Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan ve 16 gündür Döşemealtı L Tipi Cezaevi'nde bulunan Başkan Böcek'e destek ziyaretleri sürüyor. Son destek, TBB Başkan Vekili Vahap Seçer'den geldi.
"Kendisinin geçmişten gelen kronik sağlık sorunları var. Herkesin bildiği gibi Covid döneminde 108 gün yoğun bakımda kaldı ve doğal olarak ciddi bir tahribat yaşadı. Şu anda da hem şeker hem kalp hem de bazı değerlerinde sapmalar oldu. Özellikle cezaevi süreci sağlığını çok olumsuz etkilediğini bana anlattı. Murat Çalık arkadaşımız da aynı durumda."
TBB Başkan Vekili Seçer, son olarak şunları ekledi: "Sadece Muhittin Başkan'a yöneltilmiş bir saldırı değil bu. Cumhuriyet Halk Partisi'ne, onun büyük ailesine, belediye başkanlarımıza, tüm siyasilerimize yöneltilmiş bir saldırı. Antalya'mız çok özel bir şehir. Burada sizler özel bir görev yapıyorsunuz. Burası bir turizm bölgesi; insanlar dünyanın her tarafından geliyor ve buradaki izlenimlerini anlatıyor. Antalya'da belediyecilik de son derece özel. Dolayısıyla hizmetleriniz çok önemli. Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili olarak hem de Muhittin Başkanımızın bir arkadaşı, dostu olarak 24 saat Antalya'nın emrindeyiz. İnşallah Muhittin Başkanımız özgürlüğüne kavuştuktan sonra yine geliriz; burada daha farklı bir psikoloji, daha güzel bir moral ve motivasyonla sizlerle beraber olma imkanımız olur."

"Sağlığı çok olumsuz etkilendi"
Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Vahap Seçer, Muhittin Böcek'in haksız yere tutuklu olduğunu savunarak sağlık durumuna ilişkin önemli bilgiler paylaştı. Böcek'in 26 yıl kesintisiz görev yapmış, çok deneyimli bir belediye başkanı olduğunu hatırlatan Seçer, şunları söyledi:
"Bir an önce yanlıştan dönülmesi lazım"
Vahap Seçer, belediye başkanlarının yasalar ve anayasa karşısında eşit olduğunu belirterek tutuklama kararına sert tepki gösterdi: "Hiçbirimizin suç işleme özgürlüğü yok. Ancak burada karşı durduğumuz konu, belediye başkanlarımıza bir suç isnat ediliyorsa ve henüz suçu sabit olmamışsa, kesin bir hükme varılmamışsa, kaçma şüphesi, delil karartma ya da tanıkları etkileme imkanı yoksa tutuklama çok ağır bir karardır. Oysa tutuklamanın istisnai olduğu temel prensibi vardır. Tutuksuz yargılanabilir. Suçun şahsiliği ilkesi vardır. Bir başkasına isnat edilen bir suç yüzünden bir insan tutuklanamaz ya da cezalandırılamaz. Bu çelişkiyi ortadan kaldırmak ve başkanımızın tutukluluk haline son vermek gerekir. Tabii ki soruşturma devam edebilir. Ancak bu insanların sağlık sorunları vardır, belediye başkanları belli bir yaşa gelmiştir. Bu durum bir işkenceye, bir eziyete dönüşüyor. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesi lazım."
"Hukuki değil, siyasi bir süreç" vurgusu
Yaşananların hukuki değil, siyasi bir süreç olduğunu belirten Vahap Seçer, umutlu mesajlar da verdi: "Umut ediyorum kısa süre içinde bu emri verenler, bu süreci başlatanlar ve yönetenler Türkiye'ye ne kadar zarar verdiklerinin farkına varırlar. Türkiye'nin demokrasisine, hukuk devleti anlayışına, barışına, birliğine, beraberliğine ne kadar zarar verdiklerini fark ederler. Aslında kendilerine de zarar verdiklerini anlarlar ve bu süreç sona erer. Türkiye hukuk açısından da normalleşir. Artık herkes işine gücüne bakar. Türkiye'nin çok çalışmaya ihtiyacı var. İnşallah gelecek günler bugünlerden daha güzel olacak." Başkan Seçer, ziyaretin ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir'i de makamında ziyaret etti. Özdemir, "Adaleti mumla aradığımız günlerden geçiyoruz" diyerek, "Hem belediyemiz hem başkanımız hem de ailemiz adına yanımızda olduğunuz, bize güç verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Sizler de gördünüz; Başkanımıza doğrudan isnat edilen dosyasında bir suçlama yok. Siyasi bir süreç yaşadığımızı düşünüyoruz. Başkanımızın oradan başı dik, alnı açık bir şekilde çıkacağından eminiz. Bu süreçte de Antalya'da hizmet bayrağını bir gün bile yere indirmeden bu görevi tamamlayıp başkanımıza iade etmek için görevimizin başındayız" ifadelerini kullandı.