Antalya haber... Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek'in önderliğin düzenlenecek olan ve daha önce de, “İhale şartnamesi” Eski Belediye Başkanı Menderes Türel döneminin kopyası çıkan Yörük-Türkmen Festivali’ne yine eleştiri geldi. Şair-Yazar Muhammet Güzel, bu kez de festivaldeki naylon çadır kurulması ve SİT alanının dozerle düzeltilmesine tepki gösterdi. Antalya Cumhuriyet Meydanı'ndan Karaalioğlu Parkı’na kadar Yörük Göçü canlandırması ile başlayacağı açıklanan festivale ilişkin çeşitli Yörük dernekleri eleştiride bulunmuştu. Protokol ve halk için ayrı ayrı Yörük yağlığı temin edilmesi, VİP ve halk otoparkı ve tribünü gibi uygulamaların yanı sıra 20 milyon lirayı aşacağı öne sürülen festival bütçesi de eleştirilen konular arasında yer aldı.

YÖRÜK KÜLTÜRÜ ŞEKİL DEĞİŞTİREN KÜLTÜR DEĞİLDİR

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği Yörük-Türkmen Festivali için geri sayım başladı. 6-8 Mayıs tarihlerinde Aksu ilçesindeki At Çayırı Mevkii’nde gerçekleşecek olan festivale bir eleştiri de Şair-Yazar Muhammet Güzel’den geldi. Gazeteci Yusuf Yavuz'a açıklamalarda bulunan Yörük kökenli Şair-Yazar Muhammet Güzel, “Bugün ne yaşıyorsak yarının tarihi o olacaktır” görüşünü dile getirerek hazırlıkları süren etkinlikle ilgili şunları söyledi: “Ne diyeyim de ağlıyayım? Öncesi bilinmeyen zamanlardan beri dağlara, ovalara, yaylalara, sahillere sığmayan hayatların renk verdiği Yörük kültürü, töresi, özgürlük tutkusu; Sit alanlarına dozer sokmakla övünen siyasetçiler eliyle naylon poşete sokulmuş. Her tarihi yapıya, kendi inançlarına, törelerine uygun öyküler giydirerek, onlara bir kutsallık yükleyerek yüzlerce yıl korumuş Yörüklerin karşısına çıkıp övüne, sevine o yapıların üstünde nasıl dozer gezdirdiklerini anlatan insanlar gördüm. Bir ben mi Yörüğüm? Varsın herkes kendini, geçmişini nasıl görüyorsa; geleceğini nasıl görmek istiyorsa öyle davransın! Ben gördüğüm, bildiğim Yörüklüğümden şaşmayacağım. Yörük kültürü, öyle her devire her beğeni ve algı akımına göre şekil değiştiren bir kültür değildir. Yani Yörüklüğümde bir model değişikliği yapmayacağım.

‘SİT ALANI’NI DOZERLE DÜZLEMEK

Hangi tarihçinin söylediğini şu anda anımsayamamaktan utanıyorum. Cristopher Coudvell söylemişti diye kalmış aklımda: Tarih gözlerimizin içine bakmaktır, diyor. Dün yaşanan ne varsa bugünün tarihidir. Bugün ne yaşıyorsak yarının tarihi o olacaktır. Ben yarın, çocuklarımın, torunlarımın beni nasıl görmesini istediğim konusunda kararımı vermiş bulunuyorum. Beni, kıl kara çadırda doğup büyümüş bir Honamlı Yörüğü olarak bilsinler yeter. Naylondan çatılmış mülteci barınağında değil. Yani, yarın kim nasıl görünmek istiyorsa öyle yaşasın. Kızgınlığım, küskünlüğüme sayılmasın! Ben Yörüklüğü Anamdan-Atamdan, elimden-obamdan öğrendiğim gibi, bildiğim gibi yaşayıp öylece anlatmaya devam edeceğim. Bu arada aklıma geldi. Ya hamaset sihirbazları, Yörükleri uzay araçlarında deve çekerken gösteren diziler çekseydi ne olacaktı? Belediyenin edeceği masraf umurumda bile değil de. En azından ‘sit Alanı’nı dozerle düzlemek zorunda kalmazlardı da tarih kurtulurdu.”

DAHA ÖNCE DE ELEŞTİRİLMİŞTİ

Antalya Cumhuriyet Meydanı’ndan Karaalioğlu Parkı’na kadar Yörük Göçü canlandırması ile başlayacağı açıklanan festivale ilişkin çeşitli Yörük dernekleri de eleştiri bulunmuştu. Protokol ve halk için ayrı ayrı Yörük yağlığı temin edilmesi, VİP ve halk otoparkı ve tribünü gibi uygulamalar eleştiri konusu olmuştu.