CHP’li Çetin Osman Budak’tan devredilen Antalya Limanı için 5 soru

28.10.2020 22:19

Antalya haber... CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Antalya Limanı’nın Katarlılara sessiz sedasız devredildiğini öne sürerek, “Sarısu’ya yapılacak tanker rıhtımı da Katarlılar için mi yapılacak? Sahil Güvenlik rıhtımı, TMO rıhtımı ve Serbest Bölge rıhtımıyla ilgili bir tasarruf da olacak mı? Bu rıhtımların hepsi bir kararnameyle Katarlı firmaya devredilecek mi?” diye sordu.  

CHP’li Çetin Osman Budak’tan devredilen Antalya Limanı için 5 soru

Haber merkezimize gelen Antalya haberine göre; Antalya Limanı’nın Katarlılara devredilmesinin hemen ardından Sarısu’ya tanker iskelesi yapılmasının gündeme geldiğini söyleyen CHP Milletvekili Çetin Osman Budak, “Tüm bu gelişmeler sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar’a yaptığı yarım günlük ziyaretin ardından yaşandı. Liman’daki Sahil Güvenlik rıhtımı, Toprak Mahsulleri ofisi rıhtımı ve Serbest Bölge rıhtımıyla ilgili bir tasarrufları da olacak mı? Sarısu’ya yapılacak rıhtımın Katar ile bir ilgisi var mı?” diye sordu. 

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak

"Antalya’da işsizlik diğer kentlerden 5 kat fazla"

Medyascope’un konuğu olan Çetin Osman Budak Türkiye’nin yönetilmediğini, savrulduğunu iddia etti. Türkiye’nin ana gündeminin ekonomik sıkıntılar olduğunu söyleyen Çetin Osman Budak, Antalya’nın de ekonomik açıdan büyük sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi. Antalya’da işsizliğin diğer kentlere göre 5 kat daha fazla olduğunu söyleyen Çetin Osman Budak, “Antalya’nın ekonomisi turizme ve biraz da tarıma bağlıydı. Bu yıl turizm olmadı. Bu yıl Türkiye’ye gelen turist sayısı 2 milyon. Önceki yıllarda gelen 16 buçuk milyon turistin 8’de biri gelmiş. Antalya’da dükkanını kapatan kapatana. Vatandaş ve esnaf tatil otellerinden geçimini sağlıyordu. Oteller kendi dertlerine çözüm bulabiliyorlar, bankalardan kredi alabiliyorlar.  Dertlerini gidip turizm bakanına anlatıp oradan kredi tahsis ettirebiliyorlar. En son 10 milyar gibi bir destek kredi kullanacaklar.  Bu nedenle yatırımcıların tarafını pek düşünmüyorum. Asıl mesele oradan aldığı parayla, maaşla hayatını idame ettiren, ailesine ekmek götüren insanlar. Bu kesim tamamen işsiz kaldı” dedi.

"Turizm çalışanları ve esnaf battı"

Geçen sene, 2019’da sezon kapandığında turistik tesislerin mevsimlik çalışanları evlerine gönderdiğinin altını çizen Çetin Osman Budak, “Bu çalışanları ne zaman geri çağırıyorlardı? Nisanın başında çağırıyorlardı. Yani geçen ekim ayı sonundan bugüne kadar işsizler. Bir kuruş maaş almadılar, kısa çalışma ödeneğinden faydalanamadılar. Nasıl geçiniyorlar, anasının babasının desteğiyle. Eğer köydeyse köye döndü, köyde bir iş tutmaya çalıştı. Şehirde bahçıvanlık yaptı ama sadece bir kısmı. Bunlarla ilgili çözüm üretilmedi. Yani turizme bir dokun bin ah işit. Krizden en fazla etkilenen turizm çalışanlarıydı. Onlardan sonra gelen turiste satış yapan esnaf oldu. Yani Alanya’da Manavgat’ta Side’de turiste hizmet eden, sadece turiste mal satan insanların hepsi battı. Bu kesime en küçük bir destek verilmedi. Yani kiraya katkı verildi ne başka bir yardım yapıldı. Esnaf eğer çalışmıyorsa açtır. Günübirlik yaşar esnaf. Pandemi başladığında bir kredi verildi, bugün de o krediyi ödemek durumundalar. Bu krediler ödenemeyecek. Devletin burada (Kira, elektrik, su almıyorum, al şu parayı da geçimini sağla) demesi lazımdı. Bunları yapmadı. Bugün hepsi batık durumda, yaşıyorlar ama ona yaşamak denmez” diye konuştu.

"Ürünleri İzmir Limanı’na gönderiyorlardı"

Yaptığı açıklamada Antalya Limanı’nın 140 milyon dolara Katarlı firmaya devredilmesine değinen ve eleştirilerde bulunan CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, “Limanın 2028 yılına kadar Katarlı bir şirkete devri konusunda; Ben buna karşıydım, geçmişte de karşı çıktım.  2006 yılında burası TMSF’den özelleştirme kapsamına geçerken Antalya’nın bütün dinamiklerini harekete geçirdik. Dedik ki, (Antalya Limanı Antalyalıların olsun. Antalyalı ihracatçılar, sanayi üretimi yapanlar, imalatçılar, üretim yapan işadamları, sanayi çarşısındaki esnaf, yurtdışına satabileceğimiz ürünleri yapanlar olarak burayı bize verin. Bize verin biz de gereğini yapalım.  Sonuçta Antalyalılar, Antalya inisiyatifi olarak buranın kirasını da öderiz.)  O zaman yok dediler. Nedir, 61 milyon dolar, o zaman bulunabilirdi. Yok dediler gittiler Global Holding’ e burayı verdiler. Geçmişte de burası Hayyam Gariboğlu’na verilmişti. Dolandıran kişiye. Öyle sözde bir işadamıydı. Neticede burayı da aldı ve işletti. Global Holding aldıktan sonra ithalatına, ihracatına katkısı oldu mu oldu. Liman var sonuçta, devletin kendi kaynaklarıyla 70’li yıllarda yapılmış bir liman. Tabi ki katkısı olacak, onlarda olmadığı zaman da katkı sağlıyordu. Netice itibariyle son iki senedir bu limanda elleçleme fiyatları, indirme bindirme limanları, saha kullanımı, bunların fiyatları o kadar yüksekti ki Antalyalı ihracat yapan şirketler bu limanı kullanamıyordu. Düzenli konteynır seferleri olmuyordu ve fiyatları çok yüksekti. İzmir Limanı’na götürüp oradan gemiye yükleyip göndermek daha ucuza geldiği için iş insanları Antalya’dan ürünlerini İzmir’e gönderiyorlardı” diye konuştu.

"Burada bir yığın soru işareti var"

Budak şöyle devam etti; “Liman 2019 rakamıyla 47,5 milyon lira gelir elde etmiş. 140 milyon dolara burası devredildi. 7 sene kalmış, iyi para falan diyorlar. Burası, bölgeden ihracatın, ithalatın ve taşımacılığın yapılacağı tek liman. Arada başka liman yok. Burada Serbest Bölge’nin ve TMO’nun rıhtımları var. Bu rıhtımlar ne olacak şimdi? Sorulması gereken bu. Liman Katarlılara gidince birçok soruyu da arka arkaya sormak durumunda kalıyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde Sarısu konusu gündeme gelmişti. Burada denizin içine aşağı yukarı 1 kilometre uzunluğunda rıhtım yapılacağı gündeme bomba gibi düştü. Neymiş efendim, buradaki bu iskeleye gelip tankerler yanaşacakmış, burada depolar var, şamandıralar var bunları derli toplu bir hale getireceklermiş, ne yapacakmış buradan sahilden faydalanacakmış. Tam Sarısu’ya böyle bir rıhtım yaptığınız zaman insanların orayı kullanma imkanı kalmıyor. Buna bütün Antalya karşı çıktı. Ama bu arada limanın özelleştirilmesi, satışının yapılması ortaya çıktı. Burada bir yığın soru işareti var. 7 Ekim’di sanıyorum, Cumhurbaşkanı yarım günlüğüne bir Katar’a gitti geldi ve ondan sonra bu kararlar çıktı. Bugün biz bu limanın Katarlılara devrini duyuyoruz. Bunun dışında neler olduğunu bilmiyoruz. O yarım günlük seyahatle birlikte daha ne kadar yer Katarlılara verildi. Bir tomar yer verildi de. Sorular bunlar.”  

İşte Budak’ın Liman’ın geleceğiyle ilgili soruları:

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Liman’la ilgili sorular olduğunu yineleyerek şöyle devam etti:

"Soru bir; Burada sahil güvenlik ve yeri geldiğinde savaş gemilerinin bağlandığı rıhtım var Burayla ilgili bir tasarruf oldu mu?

Soru iki, Sarısu’ya yapacağınız tanker gemilerinin yanaşma iskelesi, limanın yanaşma alanları oralara kadar gidecek mi? Antalyalı soruyor bunu, şimdi bu çıktı arkasından bu geldiğine göre. 

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin rıhtımı var burası ne olacak? Serbest Bölge’nin rıhtımı var burası ne olacak?

Bu rıhtımların hepsi bir kararnameyle Katarlı firmaya devredilecek mi?

140 milyon dolar çok fazla deniliyor 2028’e kadar. Sonra bu süreyle ilgili bir kararname daha gelip, Liman bir 40 yıl-49 yıl daha Katarlılara verilecek mi?

Biz bunları buradan soruyoruz, yarın Meclis’ten soracağız. Antalya Limanı Antalyalıların, Antalya’nın ve Türk halkının ortak değeridir. Bu limandan dünyaya yaş meyve ve sebze ihracatı yapılıyor. Bu yaş meyve ve sebze Türkiye için önemliyse – ki pandemi döneminde Antalya’dan çok ürün satıldı Avrupa’ya – bunların tamamını biz buradan yapabilecekken burayı biz katarlılara verdik. Burada neler olacak bilmiyoruz. Konteynır seferleri devam edecek mi, ihracatçılar, üreticiler bu limanı kullanabilecek mi yoksa ürünlerini tekrar İzmir’e götürmek zorunda mı kalacaklar? Burası yat limanı mı olacak kruvaziyer limanı mı olacak bilmiyoruz. Burası verildi, tasarruf şu anda Katarlılarda.” 

"Burada bir takım garantiler verildi muhtemelen"

Açıklamasında, “Liman’dan elde edilecek karı bir Türk şirketi alsa daha iyi olmaz mıydı? İhale Türk şirketine verilemez miydi?” Sorusunu da yanıtlayan Çetin Osman Budak, “Bu süreçten kimsenin haberi olmadı, gizli saklı yürütüldü. Bu yukarıdaki soruları sorduk. Biz bunlardan tedirginiz, acaba öyle mi olacak diyoruz. Bakalım göreceğiz önümüzdeki dönemde. Ha şunu söylemiş olsalardı; Biz burayı devredeceğiz, buna talip var mı deselerdi Antalyalılar çıkardı ortaya. Antalyalı üreticiler ortaya çıkardı, bunu bir şekilde Antalyalılar yine alırdı. Burada bir takım garantiler verildi muhtemelen. Burası para kazanıyor ve verildiği yer Katarlılar. Bir bakıyorsunuz, Katarlılar almış. Bunun arka planına baktığınız zaman da biraz önce saydığım sorular çıkıyor ortaya. Diğer rıhtımlar ne olacak? Aslında Türkiye’nin gündeminde de bu olmalı. Yani oradan Sahil Güvenliği alırsınız bir başka yere taşırsınız, bir talimatınıza bakar” şeklinde konuştu.

“Bu palavraya kimse inanmaz!”

Liman’daki bu olumsuz gelişmelerin devam etmesi halinde Antalya üretimine inanılmaz derecede sekte vurulacağını da öne süren Çetin Osman Budak, “Bu gelişmelerin temelinde yer alan çok daha derin ilişkiler ortaya çıkabilir” iddiasında bulundu. Sarısu’nun doğal güzelliğinden ve halkın kullanımından söz eden Çetin Osman Budak, Sarısu’yu Konyaaltı Plajı’nın devamı olarak tanımladı. Konyaaltı Plajı ile Sarısu Plajı arasında Liman’ın bulunduğunu da vurgulayan Çetin Osman Budak, açıkta akaryakıt getiren tankerlere bağlanan dubalar olduğunu ve bunun denizle ilgili bir sorun yaratmadığını belirterek, “Gemiler bu dubalara yanaşıyor, ayda 3-4 defa geliyorlar. Gemiler oraya bağlanıyor ve petrolünü boşaltıp gidiyor. Oradaki dubaları bir araya toplayacağız da onun için Sarısu’ya bir kilometrelik rıhtım yapacağız palavrasına kimse inanmaz. Bugüne kadar yapılmış, 50 – 60 senedir yapılan bir işlemden bahsediyoruz. Niye bugün? Liman’ın Katar’a verildiğini duyuyoruz, onun hemen ardından Sarısu’ya rıhtım yapılacağı ortaya çıkıyor. İnsanın aklına birçok soru geliyor. Bu soruların hiçbiri cevaplanmış değil bugüne kadar” dedi.  

Antalya’nın ürünleri yine İzmir’den mi gönderilecek?

Antalya Limanı’nın pahalı olması nedeniyle Antalya’da üretilen ürünlerin daha uygun diye İzmir’e karayoluyla götürülüp oradan gemiye yüklendiğini de öne süren Çetin Osman Budak, “Zaten burada vahşi bir fiyat uygulaması vardı. Katarlılara devrinden sonra ne olacak, Antalya’daki üreticilerin işlerini kolaylaşacak mı, zorlaştıracak mı, soru bu. cevabını bilmiyoruz. Demokratik ülkelerde her şey şeffaftır. Devlet için söylüyorum; Kardeşim biz burayı Katarlılara kiralama iznini verdik, şu sebeplerden dolayı. Ama şu an hiç bir şey bilmiyoruz. Kimse bilmiyor. Sonuç itibariyle milli bir değerden bahsediyoruz. Bu ülkenin kıt kaynaklarıyla böyle bir liman yapılmış Antalya’ya. Böyle aktif olarak bu güzergahta Türkiye’nin ithalatına ve ihracatına destek olan başka bir liman yok. Gerekçeleri okudum, gerekçeler hikaye” ifadelerini kullandı.
 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

ŞANS OYUNLARI

On Numara
Şans Topu
Sayısal Loto
Süper Loto