AGC Başkanı Yeni Antalya'yı değerlendirdi

07.10.2017 11:41

Gazeteci gözüyle Antalya’yı değerlendiren AGC Başkanı Mevlüt Yeni, imar katliamları ve görsel kirlilikler nedeniyle kentin modern bir köy haline geldiğini söyledi.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mevlüt Yeni ve Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Antalya Şube Başkanı Emin Demir, Konyaaltı Sanayici ve İş Adamları Derneği (KONYSİAD) tarafından Otel’de ‘Yerel Basın Gözüyle Antalya’ toplantısında Antalya ile ilgili görüşlerini açıkladı. Geçtiğimiz Perşembe günü Rixos Downtown’da gerçekleştirilen toplantının moderatörlüğünü. İşadamı Emin Altıner yaptı.

Antalya medyasının, Antalya’nın değerlerini ve hassasiyetlerini dikkate alan bir yayın politikası olduğunu söyleyen AGC Başkanı Mevlüt Yeni, “Ülkenin ve şehrin ekonomisine zarar vermeyen bir yayın anlayışını ben milli bir duruş olarak görüyorum. Antalya basınının bu milli duruşu çok iyi gerçekleştirdiğini söylemek isterim. Ancak Antalya’ya duyarlı bir medyanın Antalya’dan aldığı destek yeterli değil. Yani Antalya medyası hak ettiğini almıyor. Bu olumsuz fotoğraf son 20 yıldır devam ediyor ve aşağı doğru giden bir grafik var. Bu her geçen gün bir meslektaşımın daha işsiz kalmasına, gazetemizin veya yayın kuruluşumuzun kapanmasına sebep oluyor. Bir şehrin demokrasisinin gelişmesinde, sorunlarının çözümünde yerel medya çok önemlidir. Yerel medya bir ticari kuruluştur. Fakat aynı zamanda ama yerel medyayı desteklemek bir sosyal sorumluluk projesidir. Güçlü bir medya istiyorsak daha güçlü sermayelere ve daha güçlü girdilere ihtiyaç var” dedi.

‘ANTALYA ŞANSLİ BİR İL’
Antalya'nın ülke geneline bakıldığında yerel gazetelerin nitelikleri bakımından hem de yaygın medya örgütlenmesi bakımından şanslı bir il olduğunu söyleyen  Mevlüt Yeni, görsel medyanın da gelişmesi gerektiğini belirtti. Başkan Yeni; 'Antalya görsel medya konusunda geride kaldı. Antalya’da yayın yapan Adana merkezli bir televizyon var. Antalya’da yayın yapan iki televizyondan biri de kapandı. Görsel medya son derece önemli. Antalya’nın görsel medya yapılanmasını çoktan halletmiş olması gerekiyordu. Antalya’da dergi sektörü ağırlık kazanmaya başladı. Gazete masada okunuyor ve anlık tüketiliyor ama dergi 1 ay boyunca masada kalıyor. Biraz daha sürdürülebilir yayıncılık koyuyor ortaya. Ama Antalya’nın daha da güçlenebilmesi için Hem görsel hem de yazılı alanda daha ileriye gitmesi gerekiyor. Böylece ülke genelindeki değerimiz daha da artmış olacak” diye konuştu.

Medyadaki kan kaybının ve bülten gazeteciliğine yönelmenin ekonomik imkanlardan kaynaklandığına işaret ederek yerel gazete ve televizyonların güçlenmesi için ekonomik özgürlüklerinin olması gerektiğini vurgulayan Başkan Yeni, “Ekonomik özgürlüğü olmayan bir yerel medyanın her zaman kan kaybetmesi kaçınılmaz. Vatandaşın bayiye koşa koşa gidip o gün yerel gazete almasını gerektirecek bir gazetecilik yapıyor muyuz? Okuru heyecanlandırıyor muyuz? Okurun dikkatini çeken, toplumun, şehrin öncelikli konularını mı gündeme getiriyoruz.  Reklam gelirleri yüksek olsa, bir gazetenin bin tane abonesi olsa, muhabir sayısını çoğaltsa, teknolojik altyapısını geliştirse daha iyi gazetecilik yapılır. Antalya’nın iş dünyası, yerel değerleri kendi yerel değerlerine sahip çıkmıyor. Bir çok meslektaşımın abone yapabilmek için iş adamlarının, belli kurumların kapısında saatlerce bekletildiklerini, beklediklerini biliyorum. Bu çok iç açıcı bir tablo değil. Biz her geçen gün iyiye değil kötüye gidiyoruz” ifadelerini kullandı.

“SOSYAL MEDYA CANAVAR”

Sosyal medyayı ise canavar olarak niteleyen AGC Başkanı Yeni, şunları dile getirdi: “Bilgi kirliliğinin en üst seviyede olduğu bir sosyal medyadan bahsediyoruz. Her elinde cep telefonu olan artık gazeteci. Bir fotoğraf çekip, 140 karakterle gazetecilik yapıyor. Kamu kurumlarının, şehri yönetenlerin peşinde video ve fotoğraf çeken, sosyal medyada anında yayınlayan ayrı. Siz belediye başkanını takip etmişsiniz ertesi güne haber yapacaksınız ama öte taraftan belediye başkanının her yaptığını anında görüyorsunuz. Trajlar artık sizi takip edenlerle eşdeğer. Birde internet gazeteciliği var. Biz eskiden bir manşet için arkadaşlarımızla tartışa tartışa 24 saat çalışırken şimdi ben 30 manşeti 24 saatte yapıyorum. Yaptığımız iş gerçekten zor. Hem bu hızla yarışacaksınız hem de var olmak için ekonomik mücadele vereceksiniz.”  

“YAZDIKLARIMIZ KULAK ARKASI EDİLİYOR”

Son dönemlerde basının yazdıklarının kulak arkası edilme hastalığı oluştuğuna dikkat çeken AGC  Başkanı Mevlüt Yeni, “Bu çok tehlikeli bir şey. Eskiden bir satırlık eleştiriye bile şehrin Valisi, bürokratı ilgili yere yazı yazar ve ilgili yer de hemen cevap verir, aksaklık varsa hemen giderilirdi. Herkes kendi medyasını yaratmaya çalıştığı için şimdi bunlar kulak arkası edilmeye başlandı” dedi.

“ANTALYA MODERN BİR KÖY OLDU”

50’den fazla ülkeye gittiğine dikkat çekerek Antalya ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Mevlüt Yeni, şunları söyledi: “Benim kafamda hayal ettiğim modern, çağdaş ve yaşanılabilir şehirler ile Antalya’yı kıyasladığımda Antalya modern bir köy oldu. Aynı bizim medya gibi şehirde eriyor. Şehri daha yaşanılabilir, modern ve çağdaş bir şehir haline getirmek yerine, 1980’li yıllarda başlayan imar hataları, çarpık yapılaşma, marka şehir olma sevdası maalesef çelişkili ilerliyor. Bu bir gerçek. Şehrin her tarafına tabela dikerek şehri marka yapamazsınız. Yolların köşesine bile tabela dikilen bir şehirde marka şehirlikten bahsedemezsiniz. Bir şehri modern, çağdaş, yaşanır hale getirecekseniz, o şehrin doğal dokusunu korumanız gerekiyor. Biz şehrin doğal dokusunu korumak yerine ne kadar doğal güzellik varsa yok edip yerine ucube, çağdaş gibi görünen, saçma sapan binalar dikiyoruz. Örnek bir caddemiz yok. İlçelerin tarihi ve turistik değerleri bir Antalya markası ortaya çıkarıyor. Ama  bu söylediklerim ilçeler de aynı durumda. 5 yıldızlı otelin karşısındaki mağazanın da 5 yıldızlı olması, kaldırımların düzgün olması Antalya markasına değer katar. Gittiğiniz ülkelerde önünüze kahvaltı diye koyduklarını yemezsiniz. Bizim şehrimizde dünyanın en iyi servis kalitesiyle hizmet sunuluyor ama dışarıdaki yerel çalışmalar, belediyelerden, kamudan kaynaklanan altyapı çalışmaları maalesef aynı paralelde ilerlemiyor. Denizimizi kirletiyoruz. En değerli varlıklarımızı bile yok ediyoruz. Ben çocuklarımıza iyi bir Antalya bıraktığımız kanaatinde değilim” dedi.

'TÜREL’İN GAYRETİNİ TAKDİRLE KARŞILIYORUM'

Bu değerlendirmesinin ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i hem desteleyen hem de eleştiren Yeni, şöyle konuştu: “ Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel bazı özel projelerini anlatıyor. Geçmiş belediye başkanları içerisinde şehrin daha yaşanılabilir olması noktasında Menderes Türel’in gayretini takdirle karşılıyorum. Siz ucube binaların bir yerine prestij proje yaptığınızda görünmüyor. Her tarafı yıkacaksınız, güzel bir proje yapıp etrafını da yeniden şehircilik anlayışıyla yapılandıracaksınız ki o proje görünsün ve şehre değer versin. Siz Boğaçayı, Konyaaltı projesi diyorsunuz ama öbür tarafta da her yere tabelalar astırarak yaptığınız mükemmel projenin altına dinamit koyuyorsunuz. Yaptığınız şey çelişiyor. Bunu kaldırmadan Konyaaltı’nı yeniden düzenlemenizin bir anlamı yok. Boğaçayı projesinin anlamı var, bunlar yapıldığı zaman iyi projeler. Fakat diğer tarafları düzeltmeden marka şehir olamıyorsunuz. Marka şehircilik görsel kirlilikten geçiyor.”  Başkan Türel’in de gazeteci olduğunu hatırlatan Mevlüt  Yeni, gördüğü yanlışları hemen Türel’e bildirdiğini de belirterek bunu geçmiş yöneticilere yapamadığını da dile getirdi.

“ BAŞKA ÜLKELERLE YAŞANAN SORUNLARDAN TAKIMLAR ANTALYA’YA GELMİYOR ”

TSYD’nin bütün Anadolu’ya yayıldığını söyleyen TSYD Antalya Şube Başkanı Emin Demir ise, spor yazarlarının sorunlarına çözüm bulmaya çalıştıklarını ifade etti. Spor turizminde 1650 futbol takımının Antalya’ya getirilmesi başarısına ulaşılmasına rağmen bu sayının 550’ye kadar gerilemesi konusunda  Demir, dış politikaya dikkat çekti. Antalya’da spor turizminin 20 yıl önce başladığına işaret eden TSYD Başkanı Demir şunları dile getirdi: “O zamanlarda Antalya’da bir huzur vardı. Avrupa ve dünya ile barışçıl bir kitlemiz vardı. Futbol dışındaki diğer branşları da sayarsak 3 bine yakın takım Kış aylarında buraya kampa geliyordu. Fakat son zamanlarda komşularımızla ve Avrupa ile olan sorunlar nedeniyle Türkiye’ye karşı bir antipati doğdu. Türkiye’nin imajı her geçen gün azalmaya başladı. Bu yüzden de turistler gelmediği gibi takımlar da buraya gelmiyor. Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra Rusya’daki bütün takımlar buraya gelmedi. Zaten takımların yüzde 70’e yakını Rusya’dan geliyordu. 2017 başında Rusya ile iş düzeldi ama Avrupa ile kötü duruma düştük. Şimdi Avrupalı gelmiyor. Rusya’daki ve bağımsız devletler topluluğundaki takımların çoğunun başında Avrupalı teknik direktörler var. Onlarda ‘biz Türkiye’ye gitmeyiz’ diyor. İmaj bu şekilde devam ettiği sürece daha fazla takımın Antalya’ya gelmesi beklenemez. Takımların gelmesi için öncelikle imajımızı düzeltmemiz, komşularımızla dost olmamız, dünyaya daha sevimli olmayı becermemiz lazım.”

Konuşmaların ardından konuklara günün anısına moderatör Emin Altıner tarafından plaket verildi. AGC Başkanı Yeni de Altıner’e cemiyetin flamasını hediye etti. Toplantı toplu fotoğraf çekimiyle son buldu. 

(Kaynak: Antalyasonhaber / Fotoğraflar; KONSİAD)

 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

ŞANS OYUNLARI

On Numara
Şans Topu
Sayısal Loto
Süper Loto