Ne yazık ki artık Türkiye’de zengin yani paralı insanlar çoğunlukta ve piyasaya bakıldığında hayret etmemek elde değil.
Bu ülkenin fütursuzca para harcayan kesmi o kadar fazla ki, kim orta halli, kim beş parasız ne bileyim kimler alım gücünden yoksun inanın kestirebilmenin mümkünü yok.
Herhangi bir şeyin fiyatı sorulduğunda genelde eskiden parayı güç koşullarda kazanmaya çalışanlar hayret edip, “Ciddi olamaz” diyor.
Yeni yetmeler öyle mi?
Hatta parayı kazanmanın güçlüğünü hiç yaşamamışların piyasanın durumu umurlarında mı?
Bana göre herkes, özellikle de giyim olayında belli bir marka peşinde koşturuyor.
Koşturuyor da, yine bence çok az kesim ayakkabısından üst-baş giyimine hatta yeme-içmelerine dahi kalite tercihinden ödün vermiyor.
Yüzdeye vurmaya kalksak ben şahsi fikrimi söylemeye kalksam o ödün vermeyenler için “Yüzde 20 bilemedin 25” derim.
Gerisi “Marka olsun da isterse çakma oluversin” güdümünde.
Ülke ekonomisinin bu gidişle belli bir raya oturmasını bekleyenler bol bol avuçlarını yalarlar.
Misal, eskiden Türkiye’nin en yüksek rakamlı banknotları 200 TL idi-ki hala da aynı da, herkeste bulunmazdı. Şimdi herhangi bir şey için tek 200 TL alım gücüne yetmiyor.
Mutlaka birkaç tane o kırmızı renkli paradan gerekiyor.
Zaten 10 veya 20 TL rakamlarını içeren banknotlar neredeyse geçersiz sayılacak gibi bir şey.
Bozuk yani demir paraları söylememe gerek var mı?
50 cc’lik bir su bile 20 TL. Hoş Şişçi bilmem kim Antalya’ya geldikten sonra dün biri söyledi aynı su 55 TL imiş.
55 TL verilip bir 50 cc’lik su alınıp içilir mi Allah aşkına?
Ama içiyorlar.
Hazır konu şiş-köfteden açılmışken aklıma gelen bir durumu paylaşmak istiyorum.
Şişçi İbo’da köfte 380 TL imiş.
Hüseyin’de 375.
Piyazcı Mustafa’da köfte 350.
Arkasından piyaz fiyatlarına da mı geçelim?
Emriniz olur, 150 ile 225 TL arasında değişiyor.
Bir de meşhur Burdur Şiş köfte olayı var tabi ki. Burdur’da inanın porsiyonunu 150 TL’ye yiyorsunuz.
O da et yani kıymadan yapılıyor. Ve hakikaten leziz.
Zannetmeyin ki bilmem ne kanatlısıyla kelle eti neyim karıştığından asla böyle ekonomik falan değil. Oldum olası Burdur şişçileri fiyatlarını hep makul tutmuşlardır, öyle de devam ediyor.
Antalya köftecileri dananın bilmem neresinden köfteleri hazırlıyorlar da, Burdur şiş köftelcieri bilmem ne etinden mi arkadaş?
100 gram fasulye ve içine sos, ver kardeşim 200 TL.
Adı da piyaz.
Şarampoldeki Çorbacı kardeşlerde aynı kuru fasulyenin yemeği 100 TL.
Bu nasıl bir tezattır?
90 TL’ye tavuk çorbası satan da var 175’e de.
160 Liraya paça çorbasına fiyat biçenlerden tutun da aynı paçayı 290 TL’ye verenlere kadar.
Peki bu durumlar çok mu normal Allah aşkına?
Neden kullandığımız dil olan Türkçemiz gibi piyasa fiyatları elastiki?
Kim bu rezilliğin denetleyicisi?
Hangi kurumun asli görevidir bilen varsa beri gelsin.
Bakın pazarlarda satılan domates, biber ya da patlıcan fiyatlarına değinmiyorum bile. Zira o kadar çok değişkenler ki, pazar yerlerinde fiyat rezilliği tavan yapmış durumda tavan.
Belediye mi?
Haydi canım sende. Adamlardaki zihniyet, “Bana dokunmayan çok yaşasın.”
Ticaret müdürlüğü mü?
Ben çok araştırdım ticaret müdürlüğünün ne iş yaptığını çözemedim.

Son iki yazın süperdi.İlgililer tüm bu yazılanları biliyor.Acaba niçin çözüm üretemiyorlar ?