Antalya haber...  Yazın özellikle hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerine çıktığı günlerde tatilcilerin yoğun ilgi gösterdiği havuz ve su parkları, bazı kimyasallarla dezenfekte ediliyor. AÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Coşkun Usta, kullanılan kimyasalların tehlikeli olduğuna dikkati çekti. Özellikle kansere yol açtığı tespit edilen kimyasalları yakından inceleyen Prof. Dr. Usta, deniz yerine havuz ve su parklarının kullanılmasını, "Hiç doğru bir şey yapmıyoruz" diyerek yorumladı.

'İDRAR İLE KLOR BİRLEŞİNCE KANSEROJEN MADDEYE DÖNÜŞÜYOR'

Havuz ve su parklarının temizliği için ozon kullanılması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Usta, "Ozonla temizleyelim. Daha az zararlı. Çocuklarımız havuza giriyor. O kimyasallar güneş görünce derilerinde lekelenmeye neden oluyor. Çocuklar havuzda bazen idrarını kaçırıyor. O idrar ile klor havuzda birleşince maalesef kanserojen maddeye dönüşüyor. Bu ispatlı bir şey" dedi. [caption id="attachment_689577" align="alignnone" width="640"] Prof. Dr. Usta, "Ozonla temizleyelim. Daha az zararlı" dedi.[/caption] Güneş lekelerinden kulak enfeksiyonlarına, alerjik reaksiyonlardan cilt hastalıklarına çok sayıda tehlikenin havuzlardan yayıldığını belirten Prof. Dr. Usta, "Neden alerji oluyoruz? Neden kronik hastalıklar var? İşte bu tip zararlı molekülleri, vücudumuza aldığımız için. 'Bu havuzu çok güzel temizledim, buyrun girin' aslında yanlış. 'Bu havuzu kimyasala boğdum, buyrun girin, kimyasalda yüzün' diyorlar" diye konuştu.

'KİMYASALLAR AĞZIMIZDAN, KULAĞIMIZDAN VÜCUDUMUZA GİRİYOR'

Prof. Dr. Usta, havuzlardaki ilaçlama mantığının zararlı bakterileri öldürmek olduğunu söyledi. İnsanların da bir biyolojik yapısı olduğunu anlatan Prof. Dr. Usta, "Oradaki mantar, bakteri ve virüsler ölsün diye dezenfekte ediyoruz. Aslında havuzları zehirliyoruz. Bu arada bu kimyasallar kulağımızdan, gözümüzden, ağzımızdan vücudumuza giriyor. Vücut sıvıları, dışkı ve idrar ile bu kimyasallar birleşince reaksiyonlar ortaya çıkıyor. Özellikle klorda. Kanserojen maddeler ortaya çıkıyor. Bu suya girilir mi? Evet giriyoruz" dedi.

'HAVUZU ÇOK TERCİH ETMİYORUZ'

Avustralya'dan tatile gelen Nigar Aygül Lekesiz, havuz yerine denizi tercih ettiğini söyledi. Kendi evinin bahçesinde de havuz olduğunu ancak girmediğini belirten Lekesiz, "Denizde hem güneşten vitamin alıyoruz. Daha sağlıklı deniz. Havuzların içinde çok kimyasal var" dedi. Tamay Ümmüzer de denizi tercih ettiğini belirterek, "Mecbur kalırsak havuza gidiyoruz. Havuzu çok tercih etmiyoruz. Kalabalık oluyor. Girenlerin sağlık sorunları oluyor. Bir de ne kadar temizleniyor ki? Onu da bilmediğimiz için tercih etmiyoruz. Kimyasalların sorun olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. [caption id="attachment_689579" align="alignnone" width="640"] AÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Coşkun Usta[/caption]

'DENİZ MİKROP BARINDIRMIYOR'

13 yaşındaki Defne Ümmüzer de havuz yerine denizi tercih ettiğini söyledi. Fransa'nın başkenti Paris'ten Antalya'daki ailesinin yanına tatile gelen Begüm Aksoy ise "Kesinlikle deniz. Kimyasala da alerjim var" ifadelerini kullandı. Gülhan Aygül de havuza karşı olduğunu ifade ederek, "Çocuklarıma da sürekli söylerim. Bana hijyenik gelmiyor. Deniz mikrop barındırmıyor. Havuzu kimyasallar ile temizlediklerini söylüyorlar ama benim içim ona el vermiyor. Mantar gibi hastalıklara sebep olduğunu düşünüyorum" dedi.