Gölgesi ve çiçekleriyle gönüllerde taht kuran mimoza ağacı, görünmeyen yüzündeki istilacı yapısıyla doğal çevre için sorunlu bir bitki olarak da tanımlanıyor. Orman Mühendisi, Ekolog Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, “Mimoza istilacı bir bitkidir, tohumun düştüğü saksılarda bile ürer. Güzel görüntüsünün yanı sıra olumsuz yönleri de bir hayli fazladır” dedi.
Orman Mühendisi, Ekolog Prof. Dr. Tuncay Neyişçi
Toprağı gördüğü her yere ortak oluyor
Yaz aylarının gelmesiyle Antalya’nın kaldırımlarında ve yol kenarlarında hızla yayılmaya başlayan mimoza bitkisi, çevre için olumsuz etkileriyle de dikkat çekiyor. Özellikle diğer bitki ve ağaçların kök kısımlarının çevresinde yayılan mimozalar bu ağaçların ve bitkilerin besin kaynaklarını tüketerek, kurumasına neden oluyor.
Kaldırımlarda betonu yerinden söküyor
Halk arasında mimoza olarak bilinen, aslında bir tür akasya olan bitki, yaz aylarında döktüğü tohumlarıyla çok hızlı bir şekilde yayılıyor. İstilacı kök sistemleri nedeniyle güçlü bir etki yaratan bitki betonu kaldırabiliyor ve kaldırımları kırabiliyor. Çiçekleriyle güzel bir görüntü veren mimoza kökleriyle park ve kaldırımların korkulu rüyası bitkilerden biri olarak biliniyor.
Diğer bitkiler için de tehdit
Mimozanın istilacı etkisiyle mücadele etmenin zor olduğu ifade ediliyor. Mimoza ağacı bahçıvan ve bitki uzmanları tarafından ekolojik bir tehdit olarak kabul ediliyor. Bu bitki çeşitli topraklarda yetişebiliyor, rüzgar ve su ile kolayca seyahat edip yayılıp, büyük bir ağaç haline gelebiliyor hasar gördüğünde ise yeniden filizlenebiliyor. Mimoza ağaçlarının açık alandaki veya ormanlardaki ağaç ve çalılar için de güçlü ve zararlı bir rakip olduğunun altı çiziliyor. Yoğun mimoza yayılımının, güneş ışığını kestiği ve diğer bitkiler için mevcut olan besin maddelerini ciddi şekilde azalttığı ifade ediliyor.
Antalya’nın kadim ağaçları dikilmeli
Vahşi doğada, boş arazilerde, atık alanlarında, açıklıklarda, ahşap kenar boşluklarında, tarlalarda ve yollarda büyüyebilen mimoza ağaçlarının tohumlarının da insanlar ve evcil hayvanlar için tehlikeli olabildiği ifade ediliyor. Anavatanı Tazmanya ve Avustralya olan mimozanın Antalya’nın yerel bitkilerinden biri olmadığı ve hem çevre, hem de insanlar için zararlı bir ağaç olduğunu ifade eden bitki uzmanları, “Bu bitki saldırgan ve istilacı. Tohumu düştüğü yerde kök salıyor. Diğer ağaçların kökleri, kaldırımlar, beton arasında çatlama ve kırılmalara yol açıyor. Park ve kaldırımların görüntüsünü bozuyor. Diğer bitkilere zarar veriyor. Mücadele etmesi çok zor. Antalyamıza yakışmayan bir ağaç. Bu ağaç yerine kaldırım ve parklarımızda bölgemizin ve kentimizin kadim ağaçları yer almalıdır” şeklinde konuşuyorlar. Türkiye’de fazla büyümeyen, kimi zaman da çalı boyutlarında kalan mimozanın kendi ülkesi Tazmanya’da boyunun 30 metreye kadar uzadığı ve 100 yıl yaşadığı belirtiliyor.
Çocukların oyun alanlarından uzak olmalı
Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı, Ekolog Prof. Dr. Tuncay Neyişçi de, mimoza ağacının güzel görüntüsünün yanı sıra olumsuz yönlerinin de bir hayli fazla olduğunu söyledi.
Mimozanın tohumlarını her yere sanabildiğini ve bu nedenle hızla yayıldığını söyleyen Tuncay Neyişçi, diğer bitkiler için olumsuz etkileri olabiliyor. Bu bitkiyi kent içinde ekerseniz iyi takip edip olumsuz etkilerinin önlenmesi gerekir” dedi. Prof. Neyişçi, mimozanın egzotik çiçeklerinin, güzel yapraklarının yanı sıra manzarayı yok etmeyen yapısıyla da kent içinde dikildiğini belirterek, “Ancak parklarda dikilmesi doğru değil. Çünkü dikenleri olan bu bitki oyun oynayan çocuklar için de tehlike yaratabilir” diye konuştu.
