TGK, özellikle son iki yılda yerel gazetelere uygulanan resmî ilan kesme cezaları, birleşme dayatmaları ve yapısal baskılar nedeniyle yerel basının kapanma eşiğine geldiğini belirterek, BİK’in bu uygulamalarının açıkça bir "baskı yöntemi" haline geldiği konusunda kamuoyunu uyardı.
Medyanın Üç Temel Sorunu: BİK, Yasa ve Özgürlük
TGK 29. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi’nde, medya sektörünün ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmelerden olumsuz etkilendiği vurgulanarak üç ana temel soruna dikkat çekildi:BİK uygulamaları yerel demokrasiyi tehdit ediyor
Bildirgede en dikkat çekici eleştiri BİK'in uygulamalarına yönelik oldu. TGK, yerel gazeteler için hayati bir gelir kaynağı olan resmî ilanların kesilmesi, ilan hakkının iptali ve "gazeteleri birleştirerek azaltma" politikasının, yerel demokrasinin çok sesliliğini kısıtladığını belirtti. TGK, BİK’ten beklentilerini net olarak sıraladı:- Baskılara Son: Yerel basın kuruluşlarına uygulanan baskıların yeni dönemde son bulması.
- Teşvik Edici Rol: BİK’in cezalandırıcı değil, yerel basını destekleyici ve teşvik edici çalışmalar yapması.
- İnternet Kriterleri: Ekonomik sorunlar göz önüne alınarak internet sitelerine ilişkin haber trafiği ve çalışan sayısı gibi kriterlerin yeniden düzenlenmesi.
Meslek yasası şart!
TGK, Türk basınının acilen Gazetecilik Meslek Yasası’na ihtiyaç duyduğunu yineledi. Yasanın olmaması nedeniyle, dileyen herkesin eğitimine bakılmaksızın "gazeteciyim" diyerek mesleği icra edebildiğine dikkat çekildi. Bu durumun mesleki standartları düşürdüğü ve kamuoyunu bilgi kirliliğiyle karşı karşıya bıraktığı ifade edildi. TGK, yeni yasanın etik ilkeleri ve mesleki yeterlilikleri belirlemesi gerektiğini, ancak bunun ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bir araç olarak kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi.Oto-sansür riski
Bildirgenin son bölümünde ise basın özgürlüğü üzerindeki yasal kısıtlamalar ele alındı. Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Terörle Mücadele Yasası’ndaki muğlak ifadelerin gazeteciler üzerinde büyük bir baskı oluşturduğu ve oto-sansürü artırdığı belirtildi. TGK, özellikle **"Dezenformasyon Yasası"**nın caydırıcı etkilerine dikkat çekerek, bu düzenlemelerin yeniden değerlendirilmesini talep etti. Çözüm önerileri arasında ise şu maddeler yer aldı:- Basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler evrensel hukuk normlarına uygun hale getirilmeli.
- Gazetecilerin haber kaynaklarını koruma hakları yasal güvence altına alınmalı.
- Dezenformasyonla mücadelede, doğru bilgiye erişimi sağlayacak bağımsız doğrulama platformları desteklenmeli.
