Evlilik nedir?
Bu soruyu cevaplandırdığımızda %50, %50 ortadan ikiye bölebiliriz toplumu.
Bir kesim Nazım Hikmet anlayışıyla bakıyor evliliğe, aynen benim gibi.
Diğer kesim ise evliliği sadece erkeğin hakkı, sapkın ihtiyaçları olarak düşünüyor.
Kadını, Allah’ın erkeğe sunduğu ihtiyaç aparatı, kendisinin soyunu sürdürmesi için çocuk doğurmakla yükümlü, istendiğinde itilen, kakılan hatta istendiğinde atılan bir eşya olarak görüyor.
Bahsettiğim kesim erkek, kendine göre doğru olduğunu düşündüğü sapkınlığın devamı için kadının ilk okuldan sonra tahsil görmeden, bir erkeğe yamayan bir çoğunluk.
Diğer kesim ise sapkın zihniyetle mücadele etmeye çalışan benim de dahil olduğum bir kesim.
Ben yaklaşık 36 yıl çok sevdiğim bir kadınla evliyim.
Yaşadıklarımı düşündüm, ikimizin de evliliğe bakış açısını değerlendirdim.
Bu nasıl anlatılır ki! Düşündüm.
Düşünürken büyük usta Nazım Hikmet’in şiiri geldi aklıma aradım buldum, bir daha okudum.
Tamam dedim tam duygularımı anlatıyor, onun şiir gibi yazdığı aşkı sevgiyi ve saygıyı, ilavelerle kendime göre düz yazıya çevirdim.
Şöyle;
Bir erkeğin bir kadına mutlaka ihtiyacı var.
Nasıl anlatılabilir bu ihtiyaç.?
Bu ihtiyaç sadece dokunmak değil, bu benim de düşüncem.
Her gün onu, on saniye görmek yeterde artar bile.
Tenime dokunsun veya dokunmasın, fark etmiyor benim için.
Yüreğimden tutsun mesela, bir şarkının içinden söylesin sözlerini, kuracağı cümlelerini.
Hayalinin ben olduğumu bileyin, elimi tutsun arada bir, dokunsun da demiyorum.
Elimi tutsun, ben de hissedeyim yüreğini!
Konuşalım bir dakika, saatlerce olmasa bile, gözlerinde buluşsam yeter diyorum!
Her zaman sesini duymasam da olur.
Yüreğinden konuşsun mesela!
Birimiz uzakta da olsak biz olalım, biz olunca zaman dursun, hayat dursun, sadece bizde yaşam olsun.
Bakın istenilenler çok değil, sadece yanımızda olması yetiyor.
Hatta nefesini duymak bile yeterli.
Aynı canda birleşmek gerekiyor. Anne ve Baba olarak.
İşte evlilik bu.
O ucube kesimin düşündüğü gibi cinsellik değil, hayvani duygular değil, doğrusu iki canın birleşmesi. Saygı ve sevgi.
Sonrası Allah Kerim. Allah zaten verecek evlatlarınızı.
Siz hangi kesimde olmak istersiniz?
78 CAN
Yarısı çocuk bu canların, inanın acılarını kendi içimde hissettim, ben de yandım bittim.
Anneee sesleri hala çınlıyor beynimde.
Bu acı unutulacak bir acı değil, aileler topluca yandı boğuldu.
Tanımlamak mümkün değil. Kabul edilemeyecek bir sorumsuzluğun sonucu.
Tamamen yanlış bir sistemin sonucu.
Mekânları Cennet olur inşallah, rabbim hepsine şehadet mertebesi versin. Kalanlarına sabırlar versin.
Bununla ilgili benim söyleyebileceğim çok şey var ama zamanı değil.
İnsanları dinledim belgelere baktım.
Tek bir şey yazayım.
[Bir insan eğer suçsuz iken bunu ispat etmek için çırpınmak, suçsuzluğunu anlatmak zorunda kalıyorsa. Veleddalin Amin.!!]
