Antalya haber... Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak'ın liderliğindeki ekip, bu yılki çalışmalarına etrafına dağılmış dev bloklarıyla dikkat çeken bir anıt mezar yapısını restore ederek başladı. Doç. Dr. Koçak, "Hiç kazı yapılmamıştı, bize kısmet oldu. Şimdi elimizde bütün yapı taşları var, belgeleyerek ayağa kaldıracağız.
Ziyaretçilere antik bir anıt mezarın neye benzediğini göstermek istiyoruz" sözleriyle projenin heyecanını dile getirdi. Yüksek bir podyum üzerine inşa edilmiş bu mezarın neredeyse tüm yapı malzemeleri yerinde duruyor olması, eserin orijinal ihtişamıyla yeniden ayağa kaldırılacağının müjdesini veriyor.
Doç. Dr. Koçak, Termessos'un askeri stratejik konumuna dikkat çekerek, "Burası Büyük İskender'in bile saldırmayı düşünmediği bir kent. Kent, yüzyıllar boyunca neredeyse hiç saldırıya uğramamış. Ve buradaki halk savaşçı bir halk. Mezar yapılarında kalkanlar, zırhlar, mızraklar gibi savaş betimlemeleri görebiliyorsunuz" dedi.
Adeta bir açık hava müzesini andıran antik kentte, kuş cıvıltıları eşliğinde dolaşmak mümkün.
Ağaç gövdelerine yerleştirilen kuş yuvaları ve alana bırakılan yavru tilkiler, doğayla iç içe bir arkeoloji deneyimi sunuyor.
Alketas'a ait olduğu düşünülen M.Ö. 319 tarihli anıt mezar ise, kentin askeri kimliğine ışık tutan önemli izler taşıyor. Doç. Dr. Mustafa Koçak, "Termessos kendini korumuş, bize düşen onu anlatmak" diyerek kentin eşsiz koruma düzeyine ve keşfedilmeyi bekleyen potansiyeline vurgu yapıyor.
Doç. Dr. Mustafa Koçak, "Ağaçların gölgesinde yürüyüş yaparken her köşe başında bir kalıntıyla karşılaşıyorsunuz. Termessos, dört mevsim keşfedilmeyi bekleyen bir hazine" diyerek bu eşsiz antik kente ziyaret çağrısında bulundu.
Termessos'taki bu ilk kazı çalışmaları, hem bilimsel anlamda önemli keşiflere yol açacak hem de ziyaretçilere antik bir kentin yaşanmışlığını daha yakından hissetme fırsatı sunacak. Bu heyecan verici projeyi takip etmeye devam edin!


Büyük İskender'in bile cesaret edemediği "Kartal Yuvası"
Bugün "Güllük" adını taşıyan Solymos Dağı'nın doruklarında, Anadolu'nun en eski halklarından Luwilerin soyundan gelen Solymler tarafından kurulan Termessos, M.Ö. 333 yılında Büyük İskender'in bile kuşatmaktan vazgeçtiği bir şehir olarak tarihe geçti. Kentin sarp coğrafyası ve güçlü savunma yapısı, onu adeta bir "kartal yuvası" haline getirmiş.

Açık hava müzesi Termessos
Güllük Dağı Milli Parkı sınırları içinde yer alan Termessos, sadece tarihi kalıntılarıyla değil, eşsiz florası ve yaban hayatıyla da büyüleyici bir atmosfere sahip.

Her köşesi bir kalıntı, her adımda bir Hikaye
Güllük Dağı Milli Parkı'nın kalbinde yer alan Termessos, Yenicekahve yakınındaki Hellenistik surlarla başlayıp, Hadrian Tapınağı, Gymnasium, agora, meclis binası, tiyatro, kanalizasyon şebekeleri ve lahitler gibi birçok önemli yapıyı barındırıyor.

Nekropol Yolu, Su Yapıları ve Hadrian Kapısı Sırada
Kazılar sadece anıt mezar restorasyonuyla sınırlı kalmayacak. Ekip, aynı zamanda yaklaşık 400-500 metre uzunluğundaki ana nekropol yolunda, su yapılarında ve Roma İmparatoru Hadrian'a ithaf edilen Hadrian Kapısı'nda da çalışmalar yürütecek. Koçak, bu yıl Artemis Tapınağı'nda da kazılara başlanacağının müjdesini vererek, Termessos'un her köşesinin ayrı bir hikaye barındırdığını belirtti.
Dört mevsim keşfedilmeyi bekleyen bir hazine Termessos
Antalya'ya sadece 30 kilometre mesafede bulunan Termessos, yazın serin havası, ilkbahar ve sonbahardaki eşsiz güzellikleriyle yılın her dönemi ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor.
