlığı’nda ihale yapılacak. İhale kapsamında yapılacak işler arasında 2014’te yapımına başlanan ancak 13 kilometrelik kısmı tamamlandıktan sonra yüklenici firma ile sözleşmenin sonlandırılmasının ardından yarım kalan isale hattı ile su alma yapısı ve 1 arıtma tesisi bulunuyor. Karacaören II HES’in mansabından su alınarak 2,5 metrelik dev çelik borularla Antalya’nın Kepez ilçesindeki Varsak Mahallesi’nde inşa edilecek arıtma tesisine taşınmasını öngöre projenin yaklaşık 43 kilometrelik güzergahı.KARACAÖREN II HES’TEN ARITMA TESİSİNE SU ÇEKİLECEK
Yeniden ihale edilerek yaklaşık 2,5 yılda tamamlanması beklenen proje ile Karacaören II HES’ten Varsak’taki arıtma tesisine 2,5 metre çapındaki çelik borularla su çekilmesi planlanıyor. Arıtma işleminin ardından içme ve kullanma suyu olarak kullanılması planlanan Karacaören Barajı’nın ana kaynağı olan Aksu Çayı ile baraja dökülen Isparta Çayı ve Kovada çayları yıllardır ağır bir kirlilikle boğuşuyor. Karacaören Barajı 2 ayrı rezervuara sahip. Barajın su toplama havzasının bulunduğu kuzeyden çok sayıda su kaynağı göle kirlilik taşıyor.KARACAÖREN BARAJI BALIK ÖLÜMLERİYLE GÜNDEME GELMİŞTİ
Yaz aylarında zaman zaman balık ölümlerinin görüldüğü Karacaören Barajının sularının tarımsal üretimde bile kullanılmasına karşı çıkan uzmanlar, içme suyu olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu savunuyor. 2017 yılında konuyu gündeme getiren haberimizin ardından bir açıklama yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi, projeyi sahiplenmemiş ve sürecin DSİ tarafından yürütüldüğüne işaret etmişti: Eğirdir Gölünün sularını Kovada Gölü’ne taşıyan kanal, çevresindeki meyve işleme tesisleri ve tarımda kullanılan kimyasallar nedeniyle yıllardır kirlilikle boğuşuyor. Kovada I. ve II HES’in türbinlerini çalıştıran gölün suları, ardından Aksu Çayı aracılığı ile Karacaören Barajı’na ulaşıyor.BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KARACAÖREN PROJESİNİ SAHİPLENMEMİŞTİ
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin o dönemde yaptığı açıklama şöyle: “Karacaören Projesi DSİ 13. Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülmekte olup, plan, proje ve imalat aşamalarında Kurumumuzun herhangi bir dahli bulunmamaktadır. Bu suyun içme ve kullanma suyu olarak temini ve iletilmesine ilişkin tüm çalışmalar DSİ tarafından gerçekleştirilmekte olup; işin yüklenicisi ile DSİ sözleşmesini sonlandırmıştır. 15.10.2014 tarihinde DSİ Genel Müdürlüğü ile ASAT Genel Müdürlüğümüz arasında yeniden yapılan protokol neticesinde Manavgat içme suyu temin ve arıtma tesisleri devir alınmıştır. Ayrıca Oymapınar Barajından 13,5 m³/sn debi ile su temini hakkımız bulunmaktadır. Bu kapsamda proje çalışmalarında son aşamaya gelinmiş olup projelerin bitirilmesine takiben inşaat faaliyetlerine başlanacaktır. Kurumumuz kentimizin temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir kaynaklardan içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışmalarına hızla devam etmektedir.”SİYANÜRDEN ARSENİĞE, KURŞUNDAN CİVAYA METAL KİRLİLİĞİ
DSİ tarafından ihaleye çıkarılacak olan proje kapsamında yapılan su analizlerine göre Karacaören Barajı’nda siyanürden arseniğe, kurşundan civaya, çinkodan bakıra birçok başlıkta metal kirliliği bulunuyor. Tüm bu gerçeklere rağmen ihale dosyasında da yer alan Arıtma Tesisi Kesin Raporu’na göre barajın sularındaki kirlilik İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik’e göre sınır değerlerin altında yer alıyor.ARITMA RAPORU: ‘ÖN OZONLAMA İLE ARITILACAK’
Barajın sularında yapılan değerlendirmede kimyasal oksijen ihtiyacının litrede 48 mg olarak belirlendiği bilgisine yer verilen raporda, “Bu kirliliğin nedeni de balık çiftlikleri olduğu düşünülmektedir. Ön ozonlama ile arıtımı sağlanacaktır” ifadelerine yer veriliyor.KARACAÖREN BARAJ GÖLÜ YAKLAŞIK 30 YILDIR KİRLETİLİYOR
İnşasına 1977 yılında başlanan, 1990-93 yıllarında ise işletmeye alınan Karacaören Barajı ve HES’in yapımında içme ve kullanma suyu amacı taşınmadığı için su toplama havzasında bir koruma önlemi de bulunmuyordu. Baraj gölü içinde ve göle karışan akarsular üzerinde açılan çok sayıda endüstriyel balık çiftliği ile Isparta’daki Deri Organize Sanayisinin atıkları Karacaören için yıllardır en önemli kirlilik kaynağı. Barajın su toplama havzasında Isparta’nın Eğirdir ve Sütçüler ilçeleriyle, Burdur’un Ağlasun ve Bucak ilçelerine bağlı çok sayıda yerleşim bulunuyor.2017’DE GÖLÜ KORUMAK İÇİN ÖZEL HÜKÜMLER ÇIKARILDI
Antalya için içme suyu temin edilmesi gündeme geldikten sonra Tarım ve Orman Bakanlığı’nca 2017 yılında Karacaören Barajının sularının korunmasına yönelik Özel Hükümler getirildi. Buna göre barajın su toplama havzasını oluşturan bölgede organik tarıma geçilmesi, yeni balık çiftliğine izin verilmemesi, havzadaki su kaynaklarına atık bırakılmaması, tüm havzada arıtma sistemine geçilmesi ve madencilik faaliyetlerinin denetim altına alınması gibi hükümler yer alıyor.BARAJIN SU TOPLAMA HAVZASINDA ONLARCA MERMER OCAĞI VAR
Ancak uzmanlara göre yaklaşık 30 yıldır denetimsizce kirletilen Karacaören Baraj Gölü için çıkarılan özel hükümlerin uygulanabilmesi olanaksız görülüyor. Özel Hükümlerin çıkarılmasının üzerinden dört yıl geçmiş olmasına rağmen kirliliğin önlenmesi konusunda yol alınmadığına işaret edilirken barajın koruma kuşağı içinde halen madencilik ruhsatı verilmesi endişeleri haklı çıkarıyor. Barajın su toplama havzasında halen faaliyetini sürdüren çok sayıda mermer ocağı bulunuyor. Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Çandır köyü ve çevresinde çok sayıda mermer ocağı faaliyete. Karacaören Barajının su toplama havzasında yer alan bu bölgedeki madencilik faaliyetlerine son verilmediği gibi 2017’de çıkarılan Özel Hükümlere göre uzak mesafeli koruma sınırında yeni bir mermer ocağı için 26 Ocak 2021’de ÇED Gerekli Değildir Kararı verildi. İçme suyu kaynağının korunması, maden firmalarının taahhütlerine bırakıldı.